Layers of Fear 2 Switch inceleme

Layers of Fear 2, daha önce Observer ve ilk Layers of Fear oyunlarını geliştirmiş olan Bloober Team tarafından hazırlanan ve diğer platformlarda 2019 yılında yayınlanmış olan psikolojik korku/gerilim oyununun Nintendo Switch sürümü ile karşımızda. Hem oyunun genel durumunu hem de Nintendo Switch platformundaki performansını birlikte inceleyelim.

Layers of Fear 2 Switch inceleme

Layers of Fear 2’de yeni filminde rol almaya hazırlanan bir Hollywood aktörünü canlandırıyoruz. Filmin yönetmeni hem başarılı filmleri hem de garip istekleri ile tanınan bir isim. Filmdeki karakterimize bürünmemizi isteyen yönetmen, gemide sadece film ekibine özel bir bölge oluşturuyor. Yönetmenin direktiflerini takip edip geminin içerisinde gezinirken korsancılık oynayan iki çocuğun hikayesine de şahit oluyoruz. 

Etrafta bulduğumuz notlar ve çeşitli eşyalar aracılığıyla yaşadığımız hatıralar ile pekiştirilen hikaye aslında oldukça güzel yazılmış. Hem yönetmenin konuşmaları hem de gemiye kaçan binmiş, korsancılık oynayan çocukların maceraları başarılı bir seslendirme ile sunuluyor. Olaylar yavaş yavaş bizim hikayemiz ile birleşip, göründüğünden daha farklı bir yöne doğru ilerlemeye başlıyor. 

Aktör Dediğin Karakteri Yaşamalı

Layers of Fear 2’nin hikayesi, ilk oyundaki ile benzer bir şekilde ilerliyor. İlk oyunda şaheserini tamamlamak için evinde dolaşarak anılarını tekrar yaşayan bir ressam ile oynarken, bu defa aktör olarak içinde bulunduğumuz gemide benzer bir macera yaşıyoruz. Hikayenin ayrıntılarını çevrede bulduğumuz notlar ve nesneler ile dolduruyoruz. Tıpkı ilk oyunda olduğu gibi, Layers of Fear 2’nin bazı noktalarında seçim yapma fırsatı sunuluyor. Yapacağımız seçimler oyunun sonunu etkiliyor.

Hikaye kötü değil, hatta bir noktaya kadar merak duygusunu güzel besliyor. Fakat ilk oyunun yanında biraz sönük kalmış. Hikayenin tamamen anlaşılabilir olması için her köşeyi arayıp, çeşitli not ve fotoğraflardaki bilgileri birleştirmeniz gerekiyor. Zaten en büyük olayı hikaye anlatmak olan yürüme simülasyonu tarzındaki oyunun hikayeyi daha iyi anlatmasını beklerdim. Bir süre sonra monoton hale gelen jumpscare sahnelerin etkileyici olmaktan çok “hadi korkut da gidelim” durumuna düşmesi de atmosfere zarar veriyor.

Batan Geminin Aktörü

Layers of Fear 2 yürüme simülasyonu tarzında bir oyun. Hideo Kojima’nın P.T demosundan ilham alınarak yapılan ve başarılı bir şekilde evlerimize konuk olan ilk oyun ile benzer bir oynanışa sahip. Bu defa bir evde değil, kocaman bir gemide geziyor, ipuçlarını araştırıp hikayeyi ilerletiyoruz. Gemide bir sürü oda var ama büyük bir çoğunluğu kilitli, o yüzden etrafı keşfetmek konusunda çok fazla seçeneğimiz yok. 

Oyundaki bulmacalar tekdüzeliği kırmak için, çok fazla zorlanmayacağımız cinste hazırlanmış. Kapının şifresini bulmak için etrafı araştırırken kafayı yukarı kaldırıp duvara yazılı olduğunu görmek, slaytlar ile kapı resmini duvara yansıtıp resimdeki kapıdan geçmek gibi bulmacalar var. Tabi bunlar tekdüzeliği kırabiliyor mu derseniz, kıramamış. Oyunun başlarda arkamızdaki vazoyu kırması, küçük jumpscare anları ile gerginlik yaratması falan güzel ama o kadar çok tekrar ediyor ki “bu kapı yüzüme çarpacak” diye önceden tahmin etmeye başlıyoruz.

Oyunda bir de kovalamaca kısımları var. Bir silület, bir ışık ya da farklı bir varlık tarafından kovalanıyoruz. Peşimizdeki varlık bizi yakalarsa ölüyoruz ve oyun bitiyor. Neyse ki oyunun checkpoint sistemi insaflı ve çok uzaklara dönmek zorunda kalmıyoruz. Olması gerektiği kadar eğlenceli ya da gergin bölümler değiller. İsterseniz düşmanların kovalamadığı bir zorluk seviyesi de var. Düşman sizi korkutuyor ve sonra işine bakıyor. Hikaye için oynayanlara güzel bir seçenek. Gerçi düşmanın önünüzde ortaya çıkıp sonra kendi işine bakması da komik bir görüntü oluşturuyor ya neyse. 

Korkunun Performansı

Layers of Fear 2’nin Nintendo Switch sürümü görsel olarak diğer sürümlere oldukça yakın. Hem elde hem de dock ile ekrana bağlı olarak denediğim oyunda, görsel kaliteyi beğendim. Kaplamalar düzgün gözüküyor, etraftaki detayları görmenizi engelleyecek kalitesiz görüntüler yok. Elde oynarken yaşayabileceğiniz en büyük sorun, gündüz vakti oynarken ışığın ekranda parlaması ve karanlık olan oyunu iyice görünmez hale getirmesi olabilir. Lite sürümünde ekran biraz daha küçük olduğundan, çevreyi görmek konusunda sıkıntı yaşamanız da mümkün. 

Layers of Fear 2 performans konusunda da iyi bir iş çıkarıyor. Oyunu 30 FPS ya da “No Limit” seçenekleri ile oynama şansına sahibiz. “No Limit” modunda herhangi bir FPS sınırı bulunmuyor. Bu modda genel olarak sorunsuz ilerlese de, bir iki kovalamaca sahnesinde dibe vurduğunu görüp 30 FPS moduna geri döndüm. 

Oyunun yıldızının asıl parladığı yer seslendirmeler olmuş. Ana karakterimiz, yönetmen ve çocukların seslendirmeleri oldukça iyi. Özellikle yönetmenin performansı etkileyici olmuş. Ayrıca oyunun sizi sürekli tetikte tutmak (ve kısa bir süre sonra jumpscare ile korkutmak) için sesleri kullanması da oldukça başarılı. Oyunun kendisi bile bir kulaklık kullanmanızı öneriyor. Tabi ekrana bağlıyken kulaklık kullanabilmeniz, capture card gibi bir cihazınız yoksa, biraz zor olabilir. İyi bir ses sistemi de bu konuda yardımcı olacaktır. 

Sonuç

Layers of Fear 2, Nintendo Switch’e başarılı bir şekilde port edilmiş. Hem elde hem de ekrana bağlı bir şekilde oynayabildiğimiz oyun, genellikle sorunsuz bir performans sunuyor. İnceleme yalnızca oyunun Switch performansı üzerine olsa çok iyi bir puan alabilirdi. Tabi ki oyunun içeriğini de inceliyoruz ve bu kısımda sorunlar var. 

Oyun kendini bir noktadan sonra çok tekrar ediyor ve hikayenin sonuca bağlanması kısmı biraz canımı sıktı. 3 farklı son var ama tam olarak istediğim etkiyi vermedi. Layers of Fear 2 ilk oyunun daha fazlasını sunmak isteyip, bunu nasıl yapacağını bilememiş gibi duruyor. Yine de oyuna bir şans verebilirsiniz. 

Oyun Nintendo mağazasında dijital olarak 30 dolara satılıyor. Döviz kurunu hesaba katmazsak kötü bir fiyat değil. Özellikle yanınızda gezdirip, uzun süren bekleme sürelerinde oynamak istiyorsanız Nintendo Switch sürümünü önerebilirim. (İnsanların yanında yerinizden sıçrayınca garip bakışlara hazır olun) Döviz kurunu hesaba katarsak, oyunu Steam üzerinden  32 TL’ye satın alabileceğinizi ve bu fiyatın hakkını güzel bir şekilde verdiğini söyleyebilirim. Hem ekran karşısında kulaklık takmak için ekstra ekipman ihtiyacını da ortadan kaldırıyor.