Nükleer facia sonrası felaket
Oyunların multiplayer kısmı göz ardı edilemez. Günümüzde oyunların tek kişilik modu haricinde, sadece çoklu oyuncu modu için alan kişiler yok değil. Artık online çoklu oyuncu olmazsa olmazlar arasına girdi.
Konsollar açısından bakarsak, ilk Xbox’ta da multiplayer oynama imkanı vardı. Hatta hatırı sayılır bir kitleye de sahipti (Halo serisinden iyi hatırlıyorum). PS3 ve X360 ile birlikte, konsol dünyasında multiplayer olmazsa olmaz halini aldı. PC’ler için zaten online dünya yıllardır vardı. Hele ki işin içine MMORPG kısmını karıştırırsak işler daha da derine iniyor.
Özellikle World of Warcraft ile birlikte MMO oyunları epey değişti. Blizzard’ın pastadan büyük pay kapması, çoğu firmanın dikkatini çekti. Onlar da bu işe ortak olmak istedi. Sonuç olarak sadece single player iş yapmıyor, hatta multiplayer modların ekstradan eşya satımı (Silah, zırh vs…) yapılarak biraz daha ek gelir getirmesi gibi bir durum da var. Toparlayacak olursak, elimize birkaç ay sonra çıkması beklenen veya planlanan moddan dönme oyun var. Adı Nuclear Dawn. Aslında benzer örnekleri de var yok değil, ama yapımcılar kendi projeleri için güzel konuşuyor. Bir de mod olarak başlayıp, sonradan kendi başına gidenlerin başarılı olduklarını da çoğu kez gördük. Bu formülden tutarsa iş yapabilir, hiç değilse kendi oynayan kitlesi olabilir.
Nükleer mantarın yararları Tanıdık bir konuyla başlıyoruz. Üçüncü Dünya Savaşı, 22 Ocak 2040’ta patlak verir. Tabii sonucunda dünya mahvolmuştur. İnsanlar iki tarafa ayrılmış ve iki taraf arasında yine savaşlar devam eder. Oyuncular da işte bu noktada dahil oluyor. Nuclear Dawn isminden de belli olduğu üzere post-apokaliptik bir oyun, ancak FPS ve strateji türünü harmanlayan bir yapıya sahip. İlk olarak 2006 yılında amatör bir mod olarak duyurulmuş; sonradan 2009 Nisan’ında ise Valve’nin diğer modları Counter-Strike, Day of Defeat, Natural Selection, The Ship, They Hunger: Lost Souls ve Garry's Mod gibi tek başına ticari bir proje olmuş.