Frank Herberts's Dune

Ant Köksal 3.06.2010 - 12:31
Yarabbim bu nedir? Günahkar kullaryna cehennem azaby çektirmek için gönderdi?in bir intikam aracy mydyr? Oyun olmady?y kesin..
Platformlar PC
Frank Herberts's Dune
  • Yapımcı - Yayıncı Cryo Interactive - Cryo Interactive
  • Çoklu Oyuncu: Yok
  • Oyun Türü: Aksiyon
  • Sistem Gereksinimleri
Merlin Puanı 20
Artılar -
Eksiler -

Yazdığım en kısa inceleme olacak sanırım. Oyunu install süresinden daha kısa bir zaman oynadıktan sonra kaldırdım çünkü.. Spottaki her kelime ciddidir. Bu oyun değil, uslanmaz veletleri terbiye etmek için kullanılabilecek bir eğitim aracı, mideniz bulanmadan üç saniye dayanabildiğiniz bir roller coaster, kazara uzaylıların eline geçecek olsa dünyada zeki yaşam olmadığına delil teşkil edecek bir yazılım paçavrası.. Yahu bu nedir?

Gayet büyük iddiaları var halbuki: Frank Herbert'in dünyasını en gerçekçi şekilde yansıtan oyun olmak gibi.. Yaptıkları, serinin ilk kitabını bir nevi uyarlamak. Hikaye, Paul ile annesi Jessica'nın Harkonnen'lerin yaptığı saldırı sonrası kaçırılıp bindikleri aracın düştüğü yerden başlıyor. İlk göreviniz, bir adet gümler ele geçirip solucanın dikkatini o yöne çekerek yakındaki Fremen köyüne ulaşmak. İlk anda kontrollerde bir sorun olduğunu hissediyorsunuz zaten.. Her nedense solucan ortaya çıkınca, oyun bir anda üçüncü şahıs gözüyle oynadığınız bir "action/adventure" olmaktan çıkıp "yandan görünümlü" bir platform oyununa dönüşüyor. Bataklıklara girdiğinizde kumda koşamıyorsunuz, söz konusu bataklıkları görmek ve en önemlisi nereye gittiğiniz hakkında bir fikir edinmek için önünüzü görmeniz lazım, göremiyorsunuz. Bir nevi Mario Bradırs bakış açısıyla oynarken solucandan kaçmanız mümkün olmuyor ve ölüyorsunuz.. Dakka bir, gol Cryo.

Yahu hani Cryo sağlam firmaydı? Güzel adventure'lar yapardı? Zaten ona güvenip aldım oyunu.. Ve şu anda verdiğim ikibuçukmilyon törkiş lirasına bile acıyorum. Kazara orjinalini falan alsaydım herhalde intihar ederdim. Cryo berbat kontroller ve salak kamera açıları bakımından zaten sabıkalıydı ama oyunları yine de güzel olurdu, kafaya takmayıp idare ederdik. Bu sefer kendilerini de aşmışlar..

Oyun üçüncü şahıs gözünden oynanan bir action/adventure. En azından kendisi öyle iddia ediyor. Zira o üçüncü şahsın gözünün nereye baktığını bir türlü çıkartamadım.. Önünden başka heryere bakıyor. Ya o üçüncü şahıs bakmasını bilmiyor ya da ortada üçten fazla kişi var! Üç değil otuzüç kişi birden baksa o kadar tuhaf kamera açılarını düşünemez, emin olun. Yazının sonunda tam olarak anlayacağınız gibi, bu durum Cryo ekibinin uzaylı olduğunun (ben Uranüs'ten geldiklerini düşünüyorum) ilk kanıtı.

İkinci kanıt kontroller. Ben galaksinin bu kesimindeki herhangi bir canlının bu kadar berbat kontroller düşünebileceğini sanmıyorum. Şimdi bu dediğim size abartı gibi gelebilir ama değil. Oyunu oynanamaz hale getiren kontroller söz konusu. Bunun için özellikle uğraşmak gerekir, salt özensizliğin, umursamazlığın böylesine bir facia yaratabileceğine inanmıyorum. Kontrol ettiğiniz karakteri hareket ettirmek, nereye baktığını görmek için klavyeyle güreşmeniz ve ekrana kafa atmanız gerekiyor. Gerçi sonuncusu durumu değiştirmiyor ama psikolojik açıdan bir rahatlama sağlıyor.. Kamera, karakterinizi takip etmiyor. Yani siz diyelim ki adamı sola döndürdünüz, bu kameranın da oraya döneceği anlamına gelmiyor. Aksine, adamı sol tarafından görmeye devam ediyorsunuz. Normalde bu gibi berbat kontrollerde, kamerayı adamınızın arkasına getirmeye yarayan ayrı bir tuş bulunur, bunda o da yok. Kamera bir daha adamın kelle üstüne gelir mi, orası şans işi. Bütün oyunu önünüzü görmeden oynamanız kuvvetle mümkün. Doğal olarak, nereye gidiyorum, sağa nasıl gidecem, önümde ne var, nereye basarım acaba gibi cevapsız sorular artarda sıralanıyor.. Üstelik oyunda "action" da var. Yani ateş etmeniz falan da gerekiyor. Nişangahınız ise sizden bağımsız değil. Yani normalde mouse ile nişangahı değiştirebilirsiniz ve bunun için kıpırdamanız gerekmez ya, işte bunda gerekiyor. Kolunuz sabit, nişan aldığınız noktayı değiştirmek için hareket etmeniz gerekiyor. Önünüzü göremediğinizden, bu da mümkün olmuyor. Anlat anlat bitmez.. Gördüğünüz gibi, bu salaklık derecesinde bir kontrol sistemi düşünmek için ya işinize kastınız olmalı ya da uzaylı olmalısınız.

Daha anlatmaya gerek var mı? Bu kontrollerin hiçbir şekilde değiştirilemediğinden, options menüsünde dalga geçer gibi ayarlanabilecek hiçbirşey olmamasından, zaten ortada menü namına da bişey bulunmadığından ayrıca bahsetmeye gerek var mı? Grafik ve ses açısından kurtarıyor bir tek, onlar da çok iyi olmamalarına rağmen bu derecede bir rezaletin içinde adeta parlıyorlar. Satın almayı bırakın, gördüğünüz yerde cd'sini kırmanız bir insanlık görevidir.

Yorumlar 8
MK Okuru
MK Okuru 2.11.2024 13:35
Kalan Karakter: 300 Gönder
MK Okuru
MK Okuru 9.07.2015 11:50
deneme1
Kalan Karakter: 300 Gönder
holbyemre
holbyemre 9.07.2015 11:50
denemelik
Kalan Karakter: 300 Gönder
holbyemre
holbyemre 9.07.2015 10:55
denemey
Kalan Karakter: 300 Gönder
Frank Herberts's Dune
İlginizi Çekebilir