Spore
Başar Özcan
3.06.2010 - 12:31
Kendinizi tanrı gibi hissedeceksiniz.
Ne oyunlar oynadık, içinde kendimizi tanrı gibi hissettiren. Gerektiğinde
SimCity ile doğal afetler yarattık, gerektiğinde The Sims ile simlerimizi
yönettik(her ne kadar hep başarısız olduysamda), yeri geldi şehirler kurduk,
savaşlar yaptırdık, eski tanrıları hortlattık. Ama sonuçta içimizde hep bir
tanrılık hissi vardı. Fakat Spore gelince bu his tamamen yok olacak. Spore ile
gerçekten tanrısınız ve her şey sizin elinizde.
Peki nasıl olacak bu diyorsunuz. Bir su tanesi içinde yaşayan tek hücreli bir
canlı ile başlayacağız oyuna. Zamanla hücreler artacak bölünmeler olacak, dağlar
taşlar ortaya çıkacak. Yer kabuğunu oluşturacağız. Üstün kapasiteli varlıklar
yaratacağız. Bunların savaşlarını ve diğer canlılar ile atışmalarını izleyecek,
mucizeler felaketler yaratacağız. Zamanla gezegen gelişecek çok çok üstün
teknolojiler çıkacak, diğer gezegenleri yaratacaklar ve uzaya hakim olacaklar.
Sonrada bakıp küçük bir amipten nasıl bir sonsuz boşluk yarattığımızı
izleyeceğiz. Big Bang’i gözümüzle görebileceğiz belkide.
Peki bunu yaratan kimdir? Düşündüğümüzde oyun yaşamsal faaliyetlerin olduğu
sonsuz bir açılımda. The Sims gibi. Evet başınızın üstünde ampuller yandı değil
mi? Tabi ki Will Wright’ın bir projesi ve bu projeyi yapma aşamasına gelen
kadar, Sims serisi ona o kadar yardımcı oldu ki, kendi de bunu kesinlikle
saklamıyor.
İcat et
Oyunun sistemi bir basit program ile işliyor. Programda bir çok boşluk var ve
siz bir şeyler yaptıkça bu boşluklar veriler ile doluyor. Oyunun kodlarından
hiçbir konu yok. Dolayısıyla sadece tek taraflı bir oyun. Başlangıç belli, sonu
yok. Beyniniz neyi isterse onu yapacaksınız. Üstelik programlama bilgisi
olmadan. Siz geliştikçe programa yeni birimler ekleyecek bunların üretim tüketim
fiyat bilgilerini belirleyeceksiniz. Oyunu ezberlemek yok. Her oyun yeni bir
başlangıç ve yeni maceralar. Evrim teorileri geliştireceksiniz ve her şey
gelişecek, büyüyecek.
Hala kafanız karışık değil mi nasıl olacak diye düşünüyorsunuz. Her şey otomatik
olacak kadar programcılık gelişti mi acaba?. O kadar gelişti programcılık. Hayat
basit değildir, bir program kodu ile halledilebilir bir şey de değildir. Doğru
ama bu program o kadar akıllı ki yarattığınız yaratıkların animasyonlarını bacak
sayısı, kafa şekli ve yeri, kol sayısı, vücudun büyüklüğü, boyun uzunluğu gibi
birçok şeyi ele alarak animasyonları oluşturuyor. Daha sonra size sahip olduğu
silahları neresi ile kullanacağı kullanırken ne özelliklerin gerekeceği gibi
sorular bekliyor. Zaman geçip binalar yaptıklarında ise mimaride yaratıkların
yapılarına benzer yapılar göreceksiniz.