1/3

Need For Speed: The Run

Uğur Nayır 1.06.2011 - 16:45
Bir kez daha yollara düşme vaktidir
Need for Speed (NFS) ismi artık bir marka haline geldi. Birçok oyuncu için de oldukça anlam ifade ediyor. 1994’te başlayan seri, diğer üyeleriyle birlikte tam on yedi yıldır hayatımızda yer alıyor. Dile kolay on yedi, genç bir insanın hayatına eşit resmen. Böylesine köklü bir seriden her daim insanlar kaliteli bir şeyler bekliyor. Özellikle Underground ile başlayan modifiye araçlar ve yasak sokak yarışları NFS’ye yeni bir soluk getirmişti. Arkasından gelen ve aynı kompozisyonda giden halefleriyle durum biraz daha eksilere gelmeye başlamıştı, ancak seri yeniden kendine geldi. Sonuç olarak böylesine bir ismi harcamak kolay olmamalı ve EA Games durumu toparlamayı da bildi. Şimdi yeni bir soluk, yeni bir macera başlıyor. Bu sefer durum hıza ve aksiyona daha da kayıyor.

Hız limitleri yeniden belirlenecek

Yapımcı EA Black Box’ı aranızdan çoğu kişi biliyordur. Aslen 1983’te Black Box Games olarak kurulan firma 2002’de EA Canada’nın altına girdi ve “EA Black Box” ismiyle yoluna devam etti.

Need For Speed: The Run
Yapımcı şirketi, NFS: Underground 1-2, NFS: Carbon, NFS: ProStreet, NFS: Undercover, NFS: Most Wanted’tan zaten tanıyoruz. Kısaca NFS serisinin baş mimarı. Geliştirdikleri bazı oyunlarında eleştiri aldılar ve beklentilerin altında bir performans sergilediler, gene de bu durumlar bile Black Box’ın başarısız bir firma olduğunu göstermiyor. Bunlar haricinde Skate serisini de oyunculara kazandırdılar ve başka projelere de el attılar. Bir süre önce Black Box’ın el altından yeni bir NFS’yi, yeni bir konseptle geliştirdiklerine dair fısıltılar vardı. Sonunda serinin yeni üyesi “NFS: The Run” kendini gün ışığına çıkarmayı başardı.

Yapımda kanun dışı bir yarışa katılıyoruz. Bu yarış kısa yollarda veya sokak aralarında değil, daha da kapsamlı olarak hepsini içine alarak bir şehirden diğerine kadar sürüyor. Yasalara aykırı mücadelede San Francisco’dan New York’a kadar hızlı ve adrenalin dolu bir mücadeleye girişiyoruz. Bu iki şehir arasında güzergahımız üstünde Las Vegas, Denver, Detroit gibi başka yerler de bulunacak. Tabii ki rahat bir sürüş keyfine sahip değiliz. Yasa dışı işlere karşı kanun koruyucular yani polisler klasik olarak peşimizde olacaklar. Onlara yakalanmadan, yılmadan kurtulmamız gerekecek. Sadece polisler değil, ülkenin yollarında yüzlerce ünlü sürücü var. Onlarla da kapışmak zorundayız.