Kendisinden kısaca bahsememiz gerekirse; Hakan Bilenler, mod yapımcılığı ile başladığı kariyerini zamanla kendini geliştirerek profesyonel oyun yapımcılığına kadar götürdü. Alan Wake'in ve oyundaki tüm karakterlerin yüz animasyonlarına kadar, Bulletstorm'dan Dead Island'a, Risen 2'den Crysis 2'ye kadar ve Call of Juarez: The Cartel'ın sinematriklerinde yönetmenliğe kadar birçok ünlü oyunda imzası bulunan bir Türk’ün başarı Hikayesi! Ayrıca kendisi eski nostaljik Gameshow dergisinde de yazardı.
MK: Merhaba Hakan Bey, sizi tanımayanlar olabilir. Kısaca kendinizinden bahseder misiniz?
Hakan Bilenler: Merhaba MK. Ben Hakan Bilenler, 1983 doğumluyum. Bilgi Üniversitesi Görsel İletişim Tasarımı bölümü mezunuyum. 2008’den beri Almanya da yaşayıp, çalışıyorum. Oyun yapımcılığı denemelerimi 1999-2000 arası, henüz liseye giderken Counter-Strike beta 5 için Türkçe yama ve texture pack yaparak başladım. Sonra uzun süre Unreal Tournament modlarıyla uğraştım. Ama asıl başlangıç 2008 yılında üniversiteyi bitirince oldu. Alan Wake, Dead Island, Risen 2, Call of Juarez The Cartel, Bulletstorm, Crysis 2 gibi projelerde yer aldım bu süre içerisinde. En son ise geçtiğimiz ay piyasada yerini alan The Dark Eye: Demonicon'un yapımında görev aldım.
MK: Oyun yapımı kariyerinizin ilk aşaması olarak Remedy Entertainment'in Max Payne'den sonraki ikinci büyük oyunu Alan Wake üzerine yoğunlaştınız. En güzeli de Alan Wake'in yüz animasyonları size ait. Topoloji gibi sahne yüz animasyonlarına büyük katkılarınız olduğu söyleniyor. Bu konu hakkında bilgi verebilir misiniz? Aslında kısaca Alan Wake maceranızı bize anlatır mısınız?
Hakan Bilenler: Daha önce üzerinde uğraşıp, GDC 2009'da lisansladığımız bir teknoloji vardı. Embody Capture adlı bu teknoloji yüksek kalitede yüz animasyonları kaydetmek için geliştirilmişti. Remedy de dahil olmak üzere, iş almak için bunları bir kaç firmaya yolladık. Kısa süre sonra bize Alan Wake’in modelini yollayarak bir deneme yapmamızı istediler. Denemeyi gerçekleştirdik. Başarılı oldu ve Alan Wake’in ara sahne yüz animasyonlarının işini aldık. Ancak o zaman bu teknoloji için gerekli stüdyo kurulmamıştı ve gerekli elemanlar yetiştirilmemişti. Sonra proje bana teslim edildi. Eğitim ve çekimler için Arizona/Phoenix’e uçup 10 günlük çekim ve eğitim programından geçtim. Çekimler çok yoğun geçti. Döndüğümde ise asıl iş başladı. Beş kişilik bir ekip kurdum. Bu işi en hızlı ve en düzgün şekilde yapmak için bir yapım planı hazırladım.
Lisansladığımız teknoloji de beta durumunda olduğu için çalışması zordu. Zaman farkı yüzünden geceleri çalışıp gündüz uyuyorduk ki Amerika’daki ekiple senkron çalışabilelim diye. Yoğun ve sorunlu bir projeydi ama zamanında teslimimizi yaptık. Final kaliteden çok memnun olmasam da o zamanki acemiliğimize ve sıkıntılara karşın iyi iş çıkardığımızı düşünüyorum.