George Broussard, 90'lı yılların başlarında Shareware oyunlarla ilgileniyordu. Çalıştığı firmalar arasında id Software da vardı ve Apogee Software olarak yükselişteydi, ama bu yeterli değildi. Broussard, büyük bir iş yapmak istiyordu ve bu da 96'da Duke Nukem 3D ile mümkün olacaktı (daha önce çıkmış Duke oyunları da var). Broussard o günler için, "tamamen 3D bir grafik motoruyla oyun yapmak istiyorduk" diyor.
Henüz sektörde yeni yeni kendinizi göstermeye başlamışsanız, güçlü bir adım için hiç denenmemiş fikirlerle yol almanız gerekir. Nitekim onun da aklında bir fikir vardı. Hayır, bu düşünce Duke Nukem değildi, Prey'di. Evet, Human Head tarafından geliştirilip, 2006'da piyasaya sürülen, portalları ve baş karakteriyle ünlü oyun.
Seneler öncesine döndüğümüzde ünlü yapımcının düşüncesi aynen şu yöndeydi: "Kızılderili bir karakteri, bir bilimkurgu oyununda kullanmak." Bunun ilginç olacağını düşündüğünü belirtti. Prey'deki karakter, isteksiz biri olacaktı. Yani başına gelenlerin sonucunda zorunlu olarak maceraya atılacaktı, bu hiç bir zaman daha önceden onun planladığı bir şey olmayacaktı. Prey için 4-5 ay civarında teknolojik bir araştırma dönemi geçirilmiş. Oyuna entegre edilmesi planlanan "portal teknolojisi", dönemin teknolojik olanaklarına ağır gelince başarılı da olunamamış.
Duke, zengin etti
Broussard'ın aklındaki bir diğer bilimkurgu shooter oyunu ise, Duke Nukem'di. Maço karakterde, kıç tekmelemeyi ve öldürmeyi seven bir karakterin olduğu oyun yani. Yapım, Evil Dead, They Live, Pulp Fiction, Aliens ve Dirty Harry gibi filmlerden esinlenmiştir. Hatta Duke'ün kapak tasarımı, Evil Dead serisinin üçüncü filmi Army of Darkness'dan da yardım almıştır. 96 yılında çıkan Duke Nukem 3D, büyük beğeni topladı. Eleştirmenlerce özellikle mizahi dil kullanımı ve çevresel etkileşim övüldü, ancak erotik unsurlar pek de hoş karşılanmadı.
Duke Nukem'in çıkışından sonra oyun tarihinde yeni bir dönem başladı. 3.5 milyon satarak, en fazla satan oyunlardan bir tanesi oldu. Bu parlayan yıldızı devam ettirmemek hata olurdu...
