Superliminal incelemesi ile karşınızdayız. Bulmaca oyun türü her ne kadar son yıllarda ivmesini kaybetmiş olsa da, özellikle Valve’ın yenilikçi oyunu Portal’ın piyasayı kasıp kavurmasından sonra bu türün de iyi yapıldığı zaman geniş kitlelere hitap edebileceğini gördük. Portal yenilikçi tarzıyla pek çok yapıma da örnek oldu, yeni bulmaca oyunlarının da önünü açtı. Superliminal de biraz Portal’ın biraz da kısa süre içinde fenomen olan geliştirici Galactic Cafe’nin 2013 yılında yayınladığı The Stanley Parable’in özellikle hikaye anlatımı konusunda izinden giden bir yapım. Superliminal’in oynanış mekaniği ise taklit gibi değil özgün ve yaratıcı hissettiriyor.
Bağımsız geliştiricilerin yaratıcı projelerini takip eden oyuncuların çoktandır radarına giren Superliminal’in bulmaca yapısı bakış açısı ve perspektif üzerine oturtulmuş. Oldukça düşük bir bütçe ile geliştirilen yapımda, herhangi bir ara sahne ya da hikaye anlatımı olmadan oyuna başlıyorsunuz. Benzer türevleri gibi Superliminal’de bir odada gözlerimizi açıp bu odadan dışarı çıkmanın yollarını arıyoruz. Tek yapabildiğimiz bir şeyleri tutup sağa sola çevirmek ve zıplamak. Ancak daha fazlasını yapabilmek için olaylara bakış açımızı da değiştirmemiz gerekiyor. Yani lafın gelişi değil, gerçekten bakış açımızı değiştirip nesnelere, kapılara, hatta kapıların üstündeki çıkış tabelalarına dahi farklı açılardan bakıp bu nesneleri tutulabilir haliyle görebilmemiz gerekiyor. Ya da tuttuğumuz nesneleri kendimizden uzaklaştırıp büyütmemiz veyahut yakınımıza getirip küçültmemiz gerekiyor. Yani nesneye olan uzaklığımız değiştirdiğimizde nesnenin gerçek boyutu da değişiyor.
Örneğin yakında bulunan bir peynir dilimini elimize alıp uzak bir noktaya doğru getirdiğimizde bu peynir dilimini büyütebiliyoruz. Ulaşamadığımız yükseklikte bulunan bir kapıya ulaşmak için bu devasa peynir dilimini platform olarak kullanabiliyoruz. Superliminal’in genel oynanış mekaniği bu. Ancak her ne kadar basit gibi görünse de işin içine perspektif girince bu basit mekanik yaratıcılık sınırlarını zorlayan bulmacalarla birleştiğinde bazen dakikalarca çözüme ulaşamıyorsunuz. Oyunda doğru bakış açısını bulduğunuzda bazı nesneler kullanılabilir duruma geliyor. Hatta yeri geliyor büyülü manzarasını izlediğiniz Ay’ı bile dev bir mıknatıs olarak kullanabiliyorsunuz.
Tuğlalarla örülü bir duvarın, aslında ters dönmüş bir kapı olduğunu ve çıkış yönteminin sadece bu kapıyı tutup ters çevirmek olduğunu anlayınca oldukça şaşırıyorsunuz. Yani baktığınız şey, aslında göründüğünden çok farklı bir şekilde kullanılabiliyor. Superliminal’in bu yaratıcı tarzı bulmacaların da çeşitliliğini arttırmış. Oyun gittikçe zorlaşan ve çeşitlenen bölüm tasarımıyla belirli bir sürükleyicilik sunsa da hikaye anlatımının ilginç olmaktan uzak olması Superliminal’i tek yönlü ve biraz sıkıcı bir hale getirmiş. Evet bulmacalar yaratıcı, özellikle perspektif, bakış açısı kullanılması, nesnelerin aslında olduklarından çok farklı şekillerde kullanılabilmesi zaman zaman şaşırtıyor ve belirli bir keyif veriyor.
Ancak, hikaye anlatımı olmayınca oyuna devam etme isteğiniz de oldukça azalıyor. Superliminal’in öyle göz dolduran grafikleri yok. Ancak göz yanılsamalarına odaklanan yapımda bazı bölüm tasarımları görsel şölen sunuyor. Ancak bu durum oyunun geneline yayılmış değil. Bazı bölüm tasarımları göz oldukça hoş gelirken, bazı bölümlerde ise sadece boş duvarları izleyebiliyorsunuz. Ancak oyunun bu optik yanılsama mekaniğini oldukça iyi kullandığını söyleyebilirim.
Nesnelerin, mekanların aslında sandığımızdan çok da farklı görünebileceği üzerine kurgulanmış bulmacalar, bir rüyadaymışsınız hissine kapılmanızı sağlıyor. Bu rüya bazen oldukça eğlenceli bir hal alırken bazen de çok sıkıcı bir kabusa dönüşebiliyor. Superliminal bulmaca oyunları sevenlerin deneyebileceği bir yapım. Özgün ve yaratıcı oynanış mekaniği daha gizemli ve bir şeyler anlatan bir hikaye ile birleştirilmiş olsaymış elimizde çok daha iyi bir oyun olabilirmiş. Ancak takip etme isteği uyandırmayan hikayesi, donuk mekan tasarımları oyunu bir süre sonra eğlenceli olmaktan uzaklaştırıyor. Yine de farklı bir deneyim arayan bulmaca tutkunları Superliminal’e bir şans verebilir.