Stellar Blade inceleme yazımızda, Shift Up'ın beklenen oyununa yakından göz atıyoruz. PlayStation 5’in yeni exclusive oyunu hem ilgi çekici dünyası hem de ana karakteri ile kendinden çokça söz ettiren Stellar Blade oldu. İlk olarak 2019 yılında, Project EVE adıyla karşımıza çıkan oyun, Güney Kore’de kurulan Shift Up ekibinin ilk AAA oyunu. Şimdiye kadar sadece mobil oyunlar yapan firma, ilk AAA oyununu PlayStation 4, Xbox One ve PC’ye getireceğini duyurmuş, daha sonra Sony ile dağıtımcılık anlaşması imzalayarak 2021 yılında PlayStation 5 exclusive bir oyun haline gelmişti.
Stellar Blade İnceleme
Sony’nin pazarlamasını ve PlayStation 5 gücünü arkasına alan Stellar Blade, yalnızca çekici bir karakter ile pazarlama tarafına oynayan bir oyun mu, aksiyon severleri memnun edecek mi ve saatlerinizi ayırmanıza değecek bir oyun mu? İnceleme içerisinde kendi yorumlarımı paylaşacağım.
Dünyayı İnsanlık Adına Geri Alıyoruz
Stellar Blade oldukça uzak bir gelecekte, dünyanın Naytiba adı verilen yok edici bir tür tarafından talan edildiği bir dönemde geçiyor. Dünya üzerindeki insanlar bildiğimiz kadarıyla tamamen tükenmiş, geri kalanlar ise uzayda kurulu olan Koloni adındaki yerleşkede bulunuyor. Koloni’nin 7. Hava İndirme Ekibi’nin bir üyesi olan EVE ile Dünya’ya inip, insanlığın geri dönmesini sağlayacak hareketin bir parçası oluyorsunuz.
Stellar Blade İnceleme
Tabii tahmin edeceğiniz gibi işler o kadar basit değil, daha indirme hareketi başlarken bile bir sürü ekip arkadaşımızı kaybediyoruz. Çıkartma bölgesinde Naytiba’lara karşı mücadele veriyor ve Tachy adlı ekip arkadaşımız ile birlikte oldukça güçlü bir Naytiba’yı etkisiz hale getiriyoruz. Naytiba’ların en güçlülerinden biri olan Alpha türünden bir düşman bizi zor durumda bırakıyor, Tachy’nin kendini feda etmesi ve Adam adındaki bir insanın bizi bulması sayesinde hayatta kalıyoruz.
Oyunun hikayesi aşırı orijinal bir başlangıç yapmıyor, hatta yalnızca hikayesi ile değil, diğer çeşitli açılardan da Nier: Automata ile çok benzer yanları olduğu da ortada. Ama hikayenin genel işlenişi yine de ilginç, Dünya’da kalan insanların ne durumda olduğunu, Naytiba istilası öncesi gerçekleşen olayları, kimsenin bilmediği şüpheli olayları öğrenmek bana keyif verdi. Nier: Automata kadar büyük sürprizler barındırmıyor, tarza aşinaysanız hikaye akışını hemen hemen doğru tahmin ediyorsunuz ama bu can sıkmayacak seviyede iyi sunulmuş.
Stellar Blade İnceleme
Oyunda ilerleyip bölgelerdeki belirli şartları yerine getirince ekstra yan görevler açılıyor. Bunların bir kısmı çevredeki karakterler ile doğrudan konuşarak yapılırken, kalanlar “Görev Tahtası” üzerinden gerçekleşiyor. Ünlem işaretinden aldığımız görevler genellikle güzel yazılmış yan görevlere yönlendiriyor ve diğer insanları da görmemizi sağlıyor. İlan tabelası ise arka planda dünyaya dair fikirler verirken, kimi zaman komik etkileşimleri de okumamızı sağlıyor. Güzel yazılmış ve Türkçe olarak da iyi çevrilmiş olan bu metinleri okumanızı tavsiye ederim.
Stellar Blade sıradışı şekilde ilgi çekici ve orijinal bir hikayeye sahip değil ama elindekileri güzel bir şekilde sunmuş. Yan görevler ile ulaşabileceğiniz noktalar ve birden fazla sona yönlendiren hikaye anlatımı ile gayet iyi buldum. Bir de karakterlerin isimlerinden anlamışsınızdır diye tahmin ediyorum ama hem hikaye hem de düşman tasarımlarında dini tasvirlerden bolca esinlenilmiş.
Stellar Blade İnceleme
EVE İle Dünya Modasını Takipteyiz
Stellar Blade, kimi zaman kocaman bir açık alanda ilerleyerek çevredeki etkinlikleri tamamladığımız bir açık dünya oyunu gibi hissettiren aksiyon - macera türünde bir oyun. İlk bölüm daha çizgisel bir şekilde geçse de, insanların yerleşkesine adım attıktan sonra gezecek kocaman bölgeler ile karşılaşıyorsunuz. Az önce bahsettiğim yan görevleri yapmanın yanı sıra çevredeki telef olmuş insanların verilerini toplayabilir, saklı hazineleri ve EVE için yeni kıyafet modellerini keşfedebilirsiniz.
Stellar Blade tamamen açık dünya bir oyun değil ve bu yüzden çok mutluyum. Etrafta koşturup ıvır zıvır toplamak istemiyorum ve EVE’in koşarken bile nispeten yavaş olması sürekli bir yerlere koşmak zorunda kalsak sinir bozucu olurdu. Enerji sistemi kapalı olduğu için bir bölümde uzun süre sağa sola koşturup, ölüp sonra tekrar koşturduğumuzda “iyi ki bu hep olan bir şey değil” diye sevinmiştim. Bu tarz aksiyona dayalı oyunların biraz daha kapalı alanlarda geçmesinde fayda var.
Stellar Blade İnceleme
Çevreyi gezip karakteri geliştirecek parçalar bulmak ya da elbise tasarımları bulmak zorunlu değil ama bir miktar önerebileceğim bir etkinlik. Bunların bir kısmı güçlü düşmanların koruduğu yerlerin civarında bulunan bizim gibi askerlerin cesetlerinden ya da kilitli kutulardan çıkıyor. Bu kutuların bulmacaları ise çeşitli tuş kombinasyonlarını hızlıca girmek, akışı sağlamak ya da başka bir yerden şifreyi bulmak için çalışmanız gereken eşyalar.
Oyunun açık dünya kısımlarını çok sevmedim, EVE fazla yavaş kalıyor, kalabalık düşman grupları olması gerekenden daha güçlü (birazdan uzunca bahsedeceğim), ulaşım noktaları arasında bazı ayarsızlıklar mevcut. Yine de oyunun büyük bir kısmı buralarda geçmediğinden ve topladığımız eşyaların oyuna etkisi hem görsel hem de işlevsel anlamda büyük olduğundan çok şikayet etmeyeceğim. Örneğin bolca kıyafet var, EVE’in giyebileceği kıyafetleri hem yapmak kolay hem de farklı saç modelleriyle birleştirebiliyoruz.
Stellar Blade İnceleme
Oyunda gezinirken yaşadığım en büyük sıkıntılardan biri etkileşim tarafında oldu. Önümde bir merdiven ya da ip var, çıkmaya çalışıyorum ama EVE tutunmayı reddediyor, ya da üzerinden atlamaya çalıştığım halde merdivenden inmeye başlıyor. Bir nokta ile etkileşime geçmeye çalıştığımda R2 tuşunu verdiği alan o kadar kısıtlı ki yanında durmama rağmen açamıyorum mesela. Çok ufak ayrıntılar ama sürekli başınıza gelince can sıkıyor. Bir de bazen çift zıplama + dash kullanarak oyunun beklemediği yolları kullanmaya kalkarsanız oyun durumu algılayamıyor ve karakteri öldürebiliyor. Bir şeyin nasıl/nereden yapılacağı konusunda kesin bir kural koymuşlar ve onu esnetmenize pek izin vermiyor.
R2 demişken, oyunun ayarlar kısmına girip otomatik eşya toplama özelliğini mutlaka açın. Oyunda 22. saatimde falan demoyu oynayan bir arkadaşım “iyi ki otomatik toplama var” dediğinde bundan haberim oldu ve resmen oyuna bakışımı değiştirdi. Bir yandan düşman dövüp bir yandan “yerdeki eşyaları unutmadım di mi” diye dert sahibi olmaktan kurtuldum.
