The Apprentice

Hasan Uğur Nayır 3.06.2010 - 12:31
Çaylaklığın sonu
Platformlar PC
The Apprentice
  • Yapımcı - Yayıncı Legacy Interactive - Legacy Interactive
  • Çoklu Oyuncu: Yok
  • Oyun Türü: Strateji
Merlin Puanı 28
Artılar Ufak boyutu, her sistemde çalışması belki artı olabilir.
Eksiler Artı olabilecek potansiyel dışında kalan herşey
The Apprentice’yi çoğu kişi biliyordur, yurt dışında yapılan bir yarışmaydı. Büyük bir şirkette yüksek kariyer ve dolgun bir ücret gibi bir ödülü vardı. Yarışmacılar tanınmış bir firmaya giriyordu ve patronun gözüne girmek için bir dizi testlerden geçiyordu. Başaramayanlar ise evine gönderiliyordu. Başaranlar kalıyor ve her hafta farklı sınavlardan geçiyorlardı. En sonunda tek kalan kişi şirkette işe başlıyordu. Aynı yarışma ülkemizde Çaylak adı ile düzenlendi. Televizyonlarda gösterildi, ama bir kere yapıldı. Beklenen ilgiyi göremeyince ikincisini de düzenlemediler.

Çaylağım çaylaksın çaylaklar

Ülkemizde yarışma fazla ilgi görmese bile, yurt dışında yapılan orijinali ilgi gördü. Uyanık yapımcılar da boş durmadı, hemen bir adet oyun yapıp piyasaya sürdüler. Oyuna belli bir zorluk seviyesini ve cinsiyetimizi belirleyip başlıyoruz.

Hemen karşımıza büyük patron ve yardımcıları geliyor. Bize, işte şöyle yapacaksınız böyle yapacaksınız, diye bir güzel demeç veriyor. Ben ciddiyet isterim, şöyle yapacaksınız vb... bir kaç konuşmadan sonra ufak ufak yapacaklarımızdan bahsediyor. Sonra ise ilk sınavınızdan sizlere bahsediyor ve oyuna geçiyoruz. Eğer televizyonda yayınlanan yarışmayı izlediyseniz, oyun içinde de yapacaklarınızı tahmin edebilirsiniz. Lamba yapmak, dondurma satmak, bir malı ucuza alıp başka yere pahalıya satmak, metrolarda geziye çıkmak vb... ilginç deneyimler bizleri bekliyor.

Mesela sizden ilk olarak abajur yapmanızı istiyor. Gelen parçaları mekanizma üzerinde birleştirip abajuru belli bir sürede, istenilen adet kadar tamamlamanız gerekiyor. Bunu başarıp şirketin yolunu tutuyorsunuz. Dondurma satıp para kazanmaya çalışıyorsunuz. Adamlar karşınıza geliyor, konuşma baloncukları içinde kakaolu, çilekli, muzlu, kaymaklı vb... işaretler çıkıyor. Siz de onların isteğine göre dondurmayı külaha koyup, müşterilerinize uzatıyorsunuz. Diğer aktivite ise bir mağazadan aldığınız malı başka bir mağazaya kar ile satmak. Kısaca kazıklamak olan bu durumda, metro ile belli yerlere gidip geliyorsunuz. Her yolculuğunuzda belli bir zamanda geçiyor. İstenilen sürede sizden istenen parayı kazanmalısınız. Görevlerde istenilen adet veya tutar altında da yapıp durumu büyük patrona iletebilirsiniz, fakat rakipleriniz her zaman sizden bir ya da iki daha fazla yapmış oluyor. Bundan dolayı direk tuş olma imkanınız var.

Ben ettim sen etme

Sizin içine dahil olduğunuz bir grubunuz var, birde size karşı olan rakiplerinizin olduğu grup var. İlk olarak göreviniz size rakip gruba karşı kazanmanız, diğeri ve önemlisi ise kendi grubunuz içindeki rakiplerinizi elemek. Biraz karışık bir durum gibi gözüksede görevlerde istenileni yapın herşey kendince zaten yerine geliyor. Toplam da yedi aşamadan oluşan oyunda, birde görevleri takmadan oynayabileceğiniz bir bölüm de var. Yalnız burası oyunu bir kere normal olarak bitirmeden açılmıyor. Bu yüzden yapımı bir kere bitirmeniz gerekiyor.

Eğer görevi yapamayıp grubunuz eli kaybederse, en zayıf halka hesabı, aranızdan bir kişi eleniyor. Sizi diğer yarışmacılardan ikisi ile patronun odasına çekiyorlar. Burada elenmemeniz için yapmanız gereken, size verilen karışık harfleri uygun hale getirip kelimeyi bulmak. İngilizce kelime hazineniz varsa buradan kolaylıkla kurtulabiliyorsunuz. Belli bir enerjiniz oluyor ve üç kere içinde bilemeseniz bu enerji bitiyor, eleniyorsunuz.

Ses ve görüntü olarak The Apprentice pek bir şey sunmuyor. Görev yerleri ve büyük patron ile yardımcıları vs.... iki boyutlu olarak yapılmış. Hemen basite indirgenip öylesine üstünden geçilmiş. İstenilse 3B bir grafik motoru ile de bu oyun yapılabilirdi, fakat yapımcılar hemen yapmak ve uğraşmamak için bu yolu seçmişler. Oyundaki seslendirmeler program hatası, yüzüne başlarda var olmasına rağmen sonradan yok oluyorlar. Karşınızda patron konuşuyor, ağzı açılıp kapanıyor fakat ses yok.

Masal burada biter

Elendiğiniz zaman yine oyuna başladığınızda yine aynı atraksiyonlar. Değişik deneyimler sunmuyor sürekli aynı oyunların olması insanı sıkıyor. Bu yüzden bir kere oynadığınız zaman ikincisinde zorlanmıyorsunuz. Aşamaları kolayca geçip, oyunu sonlandırıyorsunuz. Grafik ve ses olarak bizlere pek bir şey sunmayan oyunun, içeriği iyi olsa oynanırdı. Bu haliyle aman aman etkilemiyor bizi. Ufak bir yer kaplaması ve her sistemde oynanması küçük bir artı sayılabilir. Bunun haricinde ise vasattan ileri gidemeyen, içeriği olmayan öylesine yapılmış bir oyundan farksız. Eğer ben The Apprentice yani Çaylak yarışmasına katılamadım, oyunu ile idare ederim derseniz, eyvallah derim bende.
Yorumlar
MK Okuru
MK Okuru 29.11.2024 07:46
Kalan Karakter: 300 Gönder
The Apprentice
İlginizi Çekebilir