Chris Columbus tarafından yazılan ve 1984 yılında yayınlanan klasik film Gremlins, korku ve komediyi harmanlayan benzersiz yapısıyla tanınıyor. Ancak Columbus’un yaptığı son açıklamalara göre, filmin orijinal senaryosu çok daha karanlık bir hikaye içeriyordu. Örneğin, sevimli Mogwai Gizmo, filmde kalıcı olarak masum bir karakter olarak kalmayıp bir Gremlin’e dönüşüyordu. Ayrıca, Peltzer ailesi ve kasaba halkının çok daha kanlı bir kaderi vardı. Yapımcı Steven Spielberg’in müdahalesiyle bu karanlık ton yumuşatılarak daha aile dostu bir yapım ortaya çıktı.
Chris Columbus, Vanity Fair’e verdiği röportajda, orijinal senaryosunda Peltzer ailesinin çok daha trajik bir şekilde tasvir edildiğini açıkladı. Örneğin, Billy’nin annesi Gremlinler tarafından öldürülüyor ve başı merdivenlerden aşağı yuvarlanıyordu. Bunun yanı sıra, ailenin köpeği Barney’nin de Gremlinler tarafından öldürüldüğü ve hatta yendiği belirtiliyor. Columbus, Gremlinlerin McDonald’s restoranına gidip insanları yediklerini, ancak hamburgerlere dokunmadıklarını bile ekledi.
Filmin en büyük değişikliklerinden biri ise Gizmo karakteri oldu. Orijinal senaryoda Gizmo, hikayenin erken bir aşamasında bir Gremlin’e dönüşüyordu. Ancak Steven Spielberg, seyircinin duygusal bağ kurabileceği bir karakterin kalıcı olması gerektiğini savunarak bu fikri değiştirdi. Columbus, “Steven’ın en iyi fikirlerinden biri, Gizmo’nun sevimli ve masum kalmasıydı,” diyerek bu değişikliğin filmin başarısına büyük katkı sağladığını belirtti.
Her ne kadar orijinal senaryodaki karanlık unsurlar yumuşatılmış olsa da, Gremlins yine de bazı karanlık anları korumayı başardı. Phoebe Cates’in canlandırdığı Kate karakterinin babasının trajik bir şekilde öldüğünü anlattığı sahne, stüdyonun itirazlarına rağmen filmde kaldı. Columbus, bu sahnenin filmin dengesini korumakta önemli bir rol oynadığını ifade etti.