1/2

Legendary

Erdem Maşlak 3.06.2010 - 12:31
Efsanevi kötü
Platformlar PC
Legendary
Merlin Puanı 47
Artılar Ara yükleme ekranındaki Grifon animasyonu
Eksiler Aşırı çizgisel, zıplayamamak büyük bir eksiklik
Oyun dünyasında zannetmiyorum ki FPS aksiyon türünden başka bir türe rahatlıkla konu bulma ihtimali vardır. Neden mi? Bir defa başlı başına İkinci Dünya Savaşı var, olmadı Vietnam ya da başka güncel bir askeri operasyona dayalı bir konu, senaryo. Onu geçelim, arada bir orijinal fikirleriyle birkaç oyun çıkar, herhangi bir konsepti ilk kez deneyip zihinlerde yer eder, sonra onu kullanan başka oyunlar çıkar; ama ilk oyun hep hatırlanır.

Farklı bir silah türü ya da oynanış mekaniği olabilir bu; hayati noktalara ufak tefek rötuşlarda bulunup türün gelişimine ön ayak olabilen oyunlar da hatırlanır. Yani bir şekilde bazı oyunlar türü domine eder, haliyle öyle olur, hemen her tür için geçerlidir bu, ondan sonra da ardından gelen diğer oyunlar da kendince bir şeyler elde etmeye çalışır. Bazıları yüksek bütçeli olamaz ama yaratıcı fikirlerle kendini beğendirme çabasına girer; fakat bir kısmı da tam anlamıyla nal toplarlar. Legendary böyle bir oyun. Herhangi bir konuda türe katkıda bulunmaya çalışır cinsten bir oyun değil. Belki hiç böyle bir amacı yok, olmadı da; o kendi halinde naçizane bir shooter, naif, ona kötü gözle bakmamalıyız, aramıza almalıyız. Bunu yapmalıyız, ama Legendary'nin bizim şu sorumuza cevap verip veremeyeceğini de bilmeliyiz. Neden PS3 ve X360'a çıkan, en nihayetinde para harcanıp emek sarf edilen bir oyun herhangi bir şey vaat etmez?

Bir efsaneydi senle beraber olmak

Oyunumuzun ismi Legendary; yani "Efsanevi", kendisiyse FPS bir aksiyon oyunu. İsminden kaynaklanan iddialı bir ilk izlenim yaratmaya çalıştığı bariz, ama bunun reklam kokan bir hareket olma ihtimali de var. Başlamadan evvel böylesi çekincelerle bakıyorsunuz oyuna, ben öyle baktım şahsen, sonra bu çekincemde haksız olmadığımı gördüğüme sevindim. Legendary'nin efsanesi ile ilgili olduğu kısmı konusunda, yani Pandora'nın Kutusu'nda saklı. Oyunda profesyonel bir hırsız olan Jack Deckard'ı kontrol ediyoruz ve bize verilen görev de Pandora'nın Kutusu'nu New Yor şehir müzesinden çalmak. Yalnız tam bu esnada kutuyla etkileşime geçiyoruz ve kutunun açılmasına sebep oluyoruz. Eh, Pandora'nın Kutusu'ndan da haliyle salkım salkım üzüm çıkmıyor; mitolojide de anlatıldığı üzere bin türlü bela, müsibet, hastalık insanoğlunun başına sarılıyor. Oyunun konu olarak karşımıza çıkardığı bu belalar ise mitolojide bahsi geçen, şehrimizi yerle bir etmek için salınmış bin türlü yaratık. Legendary de bu noktadan itibaren sizi önünüze çıkan bu yaratıkları öldürerek, yıkıntılar ve türlü başka mekanlarda yolunuzu bularak ilerlediğiniz bir oynanışla başbaşa bırakıyor.

Her ne kadar FPS oyunlarının genel değerine en çok etki eden noktalardan birini oluşturmasa da konusuyla başarılı ve derin oyunların diğerlerinden daha öncelikli olduğu da bir gerçek. Tabii tek başına konu da bir işe yaramıyor doğal olarak, kaldı ki bu bir adventure değil; o yüzden vuruş hissi, bölüm tasarımları ve zorluk derecesi elbette daha çok dikkat edilesi. Öte yandan bir FPS'nin Pandora'nın Kutusu'ndan yola çıkarak senaryosunu o yönde oluşturması da pek alışıldık değil. Nitekim adventure oyunlarına daha zengin bir kaynak oluşturabilecek bir kapı burası. O yüzden biraz farklı ve çetrefilli bir senaryo akışı bekliyorsunuz, ama gelin görün ki oyuna girdiğinizde bu hususta yaratabileceğiniz beklenti de yerle bir oluyor. Oyunun az önce bahsettiğim konusu, ilerleyen bölümlerdeki bazı dönüm noktalarında ufak çaplı hoşluklar yaratsa da genel olarak oldukça sıradan ve tekdüze. Ctrl tuşuna bastığınızda gelen ekranda senaryo içerisine dahil olan karakter ve kuruluşların tanıtımı ve ilerledikçe edindiğiniz bilgilerle güncellenmesi durumu oyuna suni bir arkaplan oluşturmak adına tasarlanmış. Bunları takip ederek oyundaki karakterlerin ağırlığını veya gelişmelere göre kimin ne daleveralar çevirdiğini gözlemlemek isteyebilirsiniz; ama buna ihtiyaç duyacağınızı sanmıyorum, zira oyuna bu kadar uzun süre tahammül edebileceğinizi düşünmüyorum.