"Aa ben bu şarkıyı biliyorum" dediğiniz anlarda ilaç gibi gelecek olan yegane app Soundhound. Ya da gittiğiniz bir yerde veya arkadaşınız dinlediğiniz, ya da arabadayken radyoda çalan şarkıyı merak ettiğiniz şarkıyı bir kaç saniyede bulmak isterseniz.
Açıkçası aynı işi gören Shazam'ı da kullanan biri olarak SoundHound'u daha başarılı buluyorum. Hem şarkı veritabanı ve eşleştirmesi sebebiyle, hem hızı, hem arayüzü hem de sosyal medyumlarda paylaşma olaylarının oldukça rafine şekilde kurgulanmış olmasından dolayı.
Ayrıca şarkıyı bulduğunuz yeri kaydedip, sonradan bulmanız konusunda da büyük yardımcı oluyor. Dilerseniz şarkının YouTube videosunu hemen izleyebiliyorsunuz, dilerseniz de tek tuşla iTunes Store'dan şarkıyı veya albümü satın alabiliyorsunuz.
Oturduğunuz yerden kalkmadan bilgisayarınızı kontrol mü etmek istiyorsunuz? Bunun için bir çok çözüm var ancak bizim en başarılı bulduğumuz "uzaktan fare / klavye" app'i kesinlikle Mobile Mouse. Mobile Mouse sayesinde dilerseniz bir Touchpad şeklinde kullanabilirsiniz, dilerseniz havada sürüklediğiniz bir fare gibi. Ama bu app'in tek olayı fare olması değil. Klavye olarak da kullanabiliyor, telefonunuzun sanal klavyesinden bilgisayarınıza yazı yazabilirsiniz, ve yazdığınızı ekrandan görebilirsiniz uzak olsanız dahi.
Bilgisayarınıza kurduğunuz istemci sayesinde (ki Windows, MacOSX ve Ubuntu ile uyumlu) WiFi üzerinden herhangi bir bilgisayara oturduğunuz yerden bağlanabiliyorsunuz. Ayrıca tarayıcıları ve medya oynatıcıları otomatikman algılıyor ve müziğinizi de oturduğunuz yerden kontrol edebiliyorsunuz veya internette gezinebiliyorsunuz. Tabi başlat çubuğu veya dock'taki programları da oturduğunuz yerden çalıştırabilirsiniz. Veya telefondan kopyaladığınız bir yazıyı bilgisayarınıza yapıştırabilirsiniz.
Mobile Mouse'ın ücretsiz versiyonunda bunları yapabilirsiniz. Eğer daha fazla özellik isterseniz, Pro versiyonunu almalısınız. Pro versiyonuna özel olarak, sunum modu var ve bu sunum modu eğer bir Powerpoint sunumu yapıyorsanız seyirciyi kolayca etkilemenizi sağlayacak. Slaytları telefonunuzun ekranında görebilir, konuşma notlarınızı okuyabilir, istediğiniz slayta geçebilir, hatta sunum için süre sınırınız varsa onu bile görebilirsiniz. Malesef ki bu sunum özelliği sadece iPhone versiyonunda bulunuyor.
Piyasadaki tonlarca Twitter istemcisinin arasından çok rahatlıkla sıyrılıyor Tweetbot. Hatta geçtiğimiz aylarda MacOSX versiyonunun gelmesi de pastanın üstüne çilek oldu (selamlar Ünal başgan). Tamamiyle iPhone ve iPad'in dokunmatik ekranının kullanım alışkanlı göz önünde bulundurularak tasarlanan Tweetbot, doğal olarak yağ gibi akıyor ve Twitter deneyiminizi bir üst seviyeye taşıyor. Öyle ki, Twitter'ın resmi iPhone app'ini iPhone 5'e geçtiğimden beri bir kez olsun açmadım bile, hala sağ üstünde "New" etiketi duruyor.
Normal Twitter akışınızdan çok uzaklaşmadan mentionlaşmaları (tweet'i sağa kaydırarak) görebilirsiniz, iki kere dokunup tweet'in detaylarına girebilirsiniz, üç kere dokunup reply atabilir veya RT'leyebilirsiniz. Hatta üç kere dokunmanın ne yapacağını kendiniz seçiyorsunuz. Ayrıca arayüzde alttaki sekmeleri kendi zevkinize göre sıralayabilirsiniz ve mesela profil ikonuna iki kere tıklarsanız Favstar'daki profilinize gidiyor. iCloud ile tweetlerinizi okurken nerede kaldığınızı hafızada tutabildiğiniz Tweetbot, Twitter'ın kendi fotoğraf filtrelerine cevabını Camera+ ile veriyor. Camera+'a da fotoğraf uygulamaları dosyamızda değineceğiz.
Yani Tweetbot, ufacık hareketlerle muazzam bir Twitter deneyimi yaşatıyor.
Ama en güzel özelliği, Mute özelliği. Belli kullanıcıları veya anahtar kelimeleri "mute" edip kafanızın şişmesini önleyebiliyorsunuz, ve hatır için follow ettiğiniz ama sıkıcı insanları görmek zorunda kalmıyorsunuz.
Adından da anlayabileceğiniz gibi Uyanık TV bir TV izleme uygulaması. Çoğu Türk TV kanalının yer aldığı uygulama sayesinde TV izlemek için her kanalın kendi uygulamasını ayrı ayrı indirmenize gerek kalmıyor. Uyanık TV'nin en büyük artısı ise 24 saat içinde geriye dönük de TV izleme imkanı. Eskiden ücretsiz olan bu DVR hizmeti son yamayla beraber abone sistemine geçti, işin kötü yanı bu, ama canlı yayınları sorunsuz olarak izleyebiliyorsunuz.
TV izlerken bağlantıyı koparmadan Tweet ve Facebook durum güncellemesi atmak isterseniz de, uygulamanın içindeki butonlar sayesinde uygulamadan çıkmadan gönderebiliyorsunuz. Ve eğer bir AppleTV veya AirPlay destekli cihazınız varsa AirPlay üzerinden büyük televizyonunuza veya monitörünüze yayını gönderebiliyorsunuz.
Sabahları uyanmakta zorluk mu çekiyorsunuz? Alarm çaldığı zaman kapatıyor musunuz? Alarmı duymuyor musunuz? Ya da uykunuzun döngüsünü mü merak ediyorsunuz? Sleep Cycle imdadınıza yetişiyor.
Aslında özünde bir alarm uygulaması olan Sleep Cycle'ı diğer alarm uygulamalarından ayıran şey, "akıllı alarm" sistemine sahip olması. iPhone'unuzun içindeki hareket algılama sisteminin hassassiyeti sayesinde, geceleri yatarken yastığınızın yanına koyduğunuz telefon sayesinde hangi aşamada derin hangi aşamada hafif uykuda olup olmadığınızı anlıyor Sleep Cycle. Ve eğer alarmınızın çalması gereken dakikada derin uykudaysanız, alarmı bir kaç dakika öne veya ileriye alıyor. Böylelikle sizi hafif uykudayken uyandırıyor ve uyandığınızda dinç kalkıyorsunuz. Kaç dakika fark olacağını da siz belirliyorsunuz elbette.
Ancak siz uyuduğunuz süre boyunca akselerometre hep çalıştığı için uygulama çılgın gibi şarj yiyor, telefonu şarja koyup öyle uyumalısınız.
Alarm özelliği dışında da uyku düzeninizi Sleep Cycle ile takip edebilirsiniz. Öyle ki uyuduğunuz saatlerin ve günlerin kaydını tutan uygulama size bunları grafik olarak veriyor, hangi saatlerde derin hangi saatlerde hafif uykuda olduğunuzu çıkartıyor ve detaylı bir analiz yapmak isterseniz bir Excel tablosu olarak çıktısını alabiliyor.