Artılarİlk oturuşta uzun süre oynayabilirsiniz, rahat oynanış, çeşitli gelişimlerin olması
EksilerHep aynı şeyleri yapıyorsunuz, grafik ve sesler hiç iyi değil
Hergün dünya üzerinde o kadar çok suç işleniyor ki. Soygunlar, hırsızlıklar,
kapkaç olayları, daha aklımıza gelmeyen ve kendi içinde de şekilleri olan çok
çeşitli suçlar var. Tüm bunları önlemek amacıyla, her devletin kendine göre
emniyet sistemleri ve sokaklarda insan güvenliğini sağlamak amacıyla dolaşan
polisler mevcut. Ancak, insanların suça olan eğilimleri fazlalaştıkça ve üstelik
bunu uygulama oranları da artınca, onların da işi çok zor hale geliyor.
Televizyonlarda rastladığımız üzere, saatler süren araçlı / araçsız
kovalamacalar ve hatta silahlı çatışmalara bile girmek zorunda kalıyorlar. Suçun
önüne geçmek ne kadar zor olsa da, bunu minimuma indirmek aslında sadece
polislerin değil, herkezin elinde.
Kaçın, ben geliyorum!
Yukarıda çok ciddi bir paragraf ile suç ve emniyetten bahsetmiş olsak da, London
Street Police Madness (LSPM), bu ciddiyeti herşeyiyle ekranlarımıza taşıyan bir
yapım değil. Kabaca açıklamak gerekirse, bir polis aracımız var ve her görevde
bizden istenen aynı şeyleri belirli bir zaman zarfı içerisinde yerine getirmeye
çalışıyoruz. Bütün görevler araç içerisinde geçiyor ve dönüp dolaşıp aynı
şeyleri yapıyoruz. Yalnız ilk başta bu kulağa olumsuz gibi gelse de, başına ilk
oturuşta esrarengiz biçimde oyun kendisini bayağı oynatıyor. Oldukça da basit
bir oynanışı var ve tek tek ilerliyoruz. Aslında özet olarak LSPM için yapmamız
gereken şu; bir kere alıp yükleyeceksiniz tüm bölümleri tek tek oynayacaksınız
ve bitirdikten sonra da silip bir daha oynamamak üzere rafa kaldıracaksınız.
Peki, neden sürekli dönüp dolaşıp aynı şeyleri yapıyor olmanıza rağmen, size
sonuna kadar oynamayı tavsiye ediyorum? Çünkü ufak tefek de olsa oyun içerisinde
bazı yeni öğeler açıldıkça, bizde hafiften merak belirtileri oluşmaya
başlayabiliyor.
Ana menüde genel olarak ilgileneceğimiz bölüm, Duty Assignment kısmı olacak.
Burada kendimize bir profil yarattıktan sonra, başlangıç bölümümüzü seçiyor ve
polis memurluğu görevimize başlıyoruz. Göründüğü gibi İngiltere, Almanya ve
Fransa bölümleri var, bunlar da kendi içlerinde altı bölüme ayrılıyorlar. Bunlar
ilerledikçe, bu ülkelere ait üç yeni mekan daha açabiliyoruz. Bunun dışında, ana
menüde bulunan diğer seçenek ise Highway Patrol, ancak burada kendi şartlarımızı
ve oynanış biçmimizi kendimiz belirliyor ve bu şekilde hareket ediyoruz.
İstersek, kendimiz zamana karşı yarışabilir ve belirlediğimiz zaman zarfı
içerisinde ne kadar suçlu yakalayabileceğimizi ölçebiliriz. Ya da istersek,
şehirlerde özgürce turlayabiliyoruz. İyi niyetle konulmuş olmasına rağmen, gerek
duyulmayan bir mod bu. Bunun dışında, ana menüde görebileceğimiz üzere
multiplayer da oynayabiliyoruz.
Bölümlerdeki amaçlarımız şunlardan ibaret oluyor; suçluları tek tek yakalayarak
belirli miktarda para seviyesine ulaşmak, istenilen miktarda suçlu yakalamak ya
da belirli bir zaman zarfında bizden istenen mekana varmak. Başarıyı yakalamak
tamamen bu yollardan geçiyor ve üstelik bunları yapmak hiç de zor değil. Bir
kere bile takılmadan tüm bölümleri tek tek geçebilir ve oyunu bitirebilirsiniz.