Stellar Blade İnceleme
Kılıçtan Saç Tokası
Stellar Blade’in videolarını izlerseniz dikkatinizi çeken iki nokta olmuştur, bunlardan ikincisi olan dövüş sisteminden biraz bahsetmek istiyorum. Ana karakterimiz EVE (birinci nokta) harika hareketlere sahip iyi bir dövüşçü olarak gözüküyor. Tabi videolarda gördükleriniz ne kadar doğru, oyunda sadece QTA şeklinde gerçekleşen hareketler mi diye merak ediyor insan. O gördüklerimizi oyunda yapabiliyorsak müthiş bir dövüş sistemi olmalı sonuçta. Hem iyi hem kötü haberlerim var.
Stellar Blade’in dövüş sistemi teoride muhteşem, uygulamada ise bazı can sıkıcı detaylar yüzünden potansiyelini tam anlamıyla yansıtmıyor. Aslında dövüş çok keyifli, mücadele hissini iyi veriyor ve bir noktadan sonra çok eğlenmeye başlıyorsunuz ama neden ve nerede sıkıntılar yaşadığımdan bahsetmek istiyorum.
Stellar Blade İnceleme
Eve’in elinde, kullanmadığı zamanlarda saç tokası olarak kullandığı bir kılıç var, daha sonra yeni bir menzilli silah ve “Rage Mode” olarak isimlendirebileceğim özel saldırı modunda gelen yeni bir silah da mevcut. ama ana silahımız her zaman kılıcımız oluyor. Çeşitli saldırılar gerçekleştiriyor, kombolar yapıyor ve düşman saldırılarını durdurmak ya da iyi zamanlamayla savuşturmak için kullanabiliyoruz. Buraya kadar problem yok, gayet dengeli ve darbe hissiyatını iyi veren bir kılıç.
Öncelikle dövüşün başlarda çok ağır aksak gelmesine, dövüşün öyle olmamasına rağmen “Dark Souls 2” gibi hissettirmesine sebep olan şeyi söyleyeyim, çoğu yeteneğimiz kapalı. Standart - ağır saldırılarımız var, savunma-savuşturma ve kaçınma yeteneklerimiz var, saldırıları birleştirip kombo yapabiliyoruz ama hep bir aksaklık hissiyatı, eksik bir şeyler var düşüncesi oluşuyor dövüşürken. Yetenek ağacına bakınca gerçekten anlıyorsunuz sebebini, o aradaki boşlukları doldurması gereken şeylerin çoğu açılabilir olarak mevcut. Yahu düşman tepesine kılıçla inebiliyoruz ama arkadan saldırmak için skill puanı harcamamız gerekiyor!
Stellar Blade İnceleme
Oyunda Sekiro ve Rise of Ronin’de olduğu gibi bir “parry” sistemi var, saldırıları mükemmel bir zamanlama ile savuşturmak oldukça etkili. Ayrıca saldırılardann kaçınabildiğimiz “dodge” yeteneği de mükemmel zamanlama ile kombolara bağlanabilen hareketlere izin veriyor. Fakat bu sistemler etkili olmasına rağmen sorunsuz değil. Bunlardan bahsedeceğim ama iyi yanlarıyla başlayalım.
Oyunda en iyi dostumuz kılıcımız, zaten menzilli silahı zorunlu olmadıkça kullanmadım bile arada meze olsun diye sıktığım anlar hariç. Yeteneklerimiz artıp saldırılarımız seri bir şekilde birbirine bağlanabildikten sonra dövüşleri yapmak da çok keyifli hale geliyor. Başlarda gördüğüm yerde kaçtığım eli sopalı düşmanları ilerleyen seviyelerde ben kovalamaya başladım çünkü hasar yetenekleri hala muazzam olsa da düzgün uygulanan kombolar ile işlerini bitirmek çok keyifli oluyor.
Stellar Blade İnceleme
Normal saldırıları önce Beta yetenekleri (L1) daha sonra ise hiddet yetenekleri (R1) ile bağlıyor, kalabalık grupların işini daha hızlı bitirebiliyoruz. Daha güçlü düşmanlar karşısında, belirli bir kısımdan sonra erişim sağladığımız “Rage Mode” diyebileceğim sistemi de kullanınca oyunun dövüş zevki katlanarak artıyor. Zor durumda kaldığımda L3+R3 basarak aktif ettiğim mod ile gelen yeni saldırılar ve özel yetenekler boss dövüşlerine ayrı bir hava ekliyor. Oyunu oynarken aklıma gelen oyunlar arasında Metal Gear Rising ve Blade & Souls vardı ki daha sonra öğrendiğim üzere ekibin kurucularından biri daha önce Blade & Souls’da da görev almış. Tasarımcıymış gerçi ama o oyunun havasını buraya da taşıyabilmiş diye düşünüyorum.
İkinci bölümden sonra menzilli saldırılara da erişiyoruz ama bunların aktif dövüşte ne kadar faydalı olduğu tartışılır. Düşmanı yeterli seviyede savuşturursanız açığa çıkan zayıf noktaya ateş edebileceğiniz normal mermiler, güdümlü füzeler, patlayıcı fişekler ve aşırı hızlı düşmanların karşısında uzun süre şarj edip sonrasında kıpırdamadan durmanızı talep eden güçlü lazer ışını gibi modları mevcut. Zorunda kalmadıkça pek kullanmadığım bu silahlar, verdikleri hasarın da düşük olması ile “uzaktan düşman dürtme” dışında pek etki göstermiyorlar.
Stellar Blade İnceleme
Birazdan oyunun bel kemiği olan sistemlere söyleneceğim ama yetenek ağacında açılan iki farklı kaçınma tarzını biraz övmek istiyorum. Düşmanlar kimi zaman belli renkte ışıklar çıkaran saldırılar yapıyor ve bunlardan kaçmak için spesifik yeteneklere ihtiyacınız var. Mavi olan düşmanın arkasına hızla geçip sağlam bir saldırı yapmanızı sağlarken, mor olan ağzının ortasına tekmeyi çakıp geri kaçmanızı sağlıyor. İkisi de kullanması çok eğlenceli ve dövüşe sinematik tecrübe ekleyen sistemler. Yalnız belirli geliştirmeleri yapmadan önce arayı çok iyi yakalamanız gerekiyor yoksa duvardan duvara vuruyorlar EVE’i resmen. Neyse şimdi problemlere gelelim.
Dövüşün Diğer Tarafı
Önce “dodge” ile ilgili sıkıntımı söyleyeyim, oyunda i-frame ya yok ya da benim göremeyeceğim kadar küçük bir aralıkta. Rise of Ronin’de de kaçınmanın fazla işe yaramadığını düşünmüştüm ama bunda bambaşka bir seviyedeyiz. Mükemmel kaçınma yaptığım anda bir saldırıya bağlamak istiyorum ama arkadan biri kuyruğunu sokuyor ya da düşmanın kendisi saldırısına devam ediyor. Normalde karakterin ardı ardına saldırılardan kaçabileceğimizi düşünürüz ama kaçınmalar arasındaki bekleme süresi yüzünden bu mümkün değil, seri saldırılardan kaçamıyoruz. Mükemmel kaçınmayı görüyoruz, zaman hafiften yavaşlıyor ve bir adım geri çekilme ya da düşmana takip saldırısı yapma fikri akla geliyor ama hayır, zaman sadece bize yavaşladığı için düşman aynı hızla dövmeye devam ediyor. Başka mantıklı açıklama bulamıyorum. Kısa bir dokunulmazlık (i-frame) alanı sağlasa akıcı olacak dövüş bir anda mükemmel kaçış yaptığım için meydan dayağı yemek ile sonuçlanıyor. (Çok kısa bir an var ama cidden yeterli değil)
Stellar Blade İnceleme
Benzer durum savunma - savuşturma için de geçerli ama burada biraz daha rahatız. Düşmanların saldırılarını bloklayınca daha az hasar alıyoruz ama mükemmel zamanlama ile yaptığımız savuşturmalar sıfır hasar almamızı ve araya girmemizi sağlıyor ama ikincisi her zaman olmuyor. Düşman seri bir şekilde saldırıyorsa sürekli arka arkaya savunma yapmanız gerekiyor (L1 spamlıyoruz yani) ama düşmanların temposu genelde bozuk, Elden Ring tarzlı “delay” yaptığı saldırılar çok fazla. Buna 60fps dışındaki modlarda tepki süresinin kısa bir gecikmeye sahip olduğunu da eklerseniz (sonra değineceğim) arka arkaya savunmalarda çok dikkatli olmak gerekiyor. Ama iki veya daha fazla düşmana karşı iseniz ve kaçınmanın işe yaramayacağını biliyorsanız ne yapacaksınız? Bir saldırıyı mükemmel şekilde blokladığım saniyede yandan ikincisi inip karakteri yaprak gibi savurunca yine meydan dayağına dönüyor. Belli olduğu üzere çok dayak yedim oyunda.
Bir de alan kontrolü konusunda sıkıntım var, düşmanların ne tarafta olduğunu gösteren bir ışık sistemi var, tehlike uyarısı gibi çalışıyor ama nedense her zaman çalışmıyor. Kutu açmaya çalışıyorum “çatışmadasın” diyor ama benim haberim yok. Böyle basit durumlarda sorun değil ama görüş açımızın (FOV) dar olması yüzünden kalabalık gruplarda düşmanları kaybedince çok sıkıntı oluyor. Tabi kimi bölgelerde düzgün çalışan dinamik müziğin bazı bölgelerde ne olursa olsun aynı kalması, dövüşe girip girmediğimizi anlamamızı da engelliyor.
Stellar Blade İnceleme
Bu şikayetlerimin ortak noktası kalabalık dövüşler dikkat ederseniz. Verilen i-frame o kadar düşük ki birden fazla düşmana karşı iken kusursuz bir dövüş oyuncusu refleksine sahip olmak gerektiğini düşünüyorum. Kalabalık düşmanlara karşı mükemmel savunmanın ardından hızla kaçınma atmayı da deneyebilirsiniz ama bu defa L1+O tuşlarındaki Beta yeteneği aktif oluyor ve kaçacağınız yerde düşmana kılıç sallıyorsunuz. EVE’in rüzgar esse yaprak gibi sarsılıp uçtuğu oyunda düşmanların üzerine yapılan çoğu saldırıyı umursamadan saldırmaya devam etmesi de yine hayattan soğutuyor bu yüzden.
“4 paragraf şikayet ettin, sevmedin mi oyunun dövüşünü?” diye düşünüyorsanız, önceki kısımda söylemiştim ama çok sevdim. Oyunun dövüşünün asıl parladığı yerlerin 1v1 gerçekleşen boss dövüşleri ya da büyük düşmanlar olmasının sebebi de dövüşün kalabalığa göre tasarlanmamış olması değil, karakterimizin temposunun çok çabuk bozulabiliyor olması. Bu akıcılığı öldürüyor, bir noktadan sonra gezerken bazı düşman gruplarından uzak durmanıza sebep oluyor. Kafası yerine silah olan tiplerden iki tanesi bir saniye arayla üzerinize yaylım ateşi açıp arkadan akrep tipli düşmanlar kuyruk kırbacı atarken tepenize koşan bir büyükbaş Naytiba ile her öldüğünüzde tekrar mücadele edince sigorta atıyor.
Stellar Blade İnceleme
Bir de son bir şikayet, düşman davranışları çok tutarsız! Aynı düşman tipi bazı yerlerde sizi biraz kovalayıp bırakırken, bazı bölümlerde Dark Souls 2 düşmanları ya da Şokçu’yu kovalayan Simbiyot Örümcek Adam gibi dünyanın sonuna kadar peşinizden geliyor. Neyse ki ölünce bir şey kaybetmiyorsunuz, bu yüzden bazen “öldürün de kurtulun” diye bırakmak, kalabalık gruplarla dövüşmekten daha kolay oluyor.
Stellar Blade 3 farklı grafik modu ile geliyor, Performans Öncelikli - Dengeli - Çözünürlük Öncelikli. Bunların her biri kendine has avantajlara ve dezavantajlara sahip. Çözünürlük Öncelikli modda 4K çözünürlükte ama 30fps olarak oyunu oynayabiliyorsunuz. Performans Öncelikli mod 2K çözünürlükte sabit 60fps oyun deneyimi sunuyor. Dengeli mod ise 4K’ya upscale edilenn değişken çözünürlükte 60fps ortalaması vaad ediyor. Kalabalık ortamlarda fps düşüşü olabiliyor.
Stellar Blade İnceleme
Ben oyunun neredeyse tamamını Performans Öncelikli grafik modunda oynadım. Büyük ekran TV ile oynarken aradaki görüntü farkı dikkat çekecek seviyede ama 4K monitör ile kayda değer bir fedakarlık yapmadığımı düşünüyorum. Çözünürlüğü tercih etmememin en büyük sebebi ise tepki süreleri oldu. Hem Çözünürlük hem de Dengeli grafik modlarında tuş basma sürelerindeki gecikmeyi hissedebiliyorsunuz. Etrafta gezinirken değil ama hızlı tepki vermeniz gereken dövüşlerde, özellikle kalabalık düşmanlara karşı zaten yeterince zorluk yaşayacaksınız, bir de kısa gecikmeler ile kendi reflekslerinizi sorgulamanıza gerek yok.
Oyunun seslendirme kadrosunu tanımıyorum ama genel olarak güzel bir iş ortaya koymuşlar. Normalde Japonca tercih ederdim ama bölgesel kısıtlamalar sebebi ile İngilizce ve Korece seslendirmeleri denedim. Korece seslendirmelere alışkın olmadığım için kısa süre içinde İngilizce’ye dönüş yaptım. Her boyu kısa karaktere çocuk gibi konuşmaya çalışan seslendirmenler vermeseler daha çok memnun olacağım ama genel olarak performanslar oldukça iyi. İngilizce seslendirmede dikkatimi çeken tek şey, oyun içi diyaloglarda karakterlerin ağız hareketlerinin İngilizce’ye göre yapılmadığı oldu. Kamerayı çevirip ağzına bakmadıkça dikkatinizi çok çekecek bir durum değil.
Stellar Blade İnceleme
Müzikler konusunda memnunun ama kullanımı konusunda kararsızım. Demoda çalan müzikleri oldukça beğenmiştim, üstelik dinamik müzik ile dövüş sırasında ve sonrasında müziğin tonunun değişmesi çok hoşuma gitmişti. Ana oyunda ise bunu daha da genişletmişler, bazen müzikler bölgeden bölgeye temiz geçişler ile değişim geçirerek taşınıyor. Ama bir bölüm harika dinamik müzikler sunarken diğer bölümde ne yaparsak yapalım aynı müzik çalıyor. Boss müziklerinin hepsi güzel bu arada, onlara hiç lafım yok, bir de Çorak Topraklar bölgesinin müziklerine bayıldım özellikle.
Stellar Blade incelemesi diye geldiniz ama neredeyse bütün yazı dövüş ile ilgiliydi değil mi? Oyun içinde karakterimizin kullanabileceği bir sürü farklı kıyafet, saç stilleri ve renkler mevcut, alabileceğimiz bir sürü yan görev var, keşfedilmeyi bekleyen noktalar ve kasaları açmak için basitten sinir bozucuya çıkacak seviyede mini oyunlar var. Bazı kısımları öngörülebilir olsa da güzel bir hikaye var, ilginç karakterler mevcut, düşman çeşitliliği kimi zaman kendini tekrar etse de kabul edilebilecek seviyede. Dövüş sistemi ise biraz daha ayrıntılı bahsedilmeyi gerektiren bir kısmıydı.
Stellar Blade İnceleme
Yaklaşık 35 saatte bitirdiğim, elimden geldiğince yan görevlerine de bulaştığım Stellar Blade’i beğendim. İlk defa AAA oyun hazırlayan bir ekibin elinden çıkan, bazı mekaniksel sistemleri elden geçirilirse çok daha eğlenceli olabilecek bir oyun olmuş. Şu haliyle bile alıp oynamaya değer, önce bir demoyu denemeden geçmeyin tabi. En azından savaşların neye benzediğine dair biraz daha fazla fikir sahibi olabilirsiniz. Orada yaptığınız ilerleme ana oyunda da kullanabileceğiniz şekilde kayıt ediliyor ayrıca.
Bir Nier: Automata ya da Sekiro değil ama ikisinin de güzel taraflarını alıp farklı bir şekilde harmanlamış, başarılı bulduğum bir oyun oldu Stellar Blade. PSN Store üzerinden 2000TL fiyat etiketi ile satışa sunulan oyun türü seven oyuncuların keyif alacağı bir yapım.