Silver Wings

Eskiden shoot ‘em up oynamayı o kadar çok severdim ki, orta okul zamanlarında bilgisayarımın başında saatler geçirir, ve karşıma şuursuzca çıkan herşeyi öldürmekle uğraşırdım. Kimi zaman yukarıdan aşağı, ölüm kusarak üstüme gelen savaş uçaklarını, kimi zaman da garip şekillere sahip yaratıkları vururdum. Ancak, o zamanki shoot ‘em up’larda moda olaraktan, benim gemim sadece mevcut ekran üzerinde hareket eder ve yukarıdan düşmanların düşmesini beklerdi. Hatırlarsanız bir Raptor vardı o zamanlar, işte belki de en çok zevk alarak oynadığım shoot ‘em up’ların başında geliyordu. Bol bol mekan gezip, gördüğümüz tüm yapıları patlatabiliyorduk, ayrıca düşmanları ve çevredeki herşeyi vurarak puan, daha doğrusu para kazanıyor, kendimize yeni silahlar alıp uçağımızı geliştirebiliyorduk. Tabii, klasikleşmiş shoot ‘em up mantığı vardı ve yukarıdan aşağı üzerimize saldıran tüm herşeyi yok etmemiz gerekiyordu. Çok zevkli oyunlardır shoot ‘em up’lar, bir daldığınız zaman içinden çıkılması çok zor olabiliyor.

Devir değişti

Zaman kavramına yenik düşen bir tür oldu shoot ‘em up. Daha doğrusu evrim geçirdi ve başka şekillere büründü ama atası pek fazla ortalarda izini bırakmadı. Internet’te Flash üzerinden ya da Java ile oynadıklarımız dışında, teknolojinin nimetlerinden yararlandığımız çok çeşitli yapımları oynuyoruz ancak bu eski uçaklı canavarlı shoot ‘em up’lardan eser kalmadı. Dediğimiz anda, karşımıza aniden Silver Wings çıktı. Aslında Silver Wings, 2. Dünya Savaşı’nda, Amerika’nın paraşütçülerine layık gördüğü bir ödülün ismi. O zamanki eğitimlerde, beşten fazla atlayış yapan askerlere, bu “Gümüş Kanatlar”ı takma hakkı doğardı. Yalnız bu tanımın, oyun ile çok fazla bir alakasını kuramadım. Zaten, son bölümüne kadar oynama sabrını da üzgünüm ki gösteremedim. Belki sebat edip kastıran arkadaşlar, ileride bu alakayı da kurma şansına sahip olurlar, kim bilir.

Silver Wings, yukarıda da bahsettiğimiz eski zaman shoot ‘em up’ı şeklinde karşımıza çıkıyor. Oyun ekranı üç boyutlu gibi durmasına rağmen, aslında eskilerden pek de farkı yok, üstelik arka ekran o kadar yavaş ilerliyor ki, bu çok tekdüze bir durum oluşturuyor ve zevk vermiyor. Yukarıdan aşağı şuursuzca gelen uçaklar var, kendileri bile ne yaptıklarının farkında değiller. Sadece ateş edip geçiyorlar ve arada sırada üstünüze geliyorlar. Siz de bir yandan onları vurmaya çalışıyorsunuz, ancak ekrana öyle çok uçak doluyor ki, kaçmaya kalksanız kaçacak yer yok, vurmaya kalksanız, bikaç atıştan aşağı ölmüyorlar. Bu da, normalde zevkli olması gereken bir shoot ‘em up oyununu yerlerde süründürüyor ve çok sıkıcı bir hale getiriyor.

Ne biçim kanat!

Öncelikle Silver Wings’in yükleme olayı çok kıl. Yükledikten sonra, CD’nin içine girip, oyun motorunu ayrı olarak yüklemeniz gerekiyor ki çalışabilsin. Ancak, bunu yapmanıza rağmen, ara video’lar ve menü içlerindeki animasyonlarda devamlı görüntü problemleri var ve görüşü gerçekten bozuyor. Neden bu motoru ayrı yüklememiz gerektiği ve bunu yapmamıza rağmen neden böyle problemlerle karşılaştığımız konusunda da herhangi bir fikre sahip olamadık. Bölüm bölüm ilerliyoruz ve her bölümün başında bir brifing ekranı var. Bize uzun uzun hikayeler, karşılaşacağımız şeyler ve durum hakkında bilgiler veriliyor ve açıkçası ben bunu da gerekli bulmadım. Nasıl olsa, karşımıza sürekli yukarıdan aşağı düşmekte olan uçaklar çıkıyor, ne gerek var ki bu kadar hikaye üzerinde kastırmaya? Hatta bölüm içlerinde de üst kısımda sürekli bir alt yazılar ve hararetli konuşmalar yapılıyor, nedendir bilinmez.

En olumlu konuşabileceğim nokta olarak kontrolleri verebilirim. Normal ok tuşları ile yönettiğimiz uçağımızın silah ateşlemelerini de mouse tuşlarımız ile yapıyoruz. Sol tuş ile normal, o sırada seçili olan silahımızı ateşlerken, sağ tuşla da özel bir patlama yaparak yaşanmakta olan kaosu biraz olsun durdurabiliyoruz. Bölüm içinde, kullanabileceğimiz birkaç tane silah var, bunlar hiç bitmiyorlar, şarjları bittikleri zaman kendilerini şarj edip tekrar doluyorlar. Bunun dışında, vurduğumuz uçakların bazılaırndan çeşitli bonus’lar ve bölüm sonuna kadar geçerli olan çeşitli silah upgrade’leri oluyor, ancak hiç de ilgi çekici değiller, çünkü çok fazla işe yaradıklarını söyleyemem. Eninde sonunda vurulmaya mahkum oynuyorsunuz, bölümlerin belirli bir yerlerinden sonra ekranda nefes alacak yer kalmıyor ve devamlı ölmek durumunda kalıyorsunuz. Oyun olsa da, biraz biz oyunculara da şans verilmeli öyle değil mi?

Yolumuz karadelik

Sonuç olaraktan, bir shoot ‘em up olduğunu öğrenip heyecanlansak da, içeriğini gördükten sonra tekrar şu teknolojik oyunlara dönme kararı alabiliriz. Herşey aleyhimize ve bölüm içlerinde kurtulma şansımız yok. İnsan devamlı ölmekten sıkılır ve oynu bırakabilir. İşte biz de bunu yaptık ve sinirlerimizi çok da yıpratma ihtiyacı hissetmedik. Sizin de yapmanıza gerek yok.