1/2

Drakengard

Merlinin Kazanı 3.06.2010 - 12:31
Zindan ve Ejderha dünyasına farklı bir bakış
Platformlar PlayStation 2
Drakengard
  • Yapımcı - Yayıncı Square Enix - Square Enix
  • Çoklu Oyuncu: Yok
  • Oyun Türü: Aksiyon
Merlin Puanı 68
Artılar Göz kamaştırıcı ara demolar, güzel orkestral müzikler, farklı sonlar
Eksiler Kendini fazlasıyla tekrarlaması, özensiz bölüm dizaynı, birbirinin aynı düşmanlar

Square Enix, orijinal yapıda oyunlarıyla ön plana çıkmış, oyunları tüm dünyada milyonlar satan, kendine has fanları olan bir firma. Geçtiğimiz yıl duyurdukları Drakengard, oyuncuya sunacağı epik atmosferi, farklı oyun yapısı, kılıç savaşları ve ejderhalarıyla açıkçası en çok beklenen oyunlar arasındaydı. Nihayet piyasaya çıktı. Drakengard vaat ettiği gibi hepimize bol aksiyonlu kılıç savaşları ve ejderha sırtında geçen bölümler sunuyor; ama yine de bir şeyler eksik gibi…

Ejderhalar dünyasında karanlık, gizemli ve kederli bir yolculuk... 

Oyunumuzun kabaca hikayesi; Caim isimli genç bir savaşçının, ailesini öldüren zalim imparatora karşı verdiği mücadeleyi anlatıyor. Caim’in amacı istila altında olan topraklarını, imparatordan geri almak. İlk videoda gördüğümüz üzere savaçımız, yaralı ve zincirlenmiş kırmızı bir ejderha ile anlaşma yapıyor. Onu serbest bırakmasının karşılığında ejderhadan, intikamını almak için, bu yolda kendisine yardım etmesini istiyor ve Caim ile ejderha yola koyuluyorlar. Oyunun hikayesi pek sıradan olsa da, oyun kaliteli ara demolar ile az da olsa hareketlilik kazanıyor.

Oyunumuz tipik bir hack’n slash, yani “karşına çıkan herkesi öldür” oyunu; ancak yine de oyun temel olarak iki yapıdan oluşuyor. Birincisi, bildiğimiz standart kılıç savaşı. Elimizde kılıcımızla karşımıza çıkan irili ufaklı her türlü canlıyı kesiyoruz. Oyun ilerledikçe farklı kılıçlar, baltalar, mızraklar ve bilumum kesici aletler edinebiliyoruz. Caim oyun esnasında 8 tane silah taşıyabiliyor. R2 tuşuna basıp istediğimiz silahı seçebiliyoruz; ancak seçeceğimiz silahlara dikkat etmemiz gerek; çünkü standart kılıçlar güçsüz ama hızlılar. Büyük baltalar ise çok zarar veriyorlar ama kullanım açısından yavaşlar; ayrıca kullandığımız silahların çeşidine göre farklı büyü güçlerine sahip olabiliyoruz. Oyun boyunca düşmanlarımızı öldürerek seviye atlıyoruz ve atladığımız seviyeler sayesinde yeni hareketler kazanıp kendimizi geliştiriyoruz. Bunların yanında Drakengard, bol silah çeşidi, farklı sonları ve kilitli olan nesneleri sayesinde oynanış süresini arttırıyor. 

İkincisi, oyunun havada geçen kısmında ise Caim, kırmızı ejderha ile hava araçlarına, yarasalara ve birçok uçan gulyabani yaratıklarla savaşıