Aynı temeller üzerine inşa edilen Far Cry 6'da bahsedilmesi gereken ilk detaylardan birisi yeni kötü adamımız. Yeni oyunda Breaking Bad, Better Call Saul ve Mandalorian başta olmak üzere birçok önemli yapımda yer alan Giancarlo Esposito başrolde yer alıyor. Hollywood'un Erol Taş'ı diyebileceğimiz Esposito oyunda El Presidente lakaplı Anton Castillo'yu canlandırıyor.
Şunu baştan söylemeliyim ki Esposito oyunda da çok iyi bir performans göstermiş ve Far Cry 6'ya o mimikleriyle ses tonuyla çok şey katıyor. kendisinin yer aldığı ara sahneleri, diyaloglarını büyük bir keyifle izledim. Esposito oyun için harika bir seçim olmuş ve o gergin havayı fazlasıyla vermeyi başarmış. Bu sefer oyunda sadece kötü karakterlere odaklanılmamış durumda. Eski oyunların aksine ara sahnelerde ana karakterimiz olan Dani’yi bol bol görüyoruz ve onun diyaloglarını, tavır ve hareketlerini, diğer karakterlerle olan etkileşimlerine bir oyunda olması gerektiği kadar şahit oluyoruz. Ayrıca oyuna başlarken sadece kadın ya da erkek Dani olarak iki karakter seçimi yapmamız mümkün.
Diktatörümüz Castillo, Yara’da her şeyi tek bir rejimde toplamış, orduyu kendisine çekmiş, polisin etkisiz olmasını sağlamış ve kendi kurallarına uyması için yetiştirmeye çalıştığı oğlu Diego ile karşımıza çıkıyor. Oğluna kendi düşüncelerini zorla dayatan baskıcı bir baba olarak karşımıza çıkan Castillo, ülkede tek adam olmanın gerektirdiği her şeyi yapmış durumda. Baskıcı rejim, faşist yönetim, adaletsizlik, zorla çalıştırma, uyuşturucu ticareti, kısacası ne ararsanız var diyebilirim.
Tabi tüm tüm bu baskıların sonucunda isyanlar ortaya çıkıyor. Biz de biraz şanssızlığımızın kurbanı olarak kendimizi bu devrimin tam da merkezinde buluyoruz. Yani bu yapım, bir devrimi merkeze alan ve bunun etrafında senaryoyu yaşayarak öğrendiğimiz bir hikâyeyi bize sunuyor.
Tabi tüm bunlar yetmezmiş gibi Castillo’nun kimyasal silah olarak adlandıracağımız Viviro’su var. Zararlı kimyasallar ve genetiğiyle oynanmış tütün bitkilerinden elde edilen bu ürün, başlangıçta kanseri tedavi eden bir ilaç olarak lanse edilse de sonradan kimyasal bir silaha dönüşüne şahit oluyoruz. Yine bu Viviro, Vaas’ın zararlı otlarına ve John Seed’in kendine tapınmaları Eden's Gate tarikatı üzerinde kullandığı bitkisel ilaca çok benziyor. Neden sürekli eski oyunlardan örnek veriyorum diye soracak olursanız eğer; aynılar… İsimler farklı. İşleyiş aynı.
Gelelim oyunun diğer dinamiklerine. İlk olarak dünyasından ve haritasından bahsetmek istiyorum. Oyundaki harita o kadar geniş. Birçok görev ve yan görev mevcut. Fakat yine de bazı bölgelerin sadece haritayı büyük tutmak için tasarlandığı hissiyatına da sahio. Şurada burada farklı bir şey görürüm umuduyla gittiğim yerlerde genelde benzer sahneler ve objeler ile karşılaştım. Yine de bu dediklerim sizi kötü düşünmeye itmesin. Herşeye rağmen Yara’da keşfedilecek güzel ve önemli yerler var.
Oyunda çok güzel ve eğlenceli görevler var. çatışmalar eklenen bazı yeni dinamikler ile oldukça eğlenceli geçiyor. Aksiyon konusunda oyunun hakkını yememek lazım. Görev sistemindeki en büyük sıkıntı ise aynı yapı üzerine kurulması. Şu radyo kulesi sevdasından bir türlü kurtulamadık. Diğer oyunlarda yaptığımız benzer işleri yine tekrar tekrar yapıyoruz. Yine kamyon çalmalar, ordan oraya götürmeler, ufak çaplı hırsızlık ya da suikast görevleri. Oyunun sırf süresini uzatmak için eklenen görevler zaman kaybı hissiyatı yaşamanıza sebep oluyor.
Oyundaki Craft sistemi diğer Far Cry oyunları ile aynı düzeyde. Her ne kadar çoğumuz Far Cry 3’ten beri bu serinin craft sistemine aşina olsa da, oyunun ilk görevleri tamamen bunu öğretmeye dayalı ana senaryodan oluşan hikayeye sahip. Eğitim talimi yaparcasına değil fakat oynadıkça öğretilen bir sistem söz konusu ve bu işleyiş yerinde bir karar olmuş. Oyunda “Amigo” kısmı yer alıyor. Bunda ise amigolarımızı yani sadık dost olarak seçtiğimiz hayvanlarımızı yönetebiliyoruz. Far Cry: Primal’da kendimize ait seçtiğimiz hayvanlar gibi…
Bu amigolara zamanla ana hikayede ilerledikçe sahip oluyoruz. Mesela Guapo adlı timsahımız tamamen bizimle dolaşıyor ve düşmanlara saldırıyor, isteğimize göre de onların silahlarını bir köpek gibi ağzıyla taşıyarak bize getiriyor. Timsah, hem karada ve hem de suda yaşayan bir hayvan olduğu için suya giremediğimiz zamanlarda onu oraya yönlendirebiliyoruz. Oyunda köpek, horoz, timsah ya da diğer hayvanlardan oluşan birçok amigolarımız bulunmakta. Dediğim gibi bunları hikayede ilerledikçe ve zaman zaman da rast geldikçe kazanıyorsunuz.
Oyundaki silahlar, atladığınız levellara göre açılıyor. Yara pezosu ile satın alabileceğiniz seçenekler de mevcut. Genel olarak benzer modifikasyonlar ve silahlar oyunda yer alıyor. Tüm bunların dışında da bazı silahlar çevreden toplanan eşyalar ile yapılmış durumda. Mesala Vivido biomedical bir laboratuvara baskın yapacağınız zaman çevreden toplanmış pet şişe, damacana gibi atıklardan yapılmış gaz maskeleriyle sadece görsel olarak farklı geliyor, fakat işleyiş aynı diyebilirim.
Silahlar konusundaki en büyük favorilerimden biri de Supramo… Oyunun tanıtım videolarında defalarca gördüğümüz Supramolar ile tek kişilik ordu hissiyatına kapılıyorsunuz. Bir baskında tek başınıza bir yere kadar mücadele edebilirsiniz ancak Supramolar, seçtiğiniz özelliklere göre bir anda her şeyi sizin lehinize çevirebiliyor. Sonuçta bir diktatörlük yönetimi ve doğal olarak askeri darbe yapılmışçasına tanklarla, uçaklarla ve helikopterlerle çevrede dolaşıyorlar. Böyle bir durumda Supramo’yu devreye soktuğunuz an hepsini bir anda yok etmeniz mümkün olabiliyor. Supramo sadece roket atarlılığıyla da özgü değil, diğer modlara göre EMP özelliği de var. Bununla birlikte çevredeki her düşmanın silahlarını kitleme, tankları durdurma, kitlenen helikopterin bir anda düşmesi gibi işe yarar imkanlar sunuyor. Supramo konusu gayet başarılı ve eğlenceli olmuş.
Araçlar konusunda, Küba temalı filmlerde ya da belgesellerde gördüğümüz birçok klasik aracı kullanabiliyoruz. Bu da çok keyifli bir araç sürme deneyimi sunuyor. Bir diğer özellik ise silah seçim menüsünden araç çağırma özelliği oluyor. Modifikasyonla kendi zevkimize göre tasarladığımız araçları, bizim gerilla grubundaki elamanlar, araçlara ihtiyacımız olduğu anda tek tuş ile bize getirebiliyorlar. Diğer oyunlarda araç bulmak için ordan oraya koşar, zıplar, atlar giderdim. Bu da bazen can sıkıcı oluyordu. Bu sefer ise lak diye araçlarımızı çağırabiliyoruz fakat şu da gerçek ki kurallara saygılılar. Hem de böyle bir ortamda. Araba yolu dışında aracınızı alamıyorsunuz.
Far Cry Primal’da dönemine göre birçok hayvanı binek hayvanı yaparak sürmüştük. Bu sefer de at sürebiliyoruz. Adanın zorlu yollarında, kanyonlarında ve dağlarına tırmanırken atlar bize lazım oluyor. Oyunda kamp alanlarımız da bulunuyor ve burada birçok şey yapmak mümkün. Buradaki bir grup yemek ile meşgul, diğer grup kıyafetlerle, bir diğer grup ise silahlarla. Çevrede topladığımız bazı otları ya da etleri isteğe göre yemek yapılan tarafa bağışlamamız da mümkün. Burada level konusunda ilerlemeler sağlanıyor. Zorlu bir görevi tamamladığınızda çevredekiler size saygınlıklarını sunuyorlar ya da kutlamalar yapıyorlar.
Kamp alanı farklı bir alan olduğu için orada silah kullanmanız yasak ve anında FPS modundan TPS moduna dönüyorsunuz. Yine kamp alanında mini oyunlar oynamak ya d kazandığınız paralar ile kamp alanını genişletmek mümkün. Ayrıca kamp alanından uçak, helikopter, araç, at gibi birçok araçlara da oyunun başında erişmeniz mümkün.
Far Cry 6 grafik anlamında ağzınızı açık bırakmıyor fakat kendi içerisinde tutarlı bir görsellik sunuyor. Karakter animasyonları ve ara sahnelerdeki durumları gayet güzel. Zaman zaman ufak hatalarla karşılaşıyorsunuz ama bir bütün olarak bakıldığında kendi tarzında ilerlemeye devam ediyor diyebilirim. Oyun optimizasyon olarak da gerçekten çok ama çok başarılı. Ubisoft denince aklıma optimizasyon sorunlu oyunları gelirdi. HD Texture paketi yüklememe rağmen, her şeyi üst seviyeye almama rağmen hiçbir takılma yaşamadım.
Sonuç olarak Far Cry 6 açık dünya aksiyon oyunu seviyorsanız üzerine düşen görevi başarıyla yerine getiriyor diyebilirim. Eğer bu tür oyunlardan keyif alıyorsanız Far Cry 6'yı seveceğinizden de emin olabilirsiniz. Eğer türe uzaksanız seriye çok büyük bir yenilik getirmediğini göz önüne almanız gerekmekte.
Ayrıca bakınız: Far Cry 6 inceleme