Monster Hunter Stories 2: Wings of Ruin inceleme

Monster Hunter Stories 2: Wings of Ruin inceleme: Monster Hunter Stories 2: Wings of Ruin, batıda Monster Hunter World ile daha geniş kitlelere ulaşmayı başarmış Monster Hunter serisine sıra tabanlı dövüş sistemi ve hikaye odaklı yapısı ile farklı bir açıdan yaklaşıyor. İlk oyunu Nintendo 3DS için çıkmış olan Monster Hunter Stories 2: Wings of Ruin nasıl olmuş, gelin birlikte bakalım.

Monster Hunter Stories 2: Wings of Ruin inceleme 

Monster Hunter Stories 2: Wings of Ruin ile gördüğü her canavarı yeni bir av kabul eden “Hunter” ekibinden birisi değil, canavarlar ile uyum içinde yaşayan “Rider”, yani binici diyebileceğimiz tarafı görüyoruz. Rider ekibi de tıpkı avcılar gibi silah kullanan, canavarlardan düşen parçalar ile yapılan zırhları kullanan savaşçılardan oluşuyor ama bir önemli fark var. Rider üyelerinin doğduğundan beri kendisi ile bağ kurmuş olan canavarları var. Monstie olarak isimlendirdikleri canavarlar günlük hayatta kasabalarda geziyor, savaşlarda mücadeleye katılıyor ve biniciler bu canavarların üzerine binip seyahat edebiliyor.

Güzel bir şarkı eşliğinde binicilerin kasabasındaki bir tören ile açılan oyun, peşindeki avcılardan kaçmaya çalışan gizemli bir kadının, adadaki Rathalos ile karşılaşmasıyla devam ediyor. Ortaya çıkan kırmızı bir ışık bütün adayı sarıyor, Rathalos avcılara saldırıp uzaklaşıyor ve gizemli kadın kendisine emanet edilen yumurta ile avcılardan gizleniyor. Biz ise Red adındaki efsanevi bir binicinin torunuyuz ve daha bir canavarı bile olmayan yeni bir biniciyiz. Bildiğimiz Palico ırkına pek benzemeyen bir kedi ile tanışıp Rathalos yumurtasını alıyor ve uzun bir maceraya atılıyoruz.

Avcılar İle Sürücüler Karşı Karşıya Kalıyor

Monster Hunter Stories 2: Wings of Ruin hikayesinde canavarların aniden saldırgan davranışlar sergilemeye başlaması yüzünden tehlikeye düşen kasabalara yardım ediyor, Rathalos’ların kaybolmasının ardındaki sırrı çözmeye çalışıyor, büyük babamız olan Red’in geçmişini öğreniyor ve bir yandan da Ena tarafından bize verilen Rathalos yumurtasının gerçekten dünyanın sonunu getirecek canavara ait olup olmadığını anlamak için çabalıyoruz. Yolculuğumuz boyunca başka köylerden biniciler, gizemli Wyverian halkı ve Palico ırkının sevimli üyeleri maceramıza katılıyor. Peşimizde ise yumurtadaki Rathalos’u yakalamaya kararlı avcılar ve neden peşimizde olduğunu bilmediğimiz gizemli bir binici grubu bulunuyor.

Yaklaşık 30 - 35 saat süren bir hikaye var elimizde. İlk Monster Hunter Stories oyununu oynamadan anlaşılabilecek bir hikaye var elimizde. Navirou isimli Palico dostumuz görünürde ilk oyundan gelen (canavarlar hariç) tek karakter. Hikaye ilerledikçe daha fazla bilgi ediniyoruz ama ilk oyunu oynamamak büyük bir eksik değil. Oyun içerisindeki olaylar gayet düzgün bir şekilde açıklanmış. Hikaye “Monster Hunter World” ve Rise’a göre çok daha iyi. 

Hikaye açısından en büyük şikayetim ise konuşmayan ana karakter. 2021 yılındayız, teknoloji almış başını gidiyor, oyun içindeki kediler bile konuşuyor ama bizim karakterimiz kafa sallayıp karşısındakinin kafasını elleri arasına almak dışında bir iletişim yoluna sahip değil. Ara sahnelerde ve oyun içinde herkes konuşurken bizim karakterimiz “hıh” sesinden başka şey demiyor. JRPG türünün vazgeçilmezi gibi bir şey ama yavaş yavaş bu konuya el atsalar çok mutlu olacağım. 

Bütün Canavarları Yakalamalıyız

Monster Hunter serisinin hayranlarının büyük bir kısmı oyunun hikayesine değil, sürükleyici ve uzun süre kendine bağlayıcı oynanışına önem verir. Spin-off olarak geliştirilen Monster Hunter Stories 2: Wings of Ruin, alışıldık canavar avla, karakterini güçlendir ve daha güçlü canavarların peşine düş tarzını tamamen bırakmış durumda değil. Oynanışta ve savaş sisteminde ciddi değişiklikler olsa bile sonuçta yine daha güçlü ekipmanlar için daha güçlü canavarları kovalıyoruz.

Savaşlarda genellikle 4 kişilik bir parti ile savaşıyoruz. Ana karakterimiz ve canavarının yanı sıra bir parti üyesi ve canavarı ile birlikte mücadele edebiliyoruz. Bu parti üyesi hikaye sırasında ekibimize katılan NPC ya da co-op modunda birlikte oynadığımız bir başka binici olabiliyor. Dövüşlerde sadece kendi karakterimizi tamamen kontrol edebiliyoruz, canavarımıza ise bazı komutlar verebiliyoruz. Oyunda partimize alabileceğimiz 81 canavar var, bunlardan 6 tanesini aynı anda yanımızda bulundurabiliyor ve istediğimiz zaman canavarlar arasında geçiş yapabiliyoruz. 

Ekibimize yeni canavarlar eklemek için onları yenip üzerlerine top fırlatmıyoruz. Canavarlar ile bağ kurabilmek için onların doğumundan itibaren yanlarında olmamız gerekiyor. Bu yüzden canavarların yuvalarına girip iyi bir yumurta almamız gerekli. Palico dostumuz Navirou yumurtaları kokusu ve ağırlığı ile ölçüp içerisinden ne kadar iyi bir canavar çıkabileceği hakkında bize bilgi veriyor. Seçim şansımız kısıtlı ama mümkün olan en iyi yumurtayı bulmaya çalışıyoruz. 

Oyunda partimize dahil edebileceğimiz 81 farklı çeşit canavar var. Güç, hız ve teknik saldırı türlerindeki canavarlar arasında seçim yapmak zaten zor, bir de bunların kendi türleri içerisinde bile güç farkı olduğunu görünce ideal partiyi kurmanın ne kadar vakit alacağını tahmin edemiyorum. Kasaba dışındaki bölgelerde gezerken bulduğumuz canavar yuvalarından yumurta kapıp yeni canavarlar elde edebiliyoruz. Ne kadar ağır ve kokuluysa o kadar iyi bir canavar elde etme şansına sahibiz. Canavarların gen havuzu yeteneklerini belirliyor. İlerleyen bölümler öğrendiğimiz bir ritüel sayesinde gen transferi yaparak elimizdeki canavarı daha güçlü hale getirmemiz de mümkün. 

Nadir özelliklere sahip canavarları yakalamak ve en güçlü canavar ekibini kurmak için kasaba dışındaki bölgelerde altın renkli nadir yuvaları aramak, dövüştüğümüz canavarların yuvalarına kaçmalarını sağlamak gibi seçenekler var. İdeal ekibi kurmak isteyen oyuncular sadece bu kısımda bile oldukça uzun vakit harcayabilir. 

Taş Kağıt Canavar Oynuyoruz

Monster Hunter serilerinin gerçek tabanlı dövüş sistemi bu oyunda yok. Monster Hunter Stories serisi JRPG türüne daha yakın bir oyun ve dövüş sistemi olarak sıra tabanlı dövüş tercih edilmiş. Güç - Hız - Teknik türlerindeki saldırılardan birini seçip, karşı tarafın saldırı tarzına göre hareket etmemiz gerekiyor. Dövüş başladığında yalnızca rakibimizin hedefini görebiliyor, ne yapacaklarını ise saldırı başlayana kadar göremiyoruz. Bir saldırı seçip istediğimiz düşmana saldırabiliriz ama bize saldıran bir rakibe karşılık verdiğimizde asıl olay ortaya çıkıyor. 

Kafa kafaya yapılan mücadelelerde taş - kağıt - makas oyunundaki mantık geçerli. Hızlı saldırılar güçlü saldırıları engellerken, güçlü saldırılar teknik üzerinde üstünlük sağlıyor ve teknik saldırılar da hızlı saldırıları durduruyor. Canavar güç saldırısı yaptığında hızlı bir saldırıyla rakibi engelliyor ve vuruş yapan taraf biz oluyoruz. İki taraf da aynı saldırıyı yaparsa birbirine vuruyor ve iki taraf da hasar alıyor. Bir canavar ile aynı saldırıyı yaparsak saldırılarımızın senkronize olması ve rakibe daha yüksek bir hasar vermesi ihtimali de var.

Mücadelelerde kullanabileceğimiz 6 farklı silah türü bulunuyor. Kesici, delici ve ezici türden ikişer silahımız var. Karşımızdaki rakibin zırhına ve saldırdığımız kısma göre silah türünü değiştirmek işe yarayabiliyor. Savaşta aynı anda iki silah taşıyabiliyoruz ve bunlar arasında istediğimiz zaman değişiklik yapabiliyoruz. Canavar parçalarını toplayarak farklı özellikte güçlü silahlar elde edilebiliyor.

Karşınızdaki canavarın saldırı biçimini öğrendik, sürekli aynı saldırıyı yaparak dövüşü bitirebiliriz gibi bir düşünce oluşuyor ama yanlış, canavarlar tıpkı ana oyunlarda olduğu gibi öfkelenip farklı saldırılar uygulayabiliyor. Örneğin normal şartlarda yerde dövüşen Paolumu kendini şişirip havalanıyor ve saldırı biçimi değişiyor. Eğer uzun süre havada kalırsa daha güçlü saldırılar yapabiliyor bu yüzden saldırı tipini değiştirip uçmasını sağlayan kısmı kırmamız gerekiyor. Canavarın farklı kısmına yapılan saldırılar ile kullandıkları özel saldırıları da durdurabiliyoruz. 

Canavarlar bazen birebir mücadelelere de girebiliyor. Kafa kafaya birbirine giren, havada üstünlük mücadelesi veren ve özel saldırıları ile üstünlük kurmaya çalışan canavarlar görebiliyoruz. Bu durumlarda ekranda çıkan direktifleri yerine getirerek ekstra hasar verebiliyoruz. Çoğu dövüşte karşımıza çıkan bu mücadeleler dövüşün monotonluğunu kırıp dikkatimizin dağılmasına engel oluyor.

Dövüşlerde canavarımız ile birlikte dövüşüyoruz ve belli bir süre sonra “kinship” adı verilen özel saldırıyı kullanabilme hakkı kazanıyoruz. Yetenek puanının tamamını kullanan “kinship” yetenekleri için öncelikle canavarın üzerine binmemiz gerekiyor. Ardından gerçekleştirdiğimiz özel saldırı sahip olduğumuz canavara göre değişiyor. Bazı canavarlar muza basıp düşerek bir düşmana hasar verirken, Teostra ve Bazelguse gibi daha güçlü canavarlar bütün alanı etkileyecek saldırılar yapabiliyor. Alan saldırıları özellikle diğer biniciler ile mücadele ederken işe yarıyor.

İdeal Canavar Genlerini Bulmak

Monster Hunter Stories 2: Wings of Ruin içerisinde yapabileceğimiz bir sürü şey var. Ana hikayenin yanında kasabalardaki görev panolarından alabileceğimiz yan görevler bulunuyor. Bunlar genellikle bir canavardan belli miktarda avlamak, özel yetenekleri kullanmak ya da çeşitli parçaları teslim etmek tarzında basit görevler. Ekibimize yeni katılan canavarların hızlı bir şekilde seviye atlaması için oldukça faydalılar. 

Görev panolarından arena görevlerini almak da mümkün. İlk başlarda bir arenada çeşitli canavarlara karşı mücadele ettiğimiz arena görevleri, biniciler arası mücadele özelliğinin açılması ile birlikte turnuvaları da getiriyor. Yapay zeka tarafından kontrol edilen biniciler ile savaşıp güzel ödüller kazanmak mümkün.  Oyunda görev yapmak dışında etrafı gezip materyal toplamak, daha güçlü canavarları bulabileceğimiz altın renkli yuvalara girmek ve sadece şişe kapağı kabul eden mağaza için kapak peşinde koşmak gibi aktivitelere girebiliyoruz. Dövüş hızını 3 kat arttırma özelliği sayesinde grind kısmını rahat bir şekilde yapabiliyoruz. 

Kasaba dışındaki açık alanlarda canavarımıza binip hızlı bir şekilde yolculuk edebiliyoruz. Her canavarın özel bir yeteneği var ve bu sayede canavarları korkutabiliyor, aradığımız şeylerin yerini tespit edebiliyor, açık alanlarda karşımıza çıkan engelleri aşabiliyor ya da gizlice düşmanların arasından dolaşabiliyoruz. Bir de hızlı koşmamıza yarayan “dash” özelliğine sahip canavarlar var ki bir yerden sonra ekibin olmazsa olmazı haline geliyor. 

Oyunun ana hikayesi sona erdiğinde yepyeni bir bölge açılıyor ve burada çok güçlü canavarlar ile karşılaşıp onları ekibimize dahil etme şansı ediniyoruz. Hikaye sırasında zorlandığım bazı savaşlar oldu ama oyunun asıl mücadelelerini Elder's Lair bölgesinde gerçekleştirdim. Teostra ve Kushala Daora gibi Elder Dragon türündeki canavarlar ile burada mücadele edip ekibimize katabiliyoruz. Açıklanan ücretsiz güncelleme planlarına bakarsak daha fazla içeriğin yolda olduğunu ve oyunun uzun bir süre oynanmaya devam edebileceğini rahatlıkla söyleyebiliriz. 

Canavar Gibi Performans

Nintendo Switch platformunda oynadığım Monster Hunter Stories 2: Wings of Ruin genel olarak gayet iyi bir performans gösterdi. Hem dock ile televizyona bağlı hem de el modunda dışarıda keyifle oynadım. Demosunda da şahit olduğumuz FPS düşüşleri oyun içerisinde de mevcut. Kimi zaman ara sahnelerde gerçekleşen fps düşüşleri dövüşlerde yardımcı NPC karakterler Kinship yeteneklerini kullanırken çıkan ara videolarda da karşıma çıktı. Kendi yeteneklerimi kullanırken böyle bir sorun yaşamadım, belki de bir güncelleme ile düzeltebilecekleri bir durumdur. 

Televizyona bağlıyken 900p çözünürlükte oynayabildiğimiz oyun, el modunda 720p olarak çalışıyor. Ara sahneler ise televizyonda 1080p, elde 720p olarak izlenebiliyor. Görüntü kalitesi PC sürümüne göre daha kötü ve detaylar siz hareket ettikçe çizildiğinden görsel olarak daha kısıtlı bir tecrübe sunuyor ama hiçbir zaman rahatsız edici hale gelmiyor. 

Seslendirme konusunda bütün karakterler güzel bir iş çıkarmış. Seslendirme olarak Japonca veya İngilizce seçebiliyoruz, her ikisi de gayet güzel bir şekilde yapılmış. Müzikler ise çok keyifli ve akılda kalıcı. Müzik konusunda tek şikayetim açık alanlarda serbest gezerken müzik olmaması. Zaten “dash” kullanan bir canavar yoksa uzun süre açık alanda geziyoruz, neden müzik çalmadığını anlamadım. 

Sonuç

Monster Hunter Stories 2: Wings of Ruin oyununu ilk gördüğümde ismi ve yayınlanan trailerları yüzünden Telltale tarzı, sadece hikaye tabanlı bir oyun olacağını düşünüp önyargılı bir şekilde yaklaşmıştım ama oynadıkça bambaşka bir oyun olduğunu gördüm. İçeriği ile hem Monster Hunter serisini sevenlerin hem de daha önce Pokemon tarzı oyunları severek oynayanların ilgisini çekecek kadar iyi bir oyun. 

Uzun hikaye modu, hikaye sona erdikten sonra genişleyen dünyası, toplanacak bir sürü ekipman ve canavarı, diğer oyuncular ile birlikte katılabileceğiniz multiplayer modları ile dopdolu bir oyun. Henüz yeni çıkmasına rağmen önümüzdeki üç ay içerisinde yayınlanacak olan ücretsiz geliştirmeler ile şu anki içeriğin daha da zenginleştirileceği düşünülürse kaçırılmaz bir oyun.

Peki Monster Hunter Stories 2: Wings of Ruin hangi platformda oynanır? Ben yalnızca Nintendo Switch sürümünü oynadım ve çok keyif aldım. Geçtiğimiz haftalarda Scarlet Nexus için ekran başında saatlerce oturduğum için Monster Hunter Stories’i oynamak için dışarı çıkmak da çok cezbedici geliyordu. Bir yandan Pokemon Go oynadığımı da itiraf etmem gerek. Tabi Switch üzerindeki standart sürüm 60 dolarlık fiyat etiketi ile biraz fazla gelebilir. 

Nintendo Switch sahibi değilseniz ya da fiyat olarak yüksek geliyorsa, görsel olarak daha iyi bir performans sağlayan PC sürümünün Steam üzerinden 280 TL gibi bir fiyata satıldığını duymak sevindirici olabilir. Performansı  dair yorum yapamam ama hem çıkış içeriği hem de ileride gelecek güncellemeler ile 280 TL’nin hakkını sonuna kadar vereceğine eminim.