Özel İnceleme
İşte Carl Sagan dünyamızın ne kadar önemli olduğunu ama evrende aslında küçücük bir mavi noktadan, hatta daha da ufağından ibaret olduğunu bu sözleri ile özetliyor. Buna rağmen insanoğlunun bilinmeze karşı merakı da her zaman üst seviyede olmuştur. Yakın çevrenin keşfinden başlayan bu yolculuk yeni kıtaların keşfine, okyanusun derinliklerine kadar uzanmış ve dünyada hala gizemini koruyan noktalar olmasına karşın gökyüzüne ve daha ilerisine kadar uzanmıştır.
Nitekim geçmişe dönüp baktığımızda aslında insanoğlunun atmosfer sonrası ile olan ilişkisinin çok yeni olduğunu görüyoruz. 1969 yılında dünyamızın uydusu Ay'a ayak basan Armstrong, Collins ve Aldrin olsa da Neil Armstrong'un "Bir insan için küçük ama insanoğlu için büyük bir adım" sözleri bu gibi keşiflerin ne kadar önemli olduğunu vurguluyor. Mars'a keşifler devam ediyor ama ilk insanın Mars'a ayak basmasına belki de yıllar var. Peki ya daha ilerisini düşündünüz mü hiç? Saturn, Neptun, Güneş Sistemi'nin dışı, Proxima Centuari, Alpha Centuari.. Buralara gitmemiz kaç yılımızı alacak? Ya da Samanyolu Galaksisi'ni de dışarısını hayal edin.. Andromeda Galaksisi'ni keşfetmemiz, oraya ayak basmamız ne kadar sürecek dersiniz?
İşte oyunlarıyla olduğu kadar kitaplarıyla da koskocaman bir külliyatı karşımıza çıkaran Mass Effect serisi, insanoğlunun bu keşif duygusundan yola çıkıyor ve biz oyuncuları galaksimizin ücra köşelerine kadar ulaştıran kurgusal bir hikaye sunuyordu. Her şeyin başında 2148 yılında Mars'ta keşfedilen ve 50.000 yıl önce ortadan kaybolan bir uygarlığın kalıntıları yıldızlararası seyehata izin vermiş ve Mass Relay adı verilen sistemler sayesinde keşfedilecek yepyeni gezegenlerin kapılarını açmıştı bizlere. Hayal gücümüzün sınırlarını zorlayan Mass Effect hem oynanışı hem de bu eşsiz yapısıyla mest etmişti bizleri. Devam oyunları ile birlikte aslında büyük bir parçanın tam da ortasında olduğumuzu anlamıştık.
İşte Mass Effect Andromeda bayrağı yine bu kalıntıların keşfinden sonra devralıyor. Bu denli büyük bir keşif, yıldızlararası seyehati mümkün kılsa da mevcut galaksimizden Andromeda Galaksisi'ne olan yolculuğumuz tamı tamına 600 yıl sürüyor. Biraz gecikmeli olarak vardığımız Andromeda Galaksisi'nde bizden önce gelen ekibin aslında temelleri attığını görüyorsunuz. Bu noktada seri için yeni bir terim olan ama yeni oyunun tam göbeğine konumlandırılmış olan Pathfinder olgusu ile karşılaşıyoruz. Hikayenin ilk dakikalarında sırtımıza yüklenen bu Pathfinder olgusunu kısaca kaşif ya da benzetme yapacak olursak Uzay Yolu serisindeki Yıldız Gemisi kaptanlarına benzetebiliriz. Ana hedefleri insanlık için yeni ve oldukça önemli olan Andromeda Galaksisi'nde yeni gezegenler keşfetmek ve bu gezegenler hakkında bilgi toplamak.
Andromeda beklediğimiz güzelliklere sahip mi?
"Buradan bakıldığında Dünya pek dikkat çekici gibi değildir. Ama bizim için durum farklıdır. O noktayı yeniden inceleyin. O burası, o evimiz, biziz... Üzerinde sevdiğiniz herkes, tanıdığınız herkes, duyduğunuz herkes yaşıyor. Var olmuş tüm insanlar yaşamlarını orada geçirdiler..." İşte Carl Sagan dünyamızın ne kadar önemli olduğunu ama evrende aslında küçücük bir mavi noktadan, hatta daha da ufağından ibaret olduğunu bu sözleri ile özetliyor. Buna rağmen insanoğlunun bilinmeze karşı merakı da her zaman üst seviyede olmuştur. Yakın çevrenin keşfinden başlayan bu yolculuk yeni kıtaların keşfine, okyanusun derinliklerine kadar uzanmış ve dünyada hala gizemini koruyan noktalar olmasına karşın gökyüzüne ve daha ilerisine kadar uzanmıştır.
Nitekim geçmişe dönüp baktığımızda aslında insanoğlunun atmosfer sonrası ile olan ilişkisinin çok yeni olduğunu görüyoruz. 1969 yılında dünyamızın uydusu Ay'a ayak basan Armstrong, Collins ve Aldrin olsa da Neil Armstrong'un "Bir insan için küçük ama insanoğlu için büyük bir adım" sözleri bu gibi keşiflerin ne kadar önemli olduğunu vurguluyor. Mars'a keşifler devam ediyor ama ilk insanın Mars'a ayak basmasına belki de yıllar var. Peki ya daha ilerisini düşündünüz mü hiç? Saturn, Neptun, Güneş Sistemi'nin dışı, Proxima Centuari, Alpha Centuari.. Buralara gitmemiz kaç yılımızı alacak? Ya da Samanyolu Galaksisi'ni de dışarısını hayal edin.. Andromeda Galaksisi'ni keşfetmemiz, oraya ayak basmamız ne kadar sürecek dersiniz?
İşte oyunlarıyla olduğu kadar kitaplarıyla da koskocaman bir külliyatı karşımıza çıkaran Mass Effect serisi, insanoğlunun bu keşif duygusundan yola çıkıyor ve biz oyuncuları galaksimizin ücra köşelerine kadar ulaştıran kurgusal bir hikaye sunuyordu. Her şeyin başında 2148 yılında Mars'ta keşfedilen ve 50.000 yıl önce ortadan kaybolan bir uygarlığın kalıntıları yıldızlararası seyehata izin vermiş ve Mass Relay adı verilen sistemler sayesinde keşfedilecek yepyeni gezegenlerin kapılarını açmıştı bizlere. Hayal gücümüzün sınırlarını zorlayan Mass Effect hem oynanışı hem de bu eşsiz yapısıyla mest etmişti bizleri. Devam oyunları ile birlikte aslında büyük bir parçanın tam da ortasında olduğumuzu anlamıştık.
Andromeda Galaksisi'ni keşfetmemiz, oraya ayak basmamız ne kadar sürecek dersiniz?