Klişe bir hikaye sunan Qualidea Code’da yeryüzü “Unknown” yani Bilinmeyen adı verilen bir varlığın istilasına uğrar. Devletler ilk olarak bu varlığı başka bir ülkeye ait silah sanır lakin çok geçmeden dünyadan olmayan bir yaşam türü olduğu anlaşılır. Unknown adlı varlığın istilasına karşın birkaç çocuk istiladan zarar görmesin diye uyutulur. Yıllar sonra ise çocuklar uykularından uyanır ve eskisi gibi olmadıklarını fark ederler. Onların artık doğaüstü yetenekleri vardır ve bu yeteneğe “World” adı verilir. Bu güce sahip olanlar çocuklar da Japonya’yı ve insanlığı korumak için Tokyo’da açığa çıkan Unknown’a karşı savaşmaya başlarlar..
Uzaydan veya bilinmeyenden gelen bir güç ve bu güce karşı koyarak dünyayı (genelde Japonya ama) korumaya çalışan gençler (genelde liseliler) gibi bilindik bir temaya sahip olan animenin hikayesine nazaran çıkış noktası ilginç. Qualidea Code bir manga uyarlaması değil, çoklu bir projeden gelen bir anime. Tachibana, So Sagara ve Wataru Watari adı üç yazarın farklı karakterleri konu alan ve farklı mecmualarda yayınladıkları hafif romanların bir araya gelmesi diyebiliriz anime için. Ayrıca ufukta bir manga serisinin de geleceği açıklandı.
Hikaye olarak Qualidea Code ne yazık ki tatmin edici değil. Sanki kopyala – yapıştır yapılmış gibi klişe genç karakterler klişe canavarlara karşı klişe güçleri ile savaşıyor. En önemlisi de karakterler… Günümüzde birçok anime aynı temayı işliyor olabilir ama işleniş bakımından kimisi sivrilebilirken kimisi maalesef köreliyor. Qualidea Code da aynı tencereden yemek pişirmeye çalışan fakat karakterleri ile bunu beceremeyen bir yapım. Çünkü bir animeyi yücelten veya alçaltan karakterleridir ve siz farklılık sunarsanız hikaye bilindik olsa bile o anime bir şekilde tutar. Qualidea Code ise yine tipik kız kardeş kompleksli erkek, kocaman göğüslü bir kız, güzel ama utangaç kız, hemen sinirlenen kız, güçlü ama kibirli erkek gibi gerçekten kopyala – yapıştır karakterler mevcut. Dolayısıyla animede öne çıkan herhangi bir yenilik, farklılık bulunmamakta. Üstelik ilk dört bölüm öylesine konulmuş gibi çünkü asıl hikayeye ancak beşinci bölümde geçiş yapabiliyoruz.
Animenin çizimleri genel olarak oldukça iyi olsa da kullanılan CGI zaman zaman çok göze batıyor. Öncelikle genel itibariyle karakter çizimleri ve mekan tasarımları A-1 Pictures gibi büyük bir stüdyoya yakışır cinsten. Detay seviyesi göz dolduruyor ve karakterler klasik anime karakterleri olmasına karşın çizim olarak başarılı. Bina ve deniz gibi büyük yapılarda kullanılan CGI ise bu çizimlerinden yanında açıkçası kaba duruyor. Bu arada, komedi kategorisinde sayılmasa da animede mizah da mevcut. Mizah derken komik mimikler ve fan servisliği ile oluşan “mutlu kazaları” demek istiyorum. Evet, animede hafif ecchi de var ve yine iç çamaşırı görmekten geri kalmıyoruz. Qualidea Code’un müzikleri ve seslendirmeleri ise belki de animenin en iyi yanı. Özellikle LiSA adlı sanatçının seslendirdiği Brave Freak Out adlı ilk açılış parçası benim çok hoşuma gitti. Yine LiSA’ya ait olan AxxxiS (evet, hepsi doğru yazıldı) adlı parça daha ağır ama ilkinden aşağı kalır yanı yok. Müziklerden sorumlu Taku Iwasaki de zaten bu işin ustası. Noragami, Jojo ve Angel Heart gibi şahane müziklere sahip olan animelerde görev yaptığını belirtmem sanırsam yeterli olur.
Qualidea Code ne yazık ki klişenin de klişesi bir anime. Animenin müzikleri ne kadar iyiyse hikayesi de o kadar sıradan. Anime için kötü demek istemiyorum ama aynı senaryo o kadar çok karşımıza çıkarıldı ki açıkçası Qualidea Code’u izlemek için fazla bir neden yok. Olur da elde hiç izlenmeyecek anime kalmaz ise Qualidea Code izlenir ama şimdilik farklı içeriklere yönelmek en iyisi. Bir dahaki yazımda görüşmek üzere, hoşça kalın.