Runaway: A Road Adventure

Tam ümidimizi kesmiştik ki; dağıtımcı firma GMX, bize büyük bir sürpriz yaptı ve bu güzel oyunun İngilizce versiyonunun çıkacağını duyurdu.

Bundan yaklaşık 3 sene önce, macera oyunu türünün yok olmak üzere olduğu zamanlarda, İspanya’dan Runaway adlı çok güzel bir macera oyununun geleceği haberi, tüm macera severleri oldukça sevindirmişti. Ancak oyun çıktığında, İspanyolca bilmeyen maceracılar hayal kırıklığına uğramış, yine de İngilizce versiyonundan ümidi kesmemişlerdi. Bir süre sonra, oyunun Almanca versiyonu da çıktı ama İngilizce versiyonundan bir haber yoktu. Aradan zaman geçtikçe ümitler tükendi. Fakat güzel haber geç de olsa geldi. Aradan bu kadar zaman geçmesine rağmen, oyun hala oldukça güzel görünüyor ve bir aksilik olmazsa şubat ayının soğuk günlerinde bu sıcak oyunla içimizi ısıtacağız.

Oyunumuz bir macera oyunundan beklendiği üzere, grafik açıdan oldukça zengin. Sevilen diğer macera oyunları ile benzer yönleri olsa da, kendine has özellikleri de yok değil. Çizimler 3D olarak yapılmış, ancak gerçekçi sonuçlar veren render yerine, çizgi filmdekilere benzer render yapan bir sistemle 2D’ye aktarılmışlar. Tabi bu render sistemi sayesinde, ışık efektlerinden kenar yumuşatmaya kadar birçok özellik grafiklerde kendini gösterince ve bunlar 1024x768 gibi bir çözünürlükle birleşince ortaya oldukça güzel sonuçlar çıkmış. Bu şekilde sadece güzel, sıcak grafikler elde edilmekle kalınmamış, aynı zamanda sistem ihtiyaçları da oldukça düşürülmüş. Ne bir 3D karta ihtiyaç duyuyor, ne de abartı işlemci gücüne ve belleğe.

Hikayemizin iki ana kahramanı var; Brian ve Gina. Ama biz Brian’ı kontrol edebiliyoruz. Hikaye kısaca şöyle; Brian fizik alanında eğitim gören 24 yaşında bir öğrencidir ve doktorasını yapmak üzere Kaliforniya’ya doğru yola çıkmak üzeredir. Gitmeden önce kütüphaneye uğramaya karar verir. Fakat bu kararın onu, tehlikeli ve heyecanlı bir maceranın içine çekeceğinden habersizdir. Yolda arabasına bir kız atlar ve hayatı o andan itibaren değişir. Arabasına atlayan kız Gina’dır ve bayılmıştır. Onu hastaneye götürür ve orada başından geçenleri öğrenir. Gina’nın peşinde mafya vardır ve ne yazık ki artık Brian’ın da peşindedirler.

Bu şekilde başlayan hikayede, 100’den fazla güzel ve etkileşimli mekan var. Aynı şekilde 20 tane de oldukça değişik ve tamamen kendine has özelliklere sahip karakter var. Oyun boyunca bu karakterlerle etkileşimde bulunacak ve tabiri caizse onlarla cebelleşeceğiz. Zorluk seviyesinin tam kıvamında olduğu birçok bulmaca çözeceğiz. Hikaye ilerledikçe aralara giren sinematikler de hikayeyi tamamlayacak. Bu sinematiklerin toplam uzunluğu 30 dakikayı buluyor.

Karakterimizi 3. kişi görüş açısından kontrol ediyoruz. Karakterimiz hem yürüyebiliyor hem de koşabiliyor. Kamera açıları mekana göre değişebiliyor. Kontrol için fare yeterli. Gideceğimiz bir yer varsa, oraya tıklamamız yeterli. Değişik nesnelerin üzerine gelince imleç değişerek ilgili nesneyle yapabileceklerimiz hakkında bize bilgi veriyor. Ayrıca yine klasik olarak, ileride kullanmak üzere, nesneleri cebimize atabiliyoruz. Bir bulmacayı çözeceğimizde veya bir nesneyi kullanacağımızda, Brian bize fizikçi olma özelliğini göstererek ipuçları veriyor. Tabi bunlarla direkt sonuca gidemiyorsunuz. Tamamlamanız gereken başka parçalar da var. Kontrol için fare dışında, belirli fonksiyonlar için kısayol tuşları da unutulmamış.

Diyaloglar hem sesli hem de yazılı olarak yapılabiliyor. İspanyolca ve Almanca versiyonda, konuşmalarda söylenenlerin, dudak hareketleriyle uyumlu olmasını sağlayan bir sistem uygulanmış. Muhtemelen İngilizce versiyonda da uygulanacaktır. Bunun dışında, oyunun atmosferini tamamlamak için, içinde bulunulan duruma göre değişen müzikleri de ekleyince iş tamamına erdirilmiş.

3CD olarak gelmesini beklediğimiz oyun; bazen heyecanlı bazen mizahi hikayesi ile, çok hoş grafikleri ile, uyumlu seslendirmesi, müzikleri ve animasyonları ile ve düşük sistem gereksinimleri ile kaçırılmaması gereken bir yapım. Umarım gecikmeden çıkar ve biz de bir an önce oynama imkanına kavuşuruz.