Avlanmanın da bir sınırı var
Yıllardır avcılık oyunları yapılır durur. Her sene yeni bir sürümü çıkarılır. Satılır mı, satılmaz mı bilinmez. Adventure türünün bile zar zor ilerlediği oyun sektöründe, nasıl oluyor da avcılık oyunları düzenli şekilde çıkabiliyor anlamak mümkün değil. Hunter Unlimited da bu geleneği sürdürerek 2011 versiyonuyla karşımıza çıkıyor.
Şimdi av zamanıdırÇeşitli hayvanlara karşı verdiğimiz avcılık savaşında, ekipmanlarımız önceki versiyona göre daha az sayıda tutulmuş. Bunun neden böyle yapıldığını bilemiyoruz. Çeşitli hayvanları avlamak için kullanabildiğimiz silahlar arasında yaylar, pompalı ve normal tüfekler yer alıyor. Bu silahlar verdikleri zarar ve menzil olarak birbirlerinden ayrılıyor.
Avlandığımız yerler ise ABD’nin 50 eyaletine yayılmış durumda. Başladığınız gibi her haritayı oynayamıyorsunuz. Ancak bölümleri ve istenenleri tamamladıkça yeni haritalar da size sunuluyor. Haritalar çam ormanı, ağaçlık, karlı dağlar ve countryside olarak 4’e ayrılıyor. Detay düzeyi oldukça düşük olan bu haritalarda gerçekçilik hissi neredeyse sıfır.
Beyaz kuyruklu geyik, Kanada geyiği, sığın, Kanada koyunu, kurt, ayı hatta kaplanları avlayabildiğimiz Hunting Unlimited 2011’de, animasyonlar da sınıfta kalır cinsten. Hayvan modellemeleri iyi gözükse de, bu modellemeler animasyonlarla birleşince gerçek bir hayvan avlama hissinden uzaklaşıyoruz.
Mermi zamanıOyunda bulunan çeşitli modlarla bu hayvanların en büyüklerini avlayarak Trophy menüsüne ekleyebiliyorsunuz. Daha önceki oyunlarda da olan “Bullet Time” benzeri özellik, bu oyunda da korunmuş. Yani iyi bir atış yaptığınızda, kurşunu takip ederek atışınızı izleyebiliyorsunuz.
Sesler ve müzikler oldukça kulak tırmalayıcı ve bir süre sonra tekrar ettiğinden can sıkıcı bir hal almaktan öteye geçemiyor. Özellikle menüde kullanılan şarkı, bir süre sonra ruh sağlığınızı bozabilecek cinsten.
Geyik mi? Ne geyiği?Hunting Unlimited 2011, bütün bu hatalarına rağmen avcılık hissini bize tam anlamıyla yaşatamıyor. Biraz olsun avcılık oyunu oynayayım derken, kendinizi basit bir FPS’nin içerisinde buluyorsunuz. Elinizde yay, geyikleri kovalarken bulmaktan öteye geçemiyorsunuz ya da kulübenizi ısırarak yıkan bir grup kurt tarafından öldürülüyorsunuz.
Avcılık sporuna ilgi duyuyorsanız veya “Biraz yeşillik göreyim”, “Geyik avlayayım.” gibi cümleler kuracaksanız, bu oyundan kesinlikle uzak durun. Olmadı gidip 2010 sürümünü alın, o bile daha iyi.