Daha önce başında SOCOM yazan bir oyun oynadıysanız, U.S. Navy SEALs Tactical
Strike içinde muhtemelen iyi bir beklenti içindesinizdir. Yapım tıpkı serinin
diğer versiyonlarında olduğu gibi klasik bir Shooter oyunundan uzak kalıyor.
Deniz kuvvetlerine ait piyadelerin, karışıklığı ile meşhur bölümler boyunca bir
strateji ile oynamanızı gerektiriyor. Bu nedenle salt FPS severler, yapımda
bekledikleri eğlenceyi bulamayacaklardır.
Slant Six Games tarafından geliştirilip, Sony Computer Entertainment tarafından
yayınlanan Tactical Strike için, stratejik taktiksel aksiyon oyunu tanımlaması
muhtemelen yanlış olmayacaktır. Tabii ki kendi kendimize strateji ve taktik
yapamayacağımız için kontrolümüz altında olan 4 kişilik bir ekibimiz bulunmakta.
Yalnız seriyi daha önce oynamamış olanlar için belirtmekte fayda var. Ekipteki
kişilere doğrudan komut verilemiyor. Bununla birlikte ekibi yürütmek, ateş
etmeleri, bomba atmaları, saldırı düzenlemeleri gibi birçok komutu siz
veriyorsunuz. Ancak aksiyonu gerçekleştirmekten yapay zeka sorumlu ve bu işin
altından hayli iyi kalktığı söylenebilir. Karakter yönetimini doğrudan yapmamak
size sıkıcı gelmiş olabilir. Ancak oyun sırasında bunun gayet kolay ve eğlenceli
olduğu görülüyor. Hatta daha çok kendinizi gerçek bir komutan gibi hissetmeniz
dahi olası. Oyunda zayıf olmakla birlikte birde hikaye bulunuyor. Panama
hükümetinde çıkan ayaklanmalar sonucu büyükelçimiz esir alınmıştır. Haliyle
bizim görevimizde büyükelçiyi kurtarmak.
Sessiz ve derinden
Tactical Strike, adından da anlaşılacağı üzere bölümler boyunca taktikler
oluşturmanızı, gizlice hareket etmenizi ve saklanmanızı istiyor. İşleri daha çok
sessiz şekilde çözmek, yapımda anahtar rol oynuyor. Tabii ki bu durum ancak az
sayıda düşman varken işliyor. Çok sayıda düşman ise iyi planlanmış gizlenme ve
baskınlar ile alt edilebiliyor. Oyun boyunca en favori hareketinizi ise düşmana
arkadan yaklaşıp aniden ölümle yüzleşmesini sağlamak oluyor.
Takımımızı ikiye iki ayırmakta mümkün. Bu sayede farklı açılardan saldırmak ve
taktik geliştirmek daha kolay oluyor. Ekibi yönetmek kolay olmakla birlikte bazı
teknik sıkıntılar çıkabiliyor. Örneğin gitmelerini istediğimiz mesafenin daha az
ya da fazla algılanması, yahut kamera açıları nedeni ile ortaya çıkan problemler
gibi. Menüden seçilip yaptırılmak istenen aksiyonlar, gayet başarılı şekilde
yapay zeka tarafından tamamlanıyor. Ayrıca düşman ateşinden ya da gelen bir
bombadan kaçmak gibi hareketleri de kendileri gerçekleştirebiliyorlar. Bu
bakımdan ne tam anlamı ile başıboş, ne de tam anlamı ile kontrol altında
oldukları söylenemez.
Bölüm tasarımları ise oldukça geniş yapılmış. Böylece bölümleri tamamlamanın
farklı yolları da ortaya çıkmış. Haritaların oldukça geniş olması, beraberinde
uzun süreli oynanışı da getirmiş. Kimi bölümlerin tamamlanması bir saati
geçebiliyor dahi. Bazı görevleri başarı ile tamamlamak için ise alıştırma
yapmak, ya da sona giden en iyi yolu bulmak gerekebiliyor. Gece görüşü ile
oynanan görevlerin zevki ise bambaşka oluyor.
Singleplayer dışında, yapımda bir de Multiplayer modu bulunuyor. 4 kişiye kadar
destekleyen moda; Deathmatch ve takım bazlı Deathmatch oynanabiliyor. Genel
olarak gayet eğlenceli olan Multiplayer, arada meydana gelen birkaç saniyelik
takılmalar nedeni ile hak ettiği puanı alamıyor. Teknik açıdan yaklaştığımızda
grafikler bakımından yapımın başarılı olduğu görülüyor. Detaylı haritalar, temiz
kaplamalar ve iyi ışıklandırmalar içeriyor. Sesler bakımından ise gayet iyi ses
efektlerine başarılı seslendirmeler eşlik ediyor. İngilizce dışında farklı
dillerde de olan düşman konuşmaları dikkat çekiyor. Birkaç kusuru dışında
büyütülecek ya da oynanışı etkileyecek kusuru olmayan yapım, farklı oyun
türlerinin karışımı sayesinde PSP’de gayet iyi iş çıkartıyor. Daha önce
oynamamış olanlar için güzel bir başlangıç.