Super Mario Maker 2 inceleme

Oyun dünyasının maskotu haline gelen Mario, her oyuncunun kendi bölümünü oluşturduğu Super Mario Maker 2 ile bir kez daha karşımıza çıktı. İlk oyunun izinden giden ama çok daha fazla özgürlük ve yeni deneyimlere sahip olan Super Mario Maker 2, oyun severlere ucu bucağı olmayan bir içerik yelpazesi sunuyor.

Super Mario Maker 2 İnceleme

Super Mario Maker 2 oyununu özetlemek gerekirse hem kendi bölümlerinizi tasarlayabileceğiniz, hem de milyonlarca oyuncu tarafından tasarlanan diğer bölümleri oynayabileceğiniz bir oyun diyebiliriz. Tabi bu tasarım aşamasını mario'nun yıllardır devam eden diğer oyunlarından beslenerek karşımıza çıkartıyor.

Yani klasik Mario bölümlerinden tutun, en son çıkan Mario oyunlarına kadar bir çok dinamiğe Super Mario Maker 2 içerisinde yer verilmiş. Bu konuda favorim ise tabi ki Super Mario World. Bu oyuna dair dinamik ve grafik paletini gördüğümde gerçekten de mutlu oluyor ve çok uzun süre önce yaşadığım deneyimi bir kez daha tatmış oluyorum. Zaten oyunun genel hatları da oyuncuların bu tatmini üzerine oturtulmuş durumda.

Oyunun ana dinamiği bölüm tasarlama işlemi üzerine olsa da Super Mario Maker 2'de bir senaryo moduna da yer verilmiş. Hatta bölüm tasarlama ve diğer ana dinamiklere geçmeden önce iyi bir antreman modu niteliğinde olduğunu da söyleyebiliriz. Mushroom Kingdom'ın göz bebeği kalesinin yıkılması ile birlikte iş başa düşüyor ve bu kaleyi yeniden inşa etmeye çalışıyorsunuz. Bölümler geçerek altın kazanıyor ve kazandığınız bu altınlar ile birlikte kalenizi eski şaşalı günlerine getirmeye çalışıyorsunuz. Tabi burada "önce sağdaki holü yapayım" ya da "soldaki holü yapayım" gibi seçeneklere yer verilse de işin özünde tüm bölümleri oynamak ve kaleyi tamamlamak var. Senaryo modundaki bölümler ise çok farklı kısımlara ayrılmış. Yani oyunda karşılaşacağınız her dünyaya bir şekilde yer verilmiş durumda. Senaryo modunu geride bıraktığınızda ise başta da söylediğim gibi devasa bir dünya sizi bekliyor.

İlk oyunun yanı sıra Super Mario Maker 2'de 3D World dünyasına da yer verilmiş. Tabi bu dünyanın dinamiklerini kullanırken 3 boyut olayından yararlanamıyorsunuz. Oyundaki tüm bölümler 2 boyut mantığında oluşturulmuş. Bölüm tasarlarken önce oyun stili seçimi yapıyor ve daha sonrasında da temasını oluşturuyorsunuz. Oyun stilleri arasında deminde söylediğim gibi Super Mario 3D World oyunu dışında Super Mario Bros, Super Mario Bros 3, Super Mario World ve Super Mario Bros U oyunları bulunuyor. Bu seçimi yapıp tema kısmına geçtiğimizde ise karşımıza gökyüzü bölümleri, yer altı bölümleri, su altı bölümleri ya da hayaletli ev gibi mario oyunlarından aşina olduğumuz 10 farklı tema çıkıyor. Bu bölüm ve tema seçiminden sonra ise önünüzde oldukça geniş bir yelpaze var. Çok eğlenceli bölümlerden tutun da diğer oyuncuların sabrını zorlayacak bölümler yapmak da mümkün.

Tabi Switch'in dokunmatik ekranı sayesinde bu işleyişi çok kolay bir şekilde gerçekleştiriyorsunuz. Bölüm oluşturmanın ana dinamikleri ekranın sol tarafındaki panele yerleştirilmiş. Alt taraftan bölüm uzunluğunu ayarlayabiliyor ya da sağdaki panelden silme, geri alma ya da tamamen baştan oluşturma gibi kısa yollara ulaşıyorsunuz. Kafanızı karıştıran ve ustalaşmanız gereken panel ise ekranın üst tarafına konumlandırılmış. Burada eşyalar ve ses efektleri olarak 2 farklı geçiş bizi bekliyor. Öncelikle ses efektlerinden bahsetmek istiyorum çünkü ortaya çok eğlenceli şeyler çıkabiliyor. Örneğin burada bulunan korna sesini mantar çıkardığınız bir tuğlaya bağlayabiliyorsunuz. Oyuna geçip tuğlaya yumruk attığınızda aynı zamanda korna sesi de çıkıyor. 

Eşya kullanımında ise en çok başvurulan eşyalar üst panele dizilmiş. En sağda ise bir arama butonu bulunuyor. Buraya bastığınızda Mario oyunlarında gördüğünüz ve üst panele sığmayan tüm dinamiklere ulaşabiliyorsunuz. Bu dinamikler arasında büyük gülleler, su altı bölümlerinde karşılaştığımız balıklar ya da Super Mario World'ün unutamayacağımız pelerinini almamızı sağlayan tüğ gibi eşyalara bu arama kısmından ulaşabiliyorsunuz. Buradaki farklılıkları saymak inanın çok güç. Hareketli platformlardan, açma kapama tuşlarına, düşman hareketlerini belirlemekten alevli platform öğelerine kadar tonla dinamik söz konusu. İlk oyunun üzerine eklenen eşyalar ve yapılan ufak değişiklikler ile birlikte bölüm tasarlama işi bir adım daha ileri götürülmüş. Bu bölüm tasarlama işi ilk etapta inanılmaz karışık geliyor ama dinamiklere alışınca çok kolay bir şekilde bölüm tasarımını yapabiliyorsunuz. Tabi dilediğiniz an bu bölümü test etme imkanı ve yaptığınız son hareketleri görme gibi dinamikler ile birlikte ortaya Nintendo oyunları ile yarışır bölümler çıkartmak mümkün.

Tabi oyunun coşmaya başladığı kısım oluşan kütüphanesinde gizli. Yani oyunda diğer oyuncular tarafından tasarlanan bölümleri oynamanız ortaya sonsuz bir oyun süresini de beraberinde getiriyor. Tabi tasarlanan her bölüm mikemmel olmuyor ama ufak aramalarla ön plana çıkan tüm bölümleri görebiliyorsunuz. hatta son dönemde sosyal medyada yayılan alev toplu mario bölümünü de bu duruma örnek gösterebiliriz. Bu videonun yayılmasından sonra eminim oyuna sahip olan her oyuncu bu bölümü bitirmeye çalışmış ve sabrını zorlamıştır.

Yine aynı şekilde kendi tasarladığınız bölümleri ya da arkadaşınızın tasarladığı bölümleri bir kod yardımı ile birbirinizle ya da tanıdığınız diğer oyuncularla da paylaşabiliyorsunuz. Diğer taraftan bu bölümleri multiplayer olarak arkadaşlarınızla oynamanıza da imkan verilmiş. Buradaki en büyük sıkıntı ise lag problemi. Bazı anlarda karşılaştığınız lag probleminden dolayı oyunun, daha doğrusu tasarlanan bölümün keyfini kesinlikle alamıyorsunuz.

Sonuç olarak Super Mario Maker 2 oyun dünyasında deneyim edeceğiniz en farklı oyunlardan biri olmayı başarmış. Ufak tefek eksikleri tabi ki var ama eğlencesi göz önüne alındığında devede kulak kaldığını söyleyebilirim. Kısacası Switch sahiplerinin muhakkak oynaması gereken Super Mariı Maker 2, tasarlanan yüzbinlerce bölüm ile birlikte uzun saatler harcayabileceğiniz ve kendi bölümünüzü tasarlarken de kafa patlatmaktan memnun olacağınız bir yapım olmuş.