Prey
Semih Sancar
3.06.2010 - 12:31
Prey, FPS alemini sallamaya geliyor...
Yapımına 1997 yılında başlanan ve detayları henüz 2005 E3 fuarında su yüzüne
çıkmış bir oyun olan PREY, beni hem üzdü hem de umutlandırdı. Üzülme sebebim, bu
yapımın bu kadar gecikmesi oldu. 8 sene az bir süre değil. Umutlandığım taraf
ise, 8 sene emek verilen bir yapımdan, kötü bir şeyler çıkmayacağıdır. Zaten
oyunun E3 videolarını izleyince, bu düşüncemin doğru olduğu kararına vardım.
Oyun sırasında çekilmiş videolar göz dolduracak nitelikte. Oyunun yapımcıları,
Human Head Studios ve 3D Realms. Dağıtıcısı ise 2K Games. Human Head Studios u,
Blair Witch Volume 2: The Legend of Coffin Rock, Dead Man's Hand gibi oyunlardan
hatırlıyoruz. 3d Realms ilk 3d oyunlardan olan ve 1996 yılında piyasaya sürülen,
Duke Nukem serisinden hatırlıyoruz. 2K games ise Call of Cthulhu: Dark Corners
of the Earth, Civilization IV, Ford Racing 3 Reservoir Dogs, The Elder Scrolls
IV: Oblivion gibi başarılı oyunların dağıtımı üstlenmişti. Oyun şu an için
sadece PC ve XBOX 360 platformları için geliştiriliyor.
DOOM 3 Engine vs DOOM 3 Engine
Oyunun videosunu izlediğimde, kendilerine ait bir motor kullandıklarını
sanmıştım fakat ilginçtir ki, oyunda Doom 3 engine kullanılmış. Fakat oyunun
doom 3’le bir alakası olmadığı taraftarıyım. Çünkü yapım da, çevreyle etkileşim
harika, Doom 3’de rastladığım unsurlara bu oyunda hiç rastlamadım. Mesela Doom 3
de öldürdüğümüz yaratığın bedeni kısa bir süre sonra yok oluyor ama PREY de bu
hatayı göremedim. Çoğu oyuncunun en sevdiği şeylerden biridir, ölü düşmana
tekrardan ateş etmek, mermiler ile düşman vücudun etkileşimini görmek. Tamam
belki Doom 3’ün yapımcıları ölülere saygı duyduğu için öyle yaptı ama sonuçta bu
bir oyun. Doom 3’te çevreyle etkileşim, yok diyebilecek kadar azdı. Kutulara
vurduğumuzda hiçbir etkileşim göremiyorduk fakat PREY de herhangi bir yere bomba
attığımızda, çevredeki her şey etkileniyor. Buna düşman ölüleri de dahil. Bu
özellik oyuna çok güzel aktarılmış. Doom 3’de, oyunun neredeyse tamamı
karanlıkta geçiyordu, PREY de ise Doom 3’e göre daha aydınlık bir ortamda
oynuyoruz, Prey’deki karanlık insanı boğmayacak bir derecede ayarlanmış. Zaten
Prey’de, Doom 3 engine kullanılacağı haberi verilirken, yapımcılara yöneltilen
sorulardan birisi " Prey’de Doom 3’deki ortamlar gibi dar ve karanlık ortamlar
mı olacak? " idi. Yapımcılar ise oyunun Doom 3’ün aksine, karanlık olmayacağını,
oyunda geniş koridorlar ve arenalar bulunacağını belirtti.
Hikaye biraz klasik ama ilginç?
Uzaylılar dünyaya gelip Tommy’nin, yani oynadığımız karakterin kız arkadaşını
kaçırıyorlar. Dünyaya sadece Tommy’nin sevgilisini kaçırmak için gelmediler ya.
Asıl hedefleri, her zamanki gibi dünyayı ele geçirmek. Böylece Tommy, aşk uğruna
dünyayı kurtaracakmış. FPS ve aşk içiçe, heyecanlı bir hikayeye benziyor
aslında. Videodan anladığım kadarı ile Tommy, sevgilisi gibi uzay gemisinin
içine çekiliyor. Uzay gemisin içinde neler olup bittiğini anlamaya çalışırken,
uzaylıların dünyayı ele geçirmek istediğini anlıyor ve hemen harekete geçiyor.
Yapımın en güzel ve en orjinal yanlarından biri ise "Spirit walking ve Death
walking". Spirit walking de vücudumuz bedenimizden ayırıp, ruh halimiz ile
gezebileceğiz, nesnelerin içinden geçebileceğiz ve görünmez de olabileceğiz.
Death walking’de ise, öldüğümüz zaman diğer tarafa gidip ruh avlayacağız yani
orada bulunan hayvanların ruhlarını avlayıp, oyuna öldüğümüz yerden devam
edeceğiz. Dediklerine göre bize bu özellikleri öğreten yaşlı biri olacakmış.
Video’da, önceden kızılderilerin yaşadığı bir yere gidiyoruz. Orada yaşlı adamın
biri, bize şunları diyor " We will meet you many time, for this is the place of
teaching and you have so much to learn. Now, please, sit and open your mind".
Yaşlı adam, bizimle bir çok kere buluşacağını ve burasının, bizim öğrenim
göreceğimiz bölge olduğunu söylüyor". Galiba bu yaşlı adam bizim büyük babamız
oluyor.