Vampir salatası yapmak diye buna denir!
The Grinder, ana platformu Wii olan, ancak PC, PS3 ve X360 için de hazırlanan bir yapım. Projenin arkasında ise High Voltage Software bulunuyor. High Voltage’a yakından bakarsak aslında eski bir firma, 1993’te kurulmuş. Massive Entertainment ile birlikte Ground Control: Dark Conspiracy, Leisure Suit Larry: Magna Cum Laude, Hunter: The Reckoning ve The Conduit 1 ile Conduit 2 gibi oyunlara imza atmış.
Baldur's Gate: Dark Alliance ve Call of Duty 2: Big Red One’ın GameCube portlarında ismi geçiyor, ancak son yıllarda genel olarak konsollar için çalışmış. PSP’den tutun da, X360, PS2, Wii’ye kadar başka projeleri geliştirmişler. Belli bir geçmişleri var yani. Şimdi ise, The Grinder’a dönelim ve devam edelim.
Bir eser, yeni bir eserin başlangıcıdırThe Grinder’ın bir kısmı Western temasından, bir kısım ise Grindhouse türündeki korku filmlerinden ve Left 4 Dead’ten ilham alıyor. Left 4 Dead’in geçmesinin nedeni, benzer bir oynanış yapısına sahip olması. Yine garibim zombilere (her oyunda hep hedef tahtaları oluyorlar!) ve diğer doğaüstü varlıklara karşı savaşacağız. Yapım alternatif evrende geçiyor ve bu evrende vampirler, zombiler, kurt adamlar bizi bekliyor.
Hector, Doc, Miko ve AJ adındaki dört canavar avcısı, “Book” yani kitap adı verilen gizemli bir organizasyon tarafından tutuluyor. Doğaüstü tehdidin arkasındaki kaynağı araştırıyorlar. Her karakterin kendine ait bir hesabı var aslında. Bir suikastçı olan Japon Miko kendine yeni mücadele arıyor, yaptığı işten sıkılıyor ve bu savaşa dahil oluyor.
Meksikalı Hector ise kendince övünen, kibirli, aç gözlü bir kelle avcısı. AJ, intikam arayan bir gezgin. Doc’un da durumu farklı değil. Her karakterin oyun ilerledikçe geliştirilebilen özellikleri var. Kullanılabilecek silahlar da çeşitli. Pompalı, makineli tüfek, dinamit, molotof kokteyli, tabanca gibi bildiğimiz ve daha da fazlalaşan ateş gücümüz olacak. Bazı silahları çift olarak kullanabileceğiz.
Daha önce belirttiğim gibi yapım boyunca karşımıza mistik varlıklar çıkacak. Vampirlerle kapışırken, bir anda üstümüze doğru hamle yapmaya çalışan kurt adamların gazabına uğrayabiliriz. Bunlar haricinde yine farklı türde düşmanlar da var. Mesela oyunun demosunda gösterilen elinde balta olan çirkin bir yarma yer alıyordu.
Bazı rakipleri dize getirmek için farklı teknikler kullanmamız gerekecek. Düşmanlar tek tek değil, kalabalık şekilde ordu gibi üstünüze gelecek (Left 4 Dead’deki akımlar gibi). Burada oyunun Wii versiyonunun geliştirildiği Quantum3 grafik motorunun da yetenekleri devreye giriyor. Ekrana maksimum derecede birçok karakteri yansıtabilecek.
Yapımcılar oyun içeriğinde yükleme süresinin olmaması için ayrıca çalışıyor. Genel olarak motor iyi bir iş çıkartacak gibi duruyor, görsel yönden de yapım kaliteli duruyor. The Grinder’da, ilham aldığı Grindhouse türündeki korku filmleri gibi ekranda bir film efekti olacak.
Büyük savaşa az kaldı!Yapım aslında çoklu oyuncuya odaklı ve Wii Speak kullanacak. Dört karakterden birini canlandırarak, toplamda dört kullanıcı her bölümü kooperatif şekilde oynayabilecek. Grinder oyunculara kendi kontrolleriyle tam bir özelleştirme sunacak ve Wii MotionPlus da desteklenecek. Oyun, Wii’de FPS; X360, PS3 ve PC’de ise izometrik kamera açısında oynanabilecek.
Bu yüzden aslında karşımızda iki farklı oyun olacak da diyebiliriz. X360, PS3 ve PC’de Quantum3 yerine Infernal Engine adındaki motor kullanılıyor. Bakalım yaratıklara karşı savaşımız nasıl olacak? Bu sorunun cevabını almak için biraz daha sabretmemiz lazım. Yapım, içeriğine ve konusuna yakışır biçimde Cadılar Bayramı zamanında (Halloween) piyasaya sürülecek.