Hatırlar mısınız eskiden ek paket diye bir olay vardı. Çok geçmişe bakmanıza da gerek yok aslında. Hala ara ara bazı oyunlar için çıkıyor olsalar bile, ek paket kavramı son beş yılda yerini ağır bir şekilde indirilebilir içeriklere bıraktı.
İndirilebilir içerik nedir peki? Sürekli olarak DLC kısaltmasıyla duyduğumuz bu kelime, ne anlama geliyor?
DLC yani Downloadable Content, oyunlara internet üzerinden indirebileceğiniz ekstra içerikler. Bunlar estetik geliştirmelerden tutun farklı görevlere ve oyun modlarına kadar çeşitlilik gösterebiliyor. İndirilebilir içeriklerin, günümüz oyunlarında bu kadar çok kullanılmasının sebebi ise, oyun piyasaya çıktıktan bir süre sonra, markayı taze tutmak ve oyundan daha çok kar yapmak olarak nitelendirilebilir.
Peki ama oyuncuların çoğu DLC’lere karşı neden bu kadar tavırlı? Sanırım tavırlı olma sebeplerimizden en büyüğü kendimizi kullanılıyor hissetmemiz. Mesela oyunun içerisinde bulunan bir kısmı, oyunun tamamını satın aldığınız zaman DLC olarak önümüze geldiği vakit, kendimizi kandırılmış hissediyoruz.
Hemen buna örnek verelim, Assassin’s Creed 2 oynarken, Romagna diye bir bölgeye hepiniz denk gelmişsinizdir. Aslında bu bölge, oyunun çoktan içerisinde olan bir bölge. Buraya gitmek istediğiniz vakit ise oyun sizden Battle of Forli indirilebilir içeriğini almanızı istiyor. Bunu almadığınızda haliyle oyunun çoktan içerisinde bulunan bir hikaye elementinden mahrum bırakılmış oluyorsunuz. Çoğu bunu haksızlık olarak nitelendirecektir, sizce haksızlık mı?
Hemen bir başka örnek daha verelim, Dragon Age gerçekten çok atmosferik bir oyundu değil mi? Giriş, origin hikayeleri ve dahası, gerçekten sizi oyunun içerisine çekiyordu. Şimdi oyunu oynadığınız zamana geri dönün ve kampınıza gelen DLC satıcısı NPC’yi hatırlayın. Zamanında BioWare forumlarında pek çok insan konuyla ilgili büyük şikayet başlıkları açmıştı, tabii bununla ilgili bir şey yapılmadı ve insanların çoğunluğu bu indirilebilir içeriği aldı. Üstelik az buz değil, hikaye ile ilgili pek çok şey veren bir indirilebilir içerikti. Bunu oyuna böyle bir şekilde katmak, ne kadar akıllıca olsa bile, oyunun bütün atmosferini ve bütünlüğünü mahfeden bir durumdu. Bu sebeple Dragon Age akıllarda hep bu DLC faciası ile kaldı.
"Eskiden ek paket dediğin şey koca bir oyundu"
Açıkçası, indirilebilir içeriklere karşı kişisel bir nefretim yok diyebilirim. Benim şahsen yaşadığım bir başka DLC faciası Metal Gear Rising: Revengeance’da olmuştu. Jetstream Sam ve Bladewolf DLC’leri, neredeyse aynı mekanlarda aynı düşmanlara karşı geçiyodu. Sadece karakterlerimizin dövüş mekanikleri ve sinematikler farklıydı. Hikayesel olarak pek çok detayı verse bile, internetten filmlerini izleyip geçebiliyordunuz. Bu epey üzücü bir olay çünkü inandığınız yapımcıların bu şekilde ucuz yöntemlerle sizden para kopartmaya çalışması hoş değil.
Çok sevdiğim bir oyundan böylesine bir darbe yememe rağmen, DLC’lere karşı hala nötr bakıyorum diyebilirim. Sonuçta biz oyun editörleri olarak bu oyunların indirilebilir içeriklerini genellikle ücretsiz oynayabiliyoruz fakat son tahlilde kullanıcı aynı şansa sahip değil ve bundan mahrum bırakıldıkları vakit verdikleri paranın tam karşılığını alamadıklarını düşünüyorlar.