Diğer türlere göre daha niş bir kitleye hitap eden simülasyon oyunları, kaliteli oldukları zaman oyuncuları saatlerce ekran başına kitleyebiliyor. “Bi’ yarım saat bakıp çıkıcam.” dediğiniz vakitte bile sabahı akşam ettiğiniz simülasyon oyunları, hem bize oyunun sahip olduğu temanın gerçek hayatta nasıl işlediğine dair bilgi verirken, hem de ilgili sistemi yürütmenin ne kadar zorlu olduğunu gösteriyor. Simülasyon oyunları arasında önemli bir yeri bulunan ve her bir oyununda kalite çıtasını belli bir seviyenin altına düşürmeyen Farming Simulator serisinin yeni oyunu geçtiğimiz günlerde oyuncuların karşısına çıktı. İnsanoğlunun en temel ihtiyaçlarının üretimini adım adım gözlemleyebildiğimiz yapımda, tarım endüstrisinin imparatoru olabilirsiniz. İnsanların yiyeceğe ihtiyacı var, sizin de paraya. Bu sebeple hem ürettiklerinizin kalifiye olması gerekiyor, hem de hızlı olmanız gerekiyor.
PC platformunda deneyimlediğim oyunda koltuğunuza oturduğunuz andan itibaren adeta huzurla doluyorsunuz. Günlük hayatta yaşadığınız o stresten uzak, rekabetçi oyunlarda sizi sinir eden unsurları arkanızda bırakıp, toprağı işlemekten başka bir şey yapmıyorsunuz. Giants Software’ın geliştirdiği ve Focus Home Interactive’in dağıtımcılığı üstlendiği seri, bir sene ara ile (Farming Simulator 18 mobil platformlar için piyasaya çıktı) oyuncuların beğenisine sunuldu. Farming Simulator, çıktığı yıllarda her ne kadar büyük AAA oyunlar arasında kayboluyor gibi gözükse de, yüksek satış rakamlarına erişen bir yapıya sahip.
Farming Simulator 17’ye göre yeni oyunda artık grafiklerin daha iyi olduğu gözümüze çarpan ilk yenilik oldu. Daha detaylı tasarımlara sahip olan oyunda, aynı zamanda daha güzel gözüken oyunda giriş videoların artık daha kaliteli olduğu da gözümüzden kaçmadı. İlk göreve girdiğinizde çimenlerin üzerinde duran orta boylu ağaçlar, öten kuş sesleri, rüzgarın ıslığı ve havlayan köpekler sizleri karşılıyor. Birinci şahıs bakış açısına sahip kamerayla da oynanabilen Farming Simulator 19’a sanal gerçeklik desteği getirilseydi, muhtemelen hiç sırıtmazdı.
Oyuna giriş yaptığınızda karşınızda üç adet oyun modu bulunduğunu göreceksiniz. New Farmer, Farm Manager ve Start From Scratch modlarından istediğinizi seçip oyuna başlayabilirsiniz. Fakat bu modlar birbirleri ile aynı oynanış mekaniğini kontrolünüze verse de, üçünün de oyuncuları farklı şekillerde zorlayacağını belirtelim. New Farmer modunda oyun size çiftçilik için gerekli ekipmanları verirken, oyunun nasıl bir yapıda oldupunu anlatıyor. Yani zorluk açısından bunun en kolay mod olduğunu söyleyebiliriz.
Farm Manager modunda ise oldukça fazla paraya sahip bir şekilde kariyerinize başlıyorsunuz ve ekonominizi büyütmeye çalışıyorsunuz. Son mod olan Start From Scratch ise size çok az bir miktarda para veriyor ve ekonomik olarak zor durumda kalıyorsunuz. Eğer seriye pek aşina bir oyuncu değilseniz, bu modu oynarken neyi nasıl üretip bilmeniz gerektiğinin altını çizelim. Ayrıca oyunun çoklu oyuncu modunun da bulunduğunu ve arkadaşlarınızla birlikte çiftçilik yapabildiğinizi unutmadan söyleyelim.
Oyunun eksi taraflarına geçecek olursak, Farming Simulator 19’da, grafikler haricinde bir önceki oyuna göre pek fazla yeniliğin olmadığını maalesef belirtmek zorundayım. Araç sayısının yanında oyuna hala mevsim sisteminin gelmemiş olması, bana göre büyük bir eksiklik. Ayrıca belli bir yerden sonra oyunun tekrara binmesi de bunun cabası oluyor. Aynı şekilde bunun bir çiftçilik simülasyonu olduğunu düşünürsek, farklı toprak yapılarının olmaması ve toprağı işleme yöntemlerinin yetersiz olması, göze çarpan başka eksiklikler oluyor.
Sona geldiğimizde eğer simülasyon oyunlarından hoşlanıyor ve gerçek anlamda kafanızı boşaltacak bir yapım arıyorsanız, Farming Simulator 19’u mutlaka denemelisiniz. Fakat önceki oyunları oynadıysanız ve yeni oyunda sizi şaşırtacak yenilikler arıyorsanız, maalesef Farming Simulator 19 sizi tatmin etmeyecek.