Malum güzel şehrimiz İstanbul’un cadde ve sokakları, arazi araçlarına uygun
kıvamda girintili ve çıkıntılı olduğu üzere, her “B” sınıfı ehliyet alan
vatandaşın gönlünde bir cip yatmaktadır. Her türlü arazide kontrolü elden
bırakmak istemeyen vatandaş, gerek 4 çeker olsun gerek 2 çeker olsun bir ciple
gününü gün etmek ister. Bunuda yapmanın en kolay yolu malumunuz sanal dünyadır.
Yıllarca çeşitli yarış oyunları oynadık ama bunların çok büyük bir çoğunluğu hız
canavarı spor otomobillerle oldu. Arazi araçları bu türde her daim ikinci plana
atıldı. Çeşitli yarış oyunlarıyla, kendini oyuncu kitlesine tanıtmayı başaran
spor otomobil markaları, kısa sürede yaptıkları reklamlardan istedikleri tepkiyi
aldılar. Arazi aracı üreticileriyse, bilgisayar oyunu piyasasına girip,
kendilerini genç tüketiciye tanıtmakta oldukça zorluk çektiler. Tam bu noktada
dünyanın önde gelen arazi aracı üreticilerinden Jeep, aynı isimle bir oyun
yaparak, kullanıcıların karşısına geçti.
Terminal Reality ile beraber hazırlanan Jeep Mountain Madness(JMM), Jeep
firmasının resmi internet adresinden indirilebiliyor. 202 MB büyüklüğünde olan
JMM, bir yarış oyunundan ziyade bir araç simülasyonu olarak hazırlanmış. Yani
dünyanın önde gelen parkurlarında, birbirinden hızlı araçlarla yapılabilecek
zorlu müsabakalar bekliyorsanız, hemen bu beklentiden sıyrılın.
Tutorial lazım mı?
Daha JMM açılır açılmaz karşımıza tutorial seçeneği çıkıyor. Bizde en
nihayetinde ilk defa oynayacağımız bu oyunun tutorial’ini merak ederek, önümüzde
duran seçeneğe “evet” diyoruz ve gözlerimize inanamıyoruz. Oyunun tutorial diye
bahsettiği, bizim bildik “options” ayarlarıymış! Neyse ki ayar yapmayı
bildiğimiz için tutorial’de pek fazla vakit harcamayıp, oyunun “new game”
bölümüne tıklıyoruz. Burada çeşitli mod’lar var. Bizim en çok dikkatimizi çeken
hikaye mod’u. Burada bize söylenen yerlere ulaşmaya çalışıyoruz. 5 bölüm süren
bu mod, 1 saat içinde bitecek uzunlukta hazırlanmış.
Atladık cipimize!
İlk olarak her oyunda olduğu üzere kısa bir eğitim bölümü oynamamız gerekiyor.
Burada bize neredeyse hiç kullanmayacağınız frenlerinizin, hangi mesafede aracı
durdurabildiğini, aracın dönüşlerinin hangi hassasiyette olduğunu öğretiyorlar.
Ardından ilk bölüm başlıyor. Kontrolü elinize aldığınız andan itibaren,
oynanabilirliğin fazlasıyla zayıf olduğunu farkediyorsunuz. Tamam bulunduğunuz
ortam karla kaplı dağ yolları olabilir ancak araçlar bazen fazlasıyla rahat
bazende fazlasıyla zor hareket ediyorlar. Hatta oynadıkça öyle bir his kaplıyor
ki içinizi, sanki araçların kontrolü çok kötü olduğu için oyundaki mekanı, karla
kaplı dağ yolları olarak seçmişler.
JMM’de bazı virajları dönmek tam anlamıyla işkence oluyor. Öyle ki virajların
çevresindeki kayalar, ağaçlar ve doğanın benzeri parçaları olmasa, doğru düzgün
viraj almak neredeyse imkansız. Hatta bir bölümde patika bir yoldan dağın yüksek
noktalarına çıkmaya çalışıyoruz. Eğer viraj çevrelerindeki ağaçlara vb...
çarpmasak, durabilmek ve virajı almak tam anlamıyla işkence. Zati bazı yerlerden
uçurum misali aşağılara uçulabildiğini de belirtmek isterim. Tabi böyle bir
oyunda hasarın “h”si dahi yok. Düştüğünüz gibi kalkıp yola devam ediyorsunuz.
Oyun bize neredeyse hiç özgürlük vermiyor. İlerlediğimiz parkurun kenarlarına
çok fazla gittiğimiz zaman, oyun içi bir reset atılıp, JMM bizi yolun tam
ortasına bırakıyor.
Müziklere baktığımızda, eğer oyun başarılı bir yapım olsaydı, fonda müzikler
kaynayıp giderdi ancak oyun kötü olunca müziklere ister istemez dikkat
ediyorsunuz. Üzülerek söylüyorum ki, JMM’nin müzikleri de gayet başarısız.
Ne görüyorsun?
Yapımın grafikleri birkaç sene öncenin oyunlarını andırıyor. Kar efektiyle bazı
şeyleri kapatmayı amaçlayan yapımcılar, maalesef bunuda ellerine yüzlerine
bulaştırmışlar ve ortaya zayıf oynanabilirliğe, başarısız seslere ve zamanın
gerisinde kalmış grafiklere sahip bir oyun çıkmış. Açıkçası internetten
indirmeye hiç değmeyecek bir oyun. Oyuna dalıp gerçek hayatı unutmayın...