1/2

Grand Theft Auto IV

Mahmut Saral 3.06.2010 - 12:31
Bir Liberty City macerası
Platformlar PC
Grand Theft Auto IV
Merlin Puanı 90
1 Kişi Oyladı
Okur Ortalaması%100
Artılar Mükemmel detaylarla donatılmış ve istediğimiz çoğu şeyi yapabileceğimiz bir şehir, şehirde yer alan her insanın size bunun bir oyun değil simülasyon olduğu hissini verebiliyor olması, fizik efektleri, video editörü, oyuncu sayısı artırılmış Multiplayer deneyimi
Eksiler Belki de şu ana kadar en fazla sistem isteyen ve buna rağmen tam verim alınamayan tek oyun, grafiklerde karşılaşılan ciddi sorunlar
Benim için her şey GTA 2 ile başlamıştı bu seride. Üstten görünümlü bir şehir ve polislere yakalandığımda “Busted” diye geçilen anons, GTA 2’de beni sürekli daha iyi bir derece yapmam için teşvik ediyordu. Oyunun ambalajının ön tarafındaki karakter resmini ve arka kapakta yer alan “3DFX” logosunu unutamam. Ekran kartı denilince, akla gelen en önemli isimdi belki 3DFX. 2000’li yıllara geldiğimizde Rockstar işi öyle büyüttü ki, peşi sıra gelen GTA 3 ve Vice City isimli yapımlarla, üç boyuta adım attı. Bir türün öncüsü olan GTA, birçok oyuncuyu olduğu gibi beni de San Andreas ile vurdu. Sıcak yaz zamanlarında çıkarılan San Andreas, oynarken aynı zamanda bazen cep telefonumu da açık bıraktığım ve diğer arkadaşlarımla konuştuğum, çünkü onlarla birlikte oynadığım bir oyundu. Carl Johnson, karizması ve geriye miras bıraktığı muhteşem maceralarıyla hafızalarımızda yer edinmişti ki, yapımcılar yeni bir isimden söz etmeye başladı; “GTA 4”. İlk olarak yeni nesil konsollar için boy gösteren yapım, büyük ilgi görmüş ve aldığı övgülerle kayda değer bir oyun olduğunu ispatlamıştı. Uzun bir süredir oyunun PC saflarına gelmesi için yükselen çığlıklara kulak veren yapımcılar, oyunu PC kullanıcılarının beğenisine sundu.

Gerçek rüya Amerika!

Bu kez yönettiğimiz karakter, bir göçmen. Niko Bellic, kuzeni Roman’ın daveti sonrasında, yasal olmayan yollarla yeni dünya Amerika’ya adım atıyor ve bu aşamadan sonra kontrol bize geçiyor. Biraz araba sürüşü ve kalacağımız yeri de öğrendikten sonra, klasik GTA ilerleyişi yavaş yavaş kendisini gösteriyor. Henüz yabancı olsa da kısa sürede Niko, birçok kişiyle tanışıyor ve sinirli yapısını ortaya koyuyor. Etrafa göz gezdirdiğimizde, daha önce olmadığı kadar canlı ve işleyen bir şehrin içerisinde olduğumuzu anlıyoruz. Koca binalar, lunaparklar, dev köprüler ve bu mekanlarda işleri için çabalayan insanlar. Doğrusu görev olarak hiç bir şey yapmasanız da, harita geniş olduğu için gezilebilir, keşfedilebilir ve bunları yaparken saatlerinizi harcayabilirsiniz. Liberty City’nin her tarafı capcanlı. Gece kulüpleri, hamburgerciler, giysi mağazaları, İnternet kafeler ve daha nicesi oyuna eklenmiş. Şehrin yer aldığınız bölgelerine göre de bunlar değişiklik gösteriyor. Bir nevi yaşam simülasyonu içerisindeyiz denebilir. Memnun kaldığınız mekanlara, arkadaşlarınızı da arayarak davet edebiliyorsunuz.

Grand Theft Auto IV
"Niko yeni umutlarla birlikte Amerika'ya Liberty City'e kuzeni Roman'nın yanına geliyor. Ancak yeni hayatında kanun dışı işlere bulaşıyor. "

Niko bir cep telefonuna sahip. Böylece yapılması gereken görevleri, cep telefonuna gelen aramalar ve mesaj kayıtlarıyla öğrenebiliyor, karşılık olarak arama da yapabiliyoruz. Cihazın özellikleri bunlarla sınırlandırılmamış. Cep telefonunun ayarlarıyla oynayabiliyor, zil seslerini bile değiştirebiliyoruz. Önceki oyunlarda yaptığımız gibi, birilerini takip et, birini koru, hedefi öldür gibi bilindik görevlerimiz var. Bu sebeple asıl detaya inilmesi gereken yön, nasıl hareket edebildiğimiz ve bu görevleri ne şekilde yapabildiğimiz. GTA IV’ün bu konuda gösterdiği gelişim gerçekten çok fazla. Öncelikle sol alt köşede yer alan mini harita, gitmemiz gereken noktayı sarı bir şerit ile gösteriyor. Bu sayede sıklıkla haritayı kontrol etmek zorunda kalmıyoruz. Gitmemiz gereken yer için taksileri bile kullanabiliyoruz.

Oynanış esnasında karşılaştığınız durumlarda çoğu zaman şaşırabilirsiniz. Bir arabaya ihtiyacımız var diyelim. Hamle yaptığımızda eğer kapı açılmıyorsa, Niko dirseğiyle camı kırıyor ve kapıyı açarak içeri giriyor, sonrasında yaptığı düz kontak sayesinde, arabayı çalıştırıyor. Aynı şekilde çalışır haldeki bir arabayı da ele geçirmek istediğimizde, bu kez araçların sahiplerinden aldığımız tepkiler daha farklı ve gerçekçi. Hemen pes etmiyorlar ve arabaya tutunarak peşinizden sürünmeyi dahi göze alıyorlar. Parka gittiğinizde banklarda oturan ve kitap okuyan insanlar, deniz kenarına gittiğinizde fotoğraflar çeken turistler, bir yol inşaatına denk geldiğinizde elinde çizelge ile dolaşan bir şef, bir devriye ekibine rastladığınızda elinde kahvelerle dolaşan polisler ve daha pek çok detaı GTA IV’te görmek mümkün. Koşarken yanlışlıkla birine çarptınız diyelim. Elinde bir şey varsa onlar yere düşüyor ve size kızıyorlar. Bir suç işlediğiniz ve polisten kaçtığınız sırada sizi kim görürse kaçmaya başlıyor, sivillere ateş ederseniz yere yatıyor ve saklanmaya çalışıyorlar. Önceki oyunlarda olduğu gibi polisler, hemen silahlarına davranmıyor, sizi defalarca uyarıyorlar. Eğer hiç bir şey yapmayıp yanlarına giderseniz, teslim olabiliyor ve cezanızı ödedikten sonra tekrar serbest kalabiliyorsunuz.