1/3

Prince of Persia: The Two Thrones

Arda Gündüz 3.06.2010 - 12:31
Prensin iki yüzü...
Platformlar PC
Prince of Persia: The Two Thrones
Merlin Puanı 82
1 Kişi Oyladı
Okur Ortalaması%85
Artılar Zevkli oynanış aynen devam ediyor, değişik akrobatik hareketler ve tuzaklar
Eksiler Köklü bir değişiklik yok, hatta grafikler az biraz gerilemiş gibi
İyi ki bir prensimiz var oyun dünyasında. Her macerası bizi ayrı sürüklüyor ve oynarken aldığımız keyfi, her yeni yapımında vermeye devam ediyor. Bilindiği gibi kendisi çok eski bir dostumuzdur. Amiga zamanından süregelen bir geçmişi var, hatta kendisi o zaman bile motion capture tekniğini kullanarak öncülük etmiştir. Platform olarak başladığı macerası, PC’lerdeki grafiksel ilerlemeye şahit olduktan sonra, 3D aksiyon olarak değişim gösterdi. Sands of Time, Warrior Within derken grafiksel ve oynanış olarak üzerine birşeyler koydu. Özellikle, Warrior Within’in grafikleri son derece güzel gözüküyordu ve başında zevkle vakit geçirmiştik.

Sana hep kapımız açık

Geçmiş ile şimdiyi karşılaştırdığımız zaman bazen gerçekten şaşırıyor ve “Vay be!” demekten kendimizi alıkoyamıyoruz. Prince of Persia, zaman tünelinde uzun bir yolculuk yaptı ve karşımıza teknolojinin nimetlerinden faydalanarak birkez daha çıktı. Amiga’lardaki Prince of Persia’da yapabildiğimiz basit ve ama göze hoş gelen aksiyonlar ve hareketler varken, prensimiz zamanla yeni yeteneklere sahip oldu; duvarlarda yürümeye, sütunlardan atlmaya ve hatta zamanı bile geri almaya başladı. Yenilikler zamanla abartı olmasa da; oynanış, hoplamalı zıplamalı bulmacalar ve ölümcül tuzaklardan kaçmak için göstermemiz gereken çabalar, Prince of Persia’nın ana damarlarını oluşturuyordu. Hiçbir yenilik olmasa bile bunlar ile uğraşmak, bunun yanında karşımıza çıkan düşmanları da güzel grafikler eşliğinde kesmek, bize bitmek tükenmek bilmeyen bir eğlence sağlamaya yeter de artardı bile.

Gelgelelim Prince of Persia ailesine yeni bir üye daha katldı. The Two Thrones, serinin taptaze yeni ürünü, sıcak sıcak servis edilerek karşımıza konu. Genelde seride konsept hep aynı oluyor, prensesin ya da mevzubahis dişi insanın başına birşeyler geliyor ve biz de onu kurtarmak adına türlü tehlikeler arasına dalıyoruz. Bizi kesip biçmek için uğraşan, canlı ve cansız birçok tehlikeye karşı, akrobatik vücudumuzu ve hareketlerimizi kullanıyoruz. Two Thrones’da da bu konsept yine aynı. Başlangıçta bizi kaliteli bir video karşılıyor. Eğer Warrior Within’i normal sonu ile bitirirseniz, bu video’nun başında bu sonu hatırlayabilirsiniz. Gemimiz ile Babil’e doğru yola çıkıyoruz ve olması gerektiği gibi başımıza gelmeyen kalmıyor. Prensesimizle birlikte ilerlemekte olduğumuz gemimiz, saldırıya uğruyor ve denizin dibini boyluyoruz. Buradaki su efekti gerçekten çok hoşumuza gitti. Kendimize geldiğimizde prensesin yanımızda olmadığını görüyoruz. Kendimizi Babil’de bir sahilde buluyoruz ve biraz ilerleyince prensesin, düşmanlar tarafından bulunduğunave alıkoyulduğuna kendi gözümüzle şahit oluyoruz ve gözümüz dönüyor.

İlk olarak grafiklerden bahsetmek gerekirse, bu konuyla ilgili enteresan gözlemlerim oldu. Muhteşem bir video’dan sonra esas oyuna geçtik ve birden bire karşımıza çıkan grafikler, bizi biraz olumsuz yönde şaşırttı. Tabii ki göze hoş gelen 3 boyutlu grafikler var. Ancak, Warrior With’in üzerine hiçbişey konmamış, hatta daha da ilginci, arka planın yanında prensimizin animasyonları biraz yavan kalıyor. Bu durum, Warrior With’inde bile biraz daha iyiyidi sanki. Bu durum bizi biraz şaşırttı, ancak yine de bir aksiyon olarak ele alındığında grafikler yine etkileyici. 3. şahıs görünümünden oynadığımız yapımda, bazı yerleri daha sağlam gözlemleyebilmek adına 1. şahıs ya da kuş bakışı kamera modlarını da kullanabiliyoruz.