Artılar- Atmosferi ve eğlenceli yapısı - Renkli karakterleri - Switch ile taşınabilir olması
Eksiler- Fiyatı daha uygun olabilirdi - Tekrar eden yapısı bir süre sonra sıkabilir
Dile kolay televizyon dünyasının en ünlü şovlarından biri olan South Park, 20 yıldan uzun bir süredir hayatımızda. Kendine has esprileri, gündemdeki ciddi konuları sürekli olarak tiye alması, açık sözlülüğü ve efsanevi karakterleri ile en çok beğenilen tv şovlarından biri olan South Park, geçtiğimiz yıllarda Obsidian tarafından geliştirilen (ki kendilerinin RPG türündeki başarısı tartışılmaz), The Stick of Truth oyunu ile bizleri konsolların başına kilitlemeyi başarmıştı.
İlk oyununda daha çok fantastik bir arka plana sahip olup, klasik RPG oyunlarına sık sık dokunduran The Stick of Truth, bizleri gülmekten kırıp geçirmişti. The Fractured But Whole'da ise ( ismini okudukça kahkaha atmamak mümkün değil ) günümüzün sinema sektörünü adeta rehin almış, şahsen benim fazlasıyla bıktırmış olan süper kahraman konusuna el atıyor. Oyunun hikaye, oynanış gibi özelliklerinden hiç bahsetmeyeceğim çünkü bu inceleme aslında yalnızca The Fractured But Whole'un Nintendo Switch üzerinde nasıl çalıştığını ve keyif verdiğini anlatmak üzerine kurulu. Eğer oyunlar ilgili tüm detayları öğrenmek istiyorsanız, sitemizde daha önce yayınladığımız detaylı incelemeye şuradan ulaşabilirsiniz.
The Fractured But Whole, hali hazırda çıkışı üzerinden aylar geçmiş ve inceleme notları ile de sınıfı geçmiş bir yapım. Oyunun en başından itibaren sürekli olarak kaliteli espriler, birbirinden farklı ortamlar ve eğlenceli karakterler ile karşılaşmanız olası. The Stick of Truth'tan daha interaktif bir oyun ile karşı karşıyayız diyebilirim. Artık çevrede etkileşime geçebileceğimiz daha fazla şey var. Bu da daha dinamik bir oyun tecrübesi sunmayı başarmış. İlk oyunda olduğu gibi yine bir RPG oyunu ile karşı karşıyayız, 3 adet sınıfımız var ki bunlar hıza odaklı Speedster, güce odaklı Brutalist, ve alevlerin efendisi Blaster olarak ayrılmış. Kısa bir sınıf seçme sekansı ardından da direkt olarak oyuna dalıp karakterimizin özelliklerini tanıyoruz.
Oyunun hikayesi ise oldukça basit. Hikayenin ana temelinde kaybolup bir türlü bulunamayan Scrambles isimli yaşlı bir kediyi arıyoruz. Kediyi önemseyip arama sebebimiz ise sahibinin kayıp kediyi bulana tam 100 dolarlık ödül vermesi. Ekibimizin lideri olan Cartman bu ödülü kazanıp kendi süper kahraman evrenini yaratmak ve dolayısı ile de parayı bulmak istiyor. Ancak zaman içerisinde yaşanan sürtüşmeler sonrasında grup bölünüyor ve iki farklı grupta kediyi önce bulup ödülü kazanmak için birbirleri ile yarışmaya başlıyor.
Oyunun oynanış özellikleri ise ilk oyunla oldukça benzer, dövüş dışındayken gerçek zamanlı olarak karakterimizi kontrol edebiliyoruz, dövüş esnasında ise yine ilk oyundaki gibi sıra tabanlı bir sistem bizleri karşılıyor. Şahsen sıra tabanlı oyunlara karşı ciddi bir antipatim olsa da, South Park: The Fractured But Whole'a sıra tabanlı sistemin yakıştığını söyleyebilirim. Farklı yetenekler ile eğlenceli anlar yaşayabiliyorsunuz.
Oyundaki karakterimizin üzerinde bulunan "Artifact Slot" sisteminden de kısaca bahsedip, daha sonra Switch performansına geçelim. Bitirdiğimiz görevlerden aldığınız ya da bulduğunuz malzemelerden oluşturabildiğimiz bu Artifact'leri karakterimize vererek "Might" dediğimiz karakter gücünü yükseltiyoruz. 8 adete kadar çıkan bu slotlar sayesinde karakteriniz çok daha kullanışlı bir hale geliyor.
Oyunun Nintendo Switch kısmına gelmek istiyorum. Bildiğiniz Nintendo Switch, alıp istediğiniz yere götürebileceğiniz, yatağınızın konforundan toplu taşıma araçlarına kadar istediğiniz yerde oyun oynama keyfine erişebileceğiniz bir ürün. The Fractured But Whole ise tam olarak yatıp esprileri ile sizleri güldürecek, yoldayken zaman geçirmek için birebir olan bir yapım. yani oyuna inanılmaz derecede odaklanmanız gerekmediği için hem oynarken hem de yanınızda taşıdığınızda bile keyfinden birşey kaybetmiyorsunuz. Aksine taşınabilir olması, hem dışarıda hem de evinizin dilediğiniz bir köşesinde oyunu oynayabilmeniz, bu durumu çok daha eğlenceli bir hale sokmuş.
Diğer taraftan hem TV modunda hem de tablet modunda oyunun performansı bir sıkıntı çıkarmıyor ve baştan sona büyük keyifle oynayabiliyorsunuz. Dokunmatik ekranın da verdiği kolaylık oyun içerisindeki deneyiminiz diğer konsollardan bile keyifli bir hal alıyor. Zaten iki boyutlu bir yapım olduğu için performans tarafında da hiçbir sorun yaşamıyorsunuz. Eğer bir Nintendo Switch sahibiyseniz, South Park: The Fractured But Whole hem bir oyun olarak, hem de Nintendo Switch'de oynanacak keyifli bir yapım olarak tercih edilebilir olmuş.
