1/2

Half Life 2: Episode One

Arda Gündüz 3.06.2010 - 12:31
Bir City 17 masalı, pardon şaheseri!
Platformlar PC
Half Life 2: Episode One
Merlin Puanı 91
3 Kişi Oyladı
Okur Ortalaması%98
Artılar Muhteşem grafikler ve fizik modellemeleri, atmosfere girdiğimiz zaman bir daha çıkmak çok zor...
Eksiler Kısa sürüyor ve yeni oyunlara kadar kafamızda bir sürü soru işareti kalıyor.

City 17’de kalmamızı gerektirecek bir sebep yoktu artık. Citadel’e kadar girdik, Combine askerlerinin kökünü kurutmaya çalıştık, olmadı. Alyx en büyük yardımcım oldu, ama hala bir şeyler vardı bizi engelleyen. Belki de o esrarengiz adamdı, bütün bu tersliklerin nedeni, ya da bir şeyleri düzeltmek istiyordu da acaba ona biz mi fırsat vermiyorduk? Arkama dönüp bakınca, önce Black Mesa’yı, sonra da City 17’yi cehenneme çevirdiğimi görüyorum. Gerçekten iyilik mi yapıyorum, yoksa mahvettiğim şeyleri düzeltmeye çalışırken işler daha da mı kötüye gidiyor. Kafamda bol miktarda soru işareti var ve üstelik yıkıntılar içerisinde hapsolmuş durumdayım.

O kadar kolay değil

Büyük usta Half-Life, hikayesini dallanıp budaklandırmaya ve bizi adrenalin havuzları içerisinde yüzdürmeye, Episode One ile devam ediyor. İlk Half-Life’ın üzerinden tam 7 yıl geçti. Bu zamana kadar, onun mod’larını, multiplayer oyunlarını ve expansion’larını oynayarak, FPS’lerdeki kalite anlayışını yakından tanımış olduk. Half-Life 2 ile birlikte, kalite anlayışı içerisindeki grafik türevi daha da değişti ve bizi artık “son teknoloji” diyebileceğimiz noktalara getirdi. Fizik kuralları, animasyonlar tamamen olması gerektiği gibi olmuştu. İlk oyundaki kahramanımız Gordon Freeman, tekrar geri dönmüştü ve şimdi Black Mesa’dan çıkıp City 17’ye gelmişti. Burada da bizi bekleyen tehlikeler çoktu. Hikaye olarak ilki daha ön planda olsa da, Half-Life 2, görsel olarak çok ileri gitmişti ve aksiyonu da ön plana taşıyordu. Her an her şeye hazırlıklı olmamız gerekiyordu ve üstelik bitirdiğimiz zannettiğimiz işler aslında çok yarıda kalmıştı.

Yapımcılar, daha önce Episode One’ı Aftermath isminde duyurmuşlardı ve City 17’deki ana bina Citadel’i patlattıktan sonraki kaçışımızı konu alacaktı. Ancak, daha sonra bir strateji değişikliğine gidildi ve oyunun bölümler halinde sunulmasına karar verildi. Episode One’dan sonra, bu senenin sonunda Episode Two ve önümüzdeki sene de Episode Three piyasalara sürülecekti. Belki de bunlardan sonra bile bizi bir hikaye bekliyor olabilir, yapımcılar daha sonra düşündükleri değişik bir hikayenin zeminini hazırlıyor olabilirler. Tabii ki olmasını istemediğimiz gibi, belki de bu 3 Episode’dan sonra Half-Life konsepti kapanabilir de, Bunların hepsi şimdilik birer muamma, ancak karşımızda Episode One duruyor, ayrıca 2 tane daha devamının olacağı da kesin.

Hikaye olarak Half-Life 2’de kalındığı yerden devam ediyoruz. Patlattığımızı zanettiğimiz Citadel aslında hala yerinde durmaktadır. Olan bize olmuştur aslında. Başlangıçta da gördüğümüz üzere, Alyx patlamadan çeşitli yaratıklarca kurtarılıyor ve kendisini bizim yanımızda buluyor. Bu arada, G-Man’den de esintiler sunuluyor ancak yine ne yapmak istediğini anlayamıyoruz, hatta şimdiden söyleyelim, oyun boyunca da anlayamayacağız. Kendimizi, göçük altında bulunuyor ve akıllı robot Dog bizi buradan çıkartıyor. Alyx’in samimi sarılmasından sonra da maceramız buradan devam ediyor. Öncelikli amacımız, City 17’den kaçmak, ancak bunu yapana kadar akla karayı seçiyoruz. Her an her yerde bir aksiyon var ve başımız sık sık belaya girecek. Hatta, daha en başta Citadel’e tekrar girmek zorunda kalıyoruz.

Teknoloji cenneti

Daha önce Lost Coast isminde, sadece grafik teknolojisi tanıtan ufak bir harita yayınlanmıştı. Burada, High Dynamic Range sistemini sonuna kadar test edebiliyorduk. Gördüğümüz sonuçlar da tek kelimeyle mükemmeldi. Zaten çok iyi olan fizik motoru daha da geliştirilmiş, ışık ve gölgeleme efektleri gerçeğine son derece yaklaştırılmıştı.