Strateji türüne Nintendo stili bir yaklaşım getiren Pikmin 3 Deluxe, Wii U'ya kısılıp kalan oyunlardan biri olmaktan kurtulup, Nintendo Switch konsollarına geliyor. Bu incelemede hem oyuna yeni başlayanlar için genel olarak yorum yapacak hem de Wii U sürümünün üzerine neler eklediğine birlikte bakacağız.
Oyunun incelemesine başlamadan önce bir konuyu belirtmem gerekiyor. Şu ana kadar çıkan çoğu oyun konsolunu yakından incelemiş ve satın almış birisi olarak, daha önce hiç Nintendo’nun Wii U konsolunu kullanmadım. Dünyada zaten istediği başarıyı yakalayamayan Wii U, ülkemizde de çok zor bulunan bir konsol oldu. Bu yüzden bir sürü güzel oyunu kaçırmış biri olarak, Nintendo’nun eski oyunlarının yeni sürümlerini Switch’e getirmesi beni mutlu ediyor. Pikmin 3’ün de Deluxe adı altında yayınlanması ile birlikte Wii U’nun neredeyse tüm dikkate değer oyunları Switch’e gelmiş oldu. Sizi bekliyoruz Fatal Frame 5 ve Wind Waker HD!
Bütün doğal kaynakları tükenen ve aç kalma tehlikesi ile karşı karşıya kalan bir dünya olan Koppai’den üç cesur araştırma görevlisi ile yola çıkıyoruz. Amacımız yenilebilir kaynaklara sahip bir gezegen bulup, buradan topladığımız örnekler ile geri dönmek. Çok tanıdık gözüken bir gezegene geldiğimizde gemimiz kaza yapıyor ve üç araştırmacı da farklı yönlere savuruluyor. Bundan sonra ise araştırmacıların birbirine ulaşmasını sağlamalı, ulaşımı sağlayacak olan parçayı bulmalı ver gezegen hakkında daha fazla bilgi edinmeliyiz.
Daha en başta, oyuna adını veren Pikmin halkı ile tanışıyoruz. Bu minik, kırılgan gözüken ama grup halinde oldukça etkili iş çıkaran yaratıklara oyun boyunca yapacağımız her iş için ihtiyaç duyacağız. Farklı renk ve görünümlere sahip olan Pikmin halkı bu gezegendeki elimiz ayağımız oluyor. Bir düdük aracılığı ile yönlendirdiğimiz Pikmin halkı keşfettiğimiz yeni meyveleri taşıyor, köprü yapmak için malzemeleri sırtlanıyor, gömülü nesneleri kazarak çıkarıyor ve saldırgan düşmanların hakkından geliyorlar.
Çok da uzun olmayan (Ortalama 9 saat) hikaye boyunca görevimizi yerine getirip, dünyayı ciddi anlamda hatırlatan PNF-404 isimli gezegeni keşfediyoruz. Gezegenin kadim zamanlardan kalma antikalarını topluyor, meyve suları ile hayatta kalıyor ve gemimizin kayıp parçası peşinde birçok farklı tehlike ile yüzleşiyoruz.
Ana hikaye muhteşem twistlere sahip, aşırı sürükleyici bir şey sunmuyor. Açık açık söylenmese de bizim dünyamız olduğu çok belli olan gezegenin içerisindeki kadim nesneler, hepimizin bildiği kocaman meyveler ve yeni Pikmin türleri ile gidilebilecek yeni yerlere ulaşmaya çalışmak ise oynarken keyif almanızı sağlıyor. Ana hikayen ile paralel giden ekstra görevler de var. Hikaye açısından harika bir iş çıkarılmış değil ama sizi başında tutmayı başarıyor.
Nintendo oyunlarını diğer oyunlardan ayıran özelliklerden birisi orjinallik diyebiliriz. Pikmin 3 Deluxe’da orjinallik kısmını başarıyla yerine getiriyor. Aslında bir strateji oyunu oynuyoruz ama işin içerisine mikro yönetim ve Metroidvania türü özellikler de giriyor.
Başlangıçta sadece kırmızı Pikmin türü ile oyuna giriyoruz. Hikaye ilerledikçe kaya, elektrik su ve uçan poke… Pikminler devreye giriyor. Evet, çeşit çeşit Pikmin var ve her birinin görevi ayrı. Kırmızılar standart dövüşçülerimiz ve ateşten etkilenmiyor. Kaya türü sert maddeleri kırıp, düşmanın altında ezilmeden mücadele edebiliyor. Sarı tür elektriği iletebilen daha hafif Pikminlerden oluşurken, maviler yüzebiliyor ve uçanlar da… uçuyor. Bunların dışında ana hikayede yer almayan ama diğer modlarda oynanabilen bir iki farklı tür daha bulunuyor.
Zaman geçtikçe tür sayısı artan Pikminlerden 100 tanesini yanınızda gezdirebiliyoruz. Planlama yapma kısmı burada başlıyor. 3 kaptana da ayrı komutlar verebiliyoruz fakat toplamda 100 Pikmin bulunuyor ve hangi kaptanın kaç Pikmin ile gezeceğini belirlememiz lazım. Zaman kısıtlı, seçtiğimiz zorluk seviyesine günlerin uzunluğu değişse de, her gece gemimize dönüp sabaha kadar beklememiz gerekiyor. Ayrıca gün sonunda ekibimizin açlığını gidermek zorundayız, yani etrafta boşa zaman harcayacaksak bolca meyve toplamamız gerekiyor. Ayrıca gece olduğunda başka işler ile uğraşan Pikminleri geri çağırmayı unutursak, gece avcıları tarafından mideye indirilmelerini izlemek zorunda kalıyoruz.
Pikminler ağaçta yetişmiyor ama soğan şekilli garip bir organizma sayesinde daha fazlasını elde edebiliyorsunuz. Gerekli kaynak için ise etraftaki çiçeklerden ya da mağlup ettiğiniz düşmanlardan faydalanmak mümkün. Toplamaya hangi renk Pikmin giderse o renkten daha fazla Pikmin dünyaya geliyor. Tabi gidip yetişmiş Pikminleri zeminden toplamamız gerekiyor. Ayrıca nektar içirerek kafalarındaki çiçeklerin açmasını ve daha güçlü hale gelmelerini (bir nevi upgrade) sağlayabiliyoruz.
Oyunun Metroidvania kısmı ise farklı türleri elde ettikçe ortaya çıkıyor. Daha önce suda bulunan ve ulaşamadığımız bir kapıya (çünkü boğuluyorlar) mavi Pikminler sayesinde ulaşabiliyoruz. Bu sayede önceki bölümlere geri dönüp, daha önce keşfetmediğimiz meyveleri bulabiliyoruz.
Dövüş kısmı da oyunun geri kalanı gibi, ilginç. Neredeyse bütün Pikmin türleri dövüşebiliyor. Kırmızılar genel anlamda daha iyi dövüşçüler olsa da, uzun bacaklı bir düşman ile dövüşürken sarılar daha yukarı atıp daha hızlı hasar vermek ya da kaya türünün ezilmemesinin avantajını kullanmak mümkün. Ayrıca bazı zırhlı düşmanları durdurmak için de öncelikle kaya türüne ihtiyaç duyuluyor. Normal zorluk seviyesinde düşmanları genellikle kayıpsız bir şekilde alt etmek mümkün olsa da, boss dövüşü dediğimiz kısımlarda birçok Pikmin dostumuza veda etmek zorunda kalıyoruz. Boss dövüşleri genellikle eğlenceli ve daha sonra tekrar oynama fırsatı da bulunuyor. Bu sayede daha yüksek zorluk seviyelerinde deneme şansı da ediniyorsunuz.
Pikmin 3 Deluxe, 2013 yılında yayınlanan orijinal oyunun neredeyse bütün özelliklerini koruyup, şimdiki nesilde daha iyi kabul edilen birkaç düzenlemeyi de oyuna eklemiş. Bu özellikler arasında hedefe kilitlenme sistemi, daha önce bulunmayan co-op oynama fırsatı ve Wii U sürümü için yayınlanan paralı içeriklerin hepsinin ana oyunda bulunma gibi çeşitli şeyler var.
Normalde karakterimizi analog tuşları ile yönlendirip, hedef seçme işini de diğer analog ile hallediyoruz. Pikminler doğrulttuğumuz yöne doğru fırlayıp, yapabilecekleri bir görev varsa yerine getiriyor. Yeni eklenen kilitlenme metodu ise en yakında etkileşime geçilebilir nesneleri hedef alıyor ve şartlar uygunsa doğrudan etkileşim yapılmasını sağlıyor. Genel olarak iyi bir gelişim olsa da, özellikle dövüş esnasında sürekli yanlış yerleri hedef almak ya da yerdeki bir sürü nesne arasında istediğimizi seçene kadar sürekli hedef tuşuna basmak can sıkıcı oluyor. Ayrıca Swich'in gyro kontrol özelliği ile nişan almak da mümkün. Ben bir türlü alışamadım ama kullanıcıdan kullanıcıya değişiklik gösteren bir durum. Dokunmatik özelliğinin Wii U’da bulunduğunu görüyorum. Switch sürümünde ise bulunmuyor. En azından elde oynarken bu kolaylığa sahip olabilirdik.
Oyuna eklenen Co-Op sistemi, iki oyuncunun aynı ekrandan oynamasına fırsat sağlıyor. Farklı kaşifleri kontrol edip elimizde bulunan Pikminleri paylaşarak etrafı keşfedebiliyoruz. Teoride oldukça iyi bir fikir, özellikle ana hikaye dışındaki bölümlerde yapacak bir sürü şey olduğunu düşünürsek, keyifli zamanlar geçirmek mümkün. İşin kötü yanı ise, bu sistemin çevrimiçi kullanıma açık olmaması. İnternet üzerinden sadece skorunuzu yükleyebileceğiniz sıralama tablolarına erişebiliyorsunuz. Günümüz şartları diğer arkadaşlarım ile birlikte deneme fırsatımı elimden aldığı için Co-Op modunu çok uzun süre oynayamadım. Küçük yeğenim ile yaptığım deneme ise özenle topladığım bütün Pikminlerin suya atılması ile son bulunca yine kendi başıma oynamaya döndüm. Ayrıca Bingo Battle adında, oyuncuların birbiri ile çeşitli mücadelelere girebileceği bir oyun modu da bulunuyor. Keşke online mücadele seçeneği olsaydı dedirten modlardan birisi de bu.
Pikmin 3’ün Wii U sürümü için yayınlanan bütün DLC paketleri Pikmin 3 Deluxe içerisinde bulunuyor. Ayrıca sadece Pikmin 3 Deluxe için geliştirilmiş iki yeni bölüm bulunuyor. Ana hikayeyi dramatik bir biçimde etkilemeyen bu görevler, aynı bölümleri farklı bir bakış açısı ile oynama fırsatı sunuyor. Pikmin serisinin eski oyunlarını oynamış olanlar için ufak sürprizler de var. Harika hikayeler değiller ama oynanış süresini uzatabilecek eklentiler.
Wii U sürümünden bulunmayan Piklopedia ve oyun içi başarımlarını gösteren Badge sistemi de oyuna eklenen özellikler arasında. Ayrıca zorluk seçenekleri Normal – Hard – Ultra Spicy olarak üçe ayrılıyor. Ultra Spicy gerçekten zorlanmak isteyen oyunculara özel geliştirilmiş. Maksimum Pikmin sayısı 60 olarak belirlenmiş ve topladığınız meyveler normalden daha az meyve suyu sağlıyor. Düşmanların daha çetin olduğu ve günlerin daha çabuk sona erdiği dünyada, uğraşmanız gereken bir sürü dert ediniyorsunuz.
Oyun görsel açıdan çok fazla geliştirilmemiş. Zaten grafik tarzı sebebiyle orijinal Pikmin 3 bile hala daha iyi gözükürken, Pikmin 3 Deluxe için grafik geliştirilmesi üzerinde çalışılmamış. Dock üzerinde bile 720p olan çözünürlükte 30 FPS kare hızı ile hiç rahatsız edici durmuyor. Bazı oyunların çözünürlüğü arttırmak adına genişletilmiş hallerinin ne kadar kötü gözüktüğünü düşünürsek, çözünürlük ile oynamamaları iyi olmuş bile diyebiliriz. Daha önce Wii U’da yaşandığını duyduğum takılma sorunları bu sürümde yok. Hem dock hem de el modunda akıcı bir şekilde oynayabiliyorsunuz.
Pikmin 3 Deluxe, gerçek zamanlı strateji oyunlarına getirdiği farklı yaklaşım ile, türü seven oyuncuların denemesini tavsiye edeceğim bir oyun. Önceki oyunları oynamadan giriş yapabileceğiniz Pikmin 3 Deluxe, size yepyeni bir tecrübe sunuyor. Daha önce Wii U sahibi olup orijinal Pikmin 3 oyununu oynamış olsanız bile oyunu iki kişi oynama fırsatı, eklenen yeni hikayeler ve ekstra mücadele ekleyen zorluk seviyeleri ile başında uzun süre vakit geçirebileceğiniz bir oyun sizi bekliyor. Herkesin bayılarak oynayacağı bir oyun değil ama bir kez bu küçük renkli yaratıkların dünyasına kapılırsanız, kendinizi kurtarmanız zor. Bir de evde birlikte oynayacak ikinci bir kişi varsa, çok eğlenceli zamanları geçirebilirsiniz.