Öncelikle Oppenheimer filmi incelememizde bir spoiler yer almıyor arkadaşlar. Yani fragman dışında filmle ilgili zaten bilinen detaylardan daha fazla, keyif kaçırıcı bir detaya yer vermedik.
Bugün Sinemaseverler tarafından Christopher Nolan’ın uzun zamandır beklen filmi Oppenheimer’ın basın gösterimindeydik. Her ne kadar heyecanınızı bozmak istemesem de önceden belirtmeliyim ki maalesef filmin ilk gösteriminden çıkanların söylediği gibi “Ağzımız açık kaldı, Bizleri sarstı, Nolan’ın En iyi filmi!” denilecek kadar iyi bir film ne yazık ki ortada yoktu.
“Oppenheimer” filmi, Atom bombasının mucidi J. Robert Oppenheimer'ın öğrencilik yıllarından başlayarak atom bombasını icat etmesini konu alıyor. “Manhattan Projesinin sahibi”, “İlk Nükleer Bombanın Babası” ve son olarak “Dünyaların Yok Edicisi” lakaplarını alan ABD’li Fizikçinin hayatı, tam da Christopher Nolan tarzında diyebileceğimiz bir şekilde anlatılıyor. Filmin Belirli noktalarında gelecek zamana başka noktalarında ise geçmiş zamana yolculuk ederek J. Robert Oppenheimer'ın hayatına tanıklık ediyoruz. Tipik bir Christopher Nolan anlatımı diyebileceğimiz bu anlatım tarzı, beni pek fazla rahatsız etmese de bir takım izleyici rahatsız edebilir.
Nolan'ın filmlerinde sıkça rastlanan karmaşık hikaye anlatımı, "Oppenheimer"da da kendini gösteriyor ve bunun yanında izleyicilere düşünmeleri ve anlamlandırmaları için bolca malzeme sunuyor. Film belirli bir noktaya kadar izlemesi oldukça keyifliyken bir noktadan sonra izleyiciyi inanılmaz bir şekilde yormaya ve sıkmaya başlıyor.
Özellikle filmin son kısmının çok fazla uzun uzadıya getirilmesi, Oppenheimer’ın zaten yavaş olan temposunu maalesef ki daha da düşürüyor. Bu sebepten de filmin sonunda kendinizi beklediğiniz kadar tatmin olamamış hissediyorsunuz. Keşke filmin son 1 saati, 20-25 dakikada çok daha net ve yorucu olmayan bir şekilde anlatılsaydı.
"Oppenheimer" filminin oyuncu kadrosu, başarılı performanslarıyla dikkat çekiyor. Christopher Nolan, her filminde olduğu gibi bu filmde de en iyi oyuncu seçimlerini rollerine göre yapmış. Filmin ana karakteri J. Robert Oppenheimer’ı canlandıran Cillian Murphy için ayrı bir başlık açmak istiyorum. Cillian Murphy, oyunculuk becerileriyle zaten oldukça dikkat çeken ve tanınan bir isim. Oppenheimer karakterini canlandırırken de bu yeteneğini sergilemeye devam ediyor.
Karakterin içsel çatışmalarını ve duygusal karmaşıklığını aktarma konusunda Cillian Murphy, gerçekten etkileyici bir performans sergiliyor. Oppenheimer'ın kariyeri ve insanlık üzerindeki etkileriyle baş etme çabalarını ustaca canlandırarak, karakterin zorlu kararlarını ve ruhsal sorgulamalarını izleyiciye geçirmesinin yanı sıra sahnelerdeki güçlü varlığıyla J. Robert Oppenheimer'ın karakter gelişimine ve hikayenin ilerleyişine önemli bir katkı sağlıyor. Geri kalan oyuncular da aynı şekilde kusursuz bir peformans sergilemiş. Özellikle Robert Downey Jr, Emily Blunt ve Matt Damon’ın performansını çok beğendim.
Christopher Nolan, diğer her filminde olduğu gibi “Oppenheimer”’da da sinematografisinin kalitesini biz izleyicilere sunmuş. Filmin atmosferi, sahne çekimleri, film içerisinde kullanılan renk paleti ve izleyiciler tarafından merakla beklenen gerçek Atom Bombasının patlatılma sahnesi eşsiz seviyedeydi.
Christopher Nolan filmleri denilince eminim ki aklınıza her filmden ikonikleşmiş bir müzik geliyordur. Kara Şovalye Yükseliyor’dan “Rise”, Inception’dan “Time” ve efsaneler efsanesi Yıldızlarası’ndan “Cornfield Chase”... Her biri biz filmseverler için bir sanat eseri fakat bu müziklerin ünlü besteci Hans Zimmer tarafından yapıldığını bilmenizde fayda var.
Oppenheimer’ın müziklerini başka besteci yapıyor. Tıpkı “TENET” filminde de olduğu gibi Oppenheimer’ın da müzikleri Ludwig Göransson emanet. En İyi Film Müziği Oscar'ı ödülünü de elinde bulunduran Göransson, Oppenheimer için de oldukça güzel müzikler bestelemiş. Öyle akılda kalıcı çok fazla bir müzik yok fakat her sahneye uygun belirli yerlerde tüyleri diken diken yapan müzikler mevcut.
Konuyu toparlamak gerekirse eğer kaliteli bir Biyografi filmi izlemek istiyorsanız Oppenheimer’ı izlemenizi kesinlikle tavsiye ederim. Ama özellikle söylüyorum, sakın ama sakın olağanüstü beklentiler ile gitmeyin. Hayal kırıklığına uğrarsınız. Filmin yönetmeni Christopher Nolan olduğu için beklentim maalesef ki daha fazlasıydı. Sonuç olarak "Oppenheimer", yazının başında da belirttiğim gibi Nolan'ın en iyi filmi olarak adlandırılamaz, ancak yine de izlemeye değer bir yapım.