Razer Leviathan V2 inceleme

Gaming Soundbar olarak adlandırılan Razer Leviathan V2 inceleme içeriğimizde bu ses sisteminin kullanım deneyimine göz atıyoruz.

Razer ilk olarak 2015 yılında çıkarmış olduğu soundbar modelinin yeni sürümünü aradan geçen yedi yıl sonunda piyasaya sürdü. Biz de uzun süredir bu ürünü kullanma şansını elde ettik. Şimdi gelin Razer Leviathan V2 inceleme içeriğimizde ürünün özelliklerine ama daha da önemlisi kullanıcı deneyimine birlikte bakalım.

Razer Leviathan V2 inceleme

Razer Leviathan V2 yanında bir subwoofer ile gelen bir Soundbar modeli. Soundbar 1.3, Subwoofer kısmı ise 3 kg ağırlığa sahip. Daha kutudan çıkardığınız anda malzeme kalitesi ile sizi etkilemeyi başarıyor. Razer güzel bir kutu içeriğine ve o alıştığımız kaliteli malzeme yapısına bu modelde de devam etmiş.

Öncelikle Soundbar tasarımına baktığımızda kompakt bir tasarımda sade ve şık hatlar kullanıldığını görüyoruz. Ön tarafta Razer ve THX logolarına yer verilmiş. Alt tarafta yer alan RGB şerit ile sade tasarım renklendirilmiş. Hele ki buradaki ışık masanıza vurunca çok hoş bir görüntü ortaya çıkıyor. Zaten özelleştirmelerini de Synapse ya da mobil uygulamadan kolayca yapabiliyorsunuz. Buradan parlaklığını ya da dört farklı efekt seçimini ayarlayabiliyorsunuz.

Uygulama tarafında tabi ışık oyunları dışında ses ayarlamalarını da yapmak mümkün. Ses ayarı THX, Oyun, Film, Müzik ve Custom olarak beş farklı seçimle karşımıza çıkıyor. Tabi her başlıkta dilediğiniz sekilde özelleşltirme ve ayarlama yapmanıza da izin verilmiş. Ayrıca bu uygulamadan Stereo ve THX Spatial Audio ayarını yapmak da mümkün. Stereo olunca sesi arkadan aslında sağ ve sola doğru dağıtıyor. Spectral Audio kısmında ise olaya biraz daha derinlik katılmış. Sesi sizi merkeze alarak etrafa yayan bir yapı ile karşılaşıyorsunuz.

Mobil tarafta Razer Audio uygulaması ile cihazın ışık ve ses ayarlarına ulaşabiliyorsunuz. Burada tıpkı Synapse uygulamasında olduğu gibi ses ayarlarını ve renk animasyonlarını değiştirmek mümkün. Tabi Razer'ın farklı ürünlerde farklı uygulama seçimi mobil tarafta devam ediyor. Yani ses uygulamaları için Audio uygulamasını kullanıp tüm ayarlamaları yapmak mümkün ama aynı zamanda Key Light ya da farklı bir aksesuarınız varsa farklı bir uygulama kullanmanız gerekebiliyor. Audio uygulaması ise genel anlamda sade ve başarılı. Yani yapılması gereken ayarlamalara burada yer verilmiş.

Üst tarafa baktığımızda burada bizi beş farklı tuş karşılıyor. Sırasıyla kaynak seçimi, Bluetooth, açma kapama ve tabi ki ses açma ve kapama tuşlarını görüyoruz. Cihazda Bluetooth 5.2 desteği var ve mobilden bağlantıda çok hızlı geçiş sağlıyor. Cihaz zaten kendi adaptörüne sahip olduğu için sürekli açık. Yani telefondan hızlıca bağlandınız ve müzik dinliyorsunuz diyelim. Sonra PC başına geçmeye karar verdiğinizde hemen Bluetooth tuşuna basıytor ve anında PC bağlantısını sağlayabiliyorsunuz. Bu konuda hızlı ve pratik bir çözüm sunulmuş.

Arkaya baktığımızda iki farklı uca yerleştirilen ufak baslar dkkatimizi çekiyor. Kablo kısmı biraz içe gömük tasarlanmış. Burada güç girişi, PC bağlantısını yapacağımız Tip C portu ve Subwoofer bağlantısını yapacağımız bir giriş yer alıyor. Bu kısım mandallı tasarlanmış. O nedenle söküp takarken dikkatli olmanız gerek. Cihaz üzerinde bir jak girişi ve bir optik bağlantı seçeneğine yer verilmeyişi üzücü. Yani olsaydı daha iyi olurdu, en azından kulaklık geçişini daha pratik bir şekilde yapabilirdik. Ya da anakartınız, kulaklığınız destekliyorsa optik bağlantı seçeneğini kullanabilirdik. Diğer taraftan Wi-Fi desteğinin olmayışı da TV kullanımında cihazı geri düşürmüş.

Alt tarafa baktığımızda ise burada oldukça sevdiğim bir işleyişe imza atmışlar. Cihaz standart bir ayakla geliyor ama bu ayak kısmını çok kolay bir şekilde sökebiliyorsunuz. Kutu içeriğinde böyle daha kavisli durması için farklı bir ayağa da yer verilmiş.

Genel tasarımda ise Soundbar'ı dilediğiniz yerde bu ayaklarla kullanmak mümkün. Ama genel kullanım tabi ki monitör altına gelecek şekilde dizayn edilmiş. Zaten içeriğ doğru gömdüğünüzde kontrol tuşları tam monitörün hizasına geliyor ve bvu sayede çok rahat bir şekilde ulaşmanız sağlanmış. Ben kutudan çıakrdığımda monitör altına sokamadım ama bi baktım ayaklar çıkıyor. Ayak kısmını çıkarınca tam da monitör altına cuk diye oturacak bir tasarıma imza atılmış

Bir küp şeklinde olan Subwoofer da sade bir tasarıma sahip. Üst tarafta hafif silik bir Razer logosu bulunuyor. Bass kısmı alt tarafa konumlandırılmış. Böylece yüzeye yakın olduğu için daha etkili bir ses performansı elde edilmiş.

Cihazda iki adet 95 mm'lik tam aralıklı sürücü, 20 mm'lik tweeter sürücüleri, pasif radyatör ve tabi ki Subwoofer sürücüsü yer alıyor. Tüm bu sürücüler ile birlikte genel olarak ses kalitesini oldukça beğendim ve dengeli bir ses yakalanmış. Basslar iyi, Subwofer görevini yerine getiriyor. Hani onu kapatınca aradaki ses farkını aşırı derecede fark ediyorsunuz. Ses seviyesi olarak da oldukça iddialı. Hani 30-35 seviyelerine getirdiğinizde bile evi inletiyor diyebilirim. Apartman dairesinde sesi fullemek biraz zor, bununla güzel bir ev partisi bile verilir o derece.

Oyun tarafında da özellikle FPS oyunlarında iyi bir performans veriyor. Ses dinamiği oldukça iyi. Ambiyansı sağlam olan oyunlarda o farkı hissediyorsunuz. Tabi rekabete dayalı oyunlarda da kullanmak mümkün ama o tarafta kulaklık kullanmaya o kadar alışmışız ki ses kasarken odaklanamadım. Biraz alışma süreci geçirmeniz gerek.

Sonuç olarak Razer Leviathan V2 modeli tatmin edici bir ses kalitesine ve şık bir tasarıma sahip. Yani masanıza koyduğunuzda gerçekten premium bir hissiyat yaşatıyor. Bağlantı tarafındaki eksikler ise özellikle farklı kullanım yönünden ihtiyacı olanlar için biraz can sıkıcı. Razer bu ürünün biraz daha uygun fiyatlı versiyonu olan V2X modelini de çıkardı. Eğer Soundbar modeli arıyorsanız göz atmanızda fayda var. Yeri gelmişken Razer ürünlerini ülkemizde Bilkom getiriyor ve garanti güvencesi olması da önemli bir avantaj.