Nintendo Switch Sports inceleme: Nintendo son yıllarda parti oyunları ile büyük ses getirmeyi başarıyor. Özellikle Wii konsolu ile bu oyun yapısını ailenin tüm üyelerine sunmayı başaran firma geleneği bozmadı ve bu sefer de Nintendo Switch Sports oyunu ile karşımıza çıktı. Biz de Nintendo Switch Sports inceleme içeriğimizde bu oyunda sizleri nelerin beklediğine ve nasıl bir deneyim sunduğuna yakından bakacağız.
Nintendo Switch Sports genel olarak bu spor oyunlarının temeline odaklanmış durumda. Yani harekete duyarlı kontrolcüleri olayın merkezine koyan firma, bu sefer ilk çıkıştaki kadar yenilikçi olmasa da bu sistemi Switch konsoluna başarılı bir şekilde yedirmeyi başarmış.
Oyunda voleybol, badminton, bowling, kılıç dövüşü (chambara), futbol ve tenis olmak üzere altı farklı oyun bulunuyor. Biraz sonra da detayına değineceğim tüm bu oyunlar oldukça keyifli dinamiklere sahip. Fakat sayı olarak yeterli olmadığının da altını çizeceğim.
Çünkü genel dinamik itibari ile zaten benzer türde bazı spor aktivitelerinin yer alması, bu seçimlerden de benzer deneyim alacağınız anlamına geliyor. Nintendo her ne kadar ilerleyen dönemlerde yeni güncellemelerle bu sayıyı arttıracak olsa da çıkış dönemi için bir tık yetersiz kalmış diyebilirim.
Oyunun menüsünü açtığınız anda online ve lokal oynanış seçimi karşınıza çıkıyor. Dört kişiye kadar destek sunan oyunun bu konuda tam bir parti oyunu olduğunu söylemem gerek. Ben de oynadığım sürenin büyük bir bölümünde oyunu bir parti oyunu gibi deneyim ettim. Yani babanızla, kayın pederiniz ile bowling oynamak istiyorsanız "Bakıyım neymiş bu" diye devrilen lobutları izlemek gerçekten keyifli oluyor.
Bu tarz bir oynanışa imza attığınızda eğlenceli bir ortam oluşuyor. Tek başına oynamak ilk etapta ilginç gelse de kısa bir süre sonra o havasını kaybediyor. O nedenle yapımın tam anlamıyla bir parti oyunu olarak düşünülmesi gerektiğinin altını çizmemiz gerek.
Oyunu birer çift Joy-Con ile oynamak mümkün. Fakat bende tek bir set olduğu için iki kişi iki Joy-Con ile oynadık. Bu konuda herhangi bir eksikliğini hissetmiyorsunuz. Yani kılıç dövüşünde çift kılıç taşımak ya da voleybolda iki elle oynamak kadar tek Joy-Con'la oynadığınızda da benzer eğlenceyi aldığınızı söylemeliyim.
Diğer taraftan rakip olmak, aynı takımda yer almak ya da Nintendo Online ile dünyanın herhangi bir bölgesinden iki farklı oyuncuya karşı oynamak gerçekten çok keyifli. Zaten oyuna alıştıktan sonra genelde 2 vs 2 şeklinde oynamayı tercih ettik diyebilirim. Online demişken çok sık olmasa da Lag problemleri yaşanabiliyor. En azından oynadığımız beş oyundan bir iki tanesinde kesinlikle bu problem ile karşılaştığımızı belirtmem gerek.
tabi Joy-Con'lardan bahsetmişken bilek emniyetini taktığınızdan emin olmanız gerekiyor. Oyuncu olarak bu konuda çok deneyimli olsanız da bu tarz bir deneyimi çok az tecrübe eden oyuncular, bir kazaya sebebiyet verebilir. Nitekim fırlayan Joy-Con ile televizyonunu kıran bazı oyuncuların haberlerini okudum. O nedenle emniyet önemli, zaten oyun her an oyuncu pozisyonu ve Joy-Con emniyeti konusunda da sizi uyarıyor.
Bizde böyle bir kaza yaşanmadı neyse ki. Ama ilk defa oynayıp voleybolda gaza gelen ya da kılıç dövüşünde gavura vurur gibi vuran arkadaşlarım, ertesi gün hamlamış şekilde kol ağrısı ile uyandılar. Burada da oyunun o hırs ve mücadele yönünün ne kadar kuvvetli olduğunu anlamış oluyoruz.
Oyunun içerisinde yer alan spor türlerinden benim favorim voleybol ve tenis oldu. İkisini de özellikle 2 vs 2 olarak yabancı oyunculara karşı oynamak heyecanlı oluyor. Manşet vurma, pas verme ve smaç mekanikleri baya baya efor sarf etmenize sebep oluyor. Kılıç dövüşü genelde kurallardan bağımsız büyük bir kaosa ev sahipliği yapsa da benminton oyunundan da kan ter içinde ayrılabiliyorsunuz. Bu konuda en sakin ve rahat oynayacağınız tür bowling olmuş. İster aynı anda isterseniz de gerçekte gitmiş gibi sıralı oyun ile birbirinize meydan okuyabilirsiniz. Falso işleri çok başarılı değil ama yön ayarı gibi konularda gerekli ayarlamalar konmuş.
Oynanış olarak bana göre en zayıfı futbol. Bilmiyorum belki de bacak bandı ile oynayabileceğiniz için beklentim biraz daha büyüktü ama o beklentimin çok altında kalan bir dinamikle karşılaştım diyebilirim. Genel hatları ile Rocket league tarzı ama çok daha yavaş bir sistem karşımıza çıkıyor. Oyundaki karakteriniz ile dev gibi topun peşinde koşuyor ve onu karşı kaleye göndermeye çalışıyorsunuz.
Evet, Nintendo daha önce Ring Fit Adventure içerisine de konumlandırdığı bacak bandı aparatını bu oyunda da desteklemiş. Elle de oynamak mümkün ama işin içine futbol dinamiği girince bacak bandı ile şut çeker gibi ayağınızı sallayabiliyorsunuz. Futbol modunun keyfini bir tık arttırıyor ama hani ekstra para verecek kadar fark yarattığını söyleyemeyeceğim. Nintendo gelecek yeni modlar ile bacak bandını daha fazla kullanacağımızı ve futbol modunu da güncelleyeceğini belirtti. En azından bu yeni güncellemeleri görene kadar bacak bandı planınızı erteleyebilirsiniz.
Sonuç olarak Nintendo Switch Sports eğlenceli bir parti oyunu olmuş. Yani bir süre sonra tek başına oynayacağınıza ihtimal vermiyorum ama hedeflendiği gibi kalabalık bir grup olduğunuzda, evde vakit geçirmek için iyi ve farklı bir alternatif sunuyor. Oyun sayısı olarak şimdilik bir tık geri düşüyor, daha fazla olmalıymış diyorsunuz ama bu konuda kararsızsanız gelecek güncellemeleri de bekleyebilirsiniz. Yine de özellikle voleybol ve tenis oyunları için bile böyle bir oyun arayışındaysanız tercih edilebilir. Neyse ben gidip birkaç el daha tenis oynayayım.