Half-Life 2: Lost Coast
Arda Gündüz
3.06.2010 - 12:31
Bu sahilde olmak isteyeceksiniz!
Efsane konsept Half-Life, Half-Life 2’yle birlikte muhteşem bir dönüş
yapmıştı. Özellikle Source motorunun bize sunduğu görsel şölen unutulmayacak
cinstendi. Muhteşem bir fizik motoru ve grafiklerdeki ayrıntılar, birçok insana
“Bunun ötesi yok” dedirtmişti. Yalnız bazı oyuncular ise, beklediklerini tam
olarak alamadıklarını da belirtiyorlardı. Yine de, genel olarak Half-Life’ın hem
görsel olarak kat be kat üstün bir şekilde karşımıza çıkması, hem de ilk oyun ve
expansion’ları gibi sağlam atmosfere sahip olması, Half-Life 2’yi ayakta
alkışlamamıza sebep oldu.
Kayıp ama gerçekçi
Yapımcılar, yine de beklediklerini bulamayan oyuncuları unutmadı ve Lost Coast
isimli bir teknoloji demosunun geliştirilmeye başlandığını söylediler. Bunun
yanında ek bilgi olarak da vermek gerekirse, Half-Life 2: Aftermath isimli ek
görev paketini de duyurarak bizi tekrar heyecanlandırdılar. İlk başta Lost Coast
vardı ve herkez teknoloji demosu olduğunu bilmesine rağmen nasıl birşey olduğunu
fazlaca merak ediyordu. Büyük ihtimalle, Source motorunun aslında bizden
gizlediği çok şey vardı. Bunları ayrı bir bölüm olarak kısa bir süre de olsa
görebilecek, ileride karşımıza çıkması muhtemel Half-Life oyunlarının yanında,
ilerleyen grafik teknolojisi hakkında da sağlam bir fikre sahip olacaktık.
Sonunda Lost Coast isimli kısa teknoloji bölümümüz yayınladı. Aslında Lost Coast
bölümü, Half-Life 2’de geçen sahil bölümü ile bağlantılı bir yer. Aracımız ile
sahil kısmında ilerlerken, kum böceklerinin istilasına uğradığınız yerleri
hatırlarsanız, Loast Coast da aslında o civarlarda bulunan ve isminden de
anlaşıldığı üzere kayıp bir sahil. Doğal olarak Half-Life 2’de de görsel olarak
karşımıza çıkmıyor. Yaklaşık 15 dakikalık oynama süresi olmasına rağmen, Lost
Coast hakkında söylenecek çok şeyin olduğunu belirtebiliriz. Diğer yazar
arkadaşlarımla birlikte incelerken, tekrar tekrar büyülendik ve karşısında şapka
çıkartacak duruma geldik. Source motorunun zaten sağlam olduğundan hemfikirdik,
ancak Lost Coast’u gördükten ve grafiksel detaylarını da tek tek inceledikten
sonra, içten bir şekilde “Helal olsun!” dedik.
Yeni oyuna tıkladıktan sonra sahilden başlıyoruz, ve o anda grafikler bizi
anında büyülemeye başlıyor. Çevre detayları son derece inanılmaz ve ışık /
gölgeleme efektleri iyiden iyiye gerçeğine yaklaşmış. Direkt olarak kafamızı
suya çeviriyoruz ve su efektlerinin de muhteşem gözüktüğünü gözlemliyoruz.
Yapımcılar, su efekti üzerinde oldukça uğraşmışlar. Güneş ışığının su yüzeyine
olan yansıması ayrı, suyun içinde girildiği zamanki görüntünün ve ışığın
bulanıklaşması ise ayrı olarak programlanmış. Sahilde gezindiğimizde, kayaların
seyrek yosun tutmuş halleri ve kıyının denizle birleştiği yerlerdeki taşlar
gerçekten muhteşem gözüküyor. Oldukça fazla grafiksel ayrıntı var ve oldukça
özen gösterilmişler. Başlar başlamaz, çevredeki konuşma balonları dikkatinizi
çekmiştir. Bunlara yaklaşıp aksiyon tuşuna bastığınız zaman, Lost Coast’un
yapımcıları, grafiksel detayları ve bölüm üzerinde yapılan çalışmalar hakkında
çeşitli bilgiler veriyorlar. Bölüm içerisinde toplam 14 bilgi içeren balon var
ve her biri önemli bilgiler içeriyor.
Işıklandırma efektleri, özellikle bulutların güneşi kapatığı zamanlarda ve
kapalı mekanlardan aydınlığa çıktığımızda kendini gösteriyor. Bulutlar, güneşi
kapattıklarında, gerçek zamanlı olarak havanın karardığını ve yüzeylerdeki
yansımaların da buna göre şekil değiştirdiğini rahatlıkla görebiliyoruz. Doğal
olarak hava da kapatıyor ve oldukça gerçekçi bir atmosfer katıyor. Düşünün ki,
ışıksız bir ortamdan tekrar aydınlık, hatta güneşli bir ortama çıktınız.
Gözlerinizi bir süre kısar ve birkaç saniye bulanık görürsünüz. İşte, bu olay
aynen Lost Coast’da da kendisini gösteriyor. Karanlık bir mekandan dışarı
çıktığınız zaman görüntüde bulanıklık oluyor ve bir süre sonra yavaş yavaş
düzeliyor, gerçekteiki gibi aynı fiziksel olay burada görülüyor. Source motoru
de bizi böylece büyülemeye devam ediyor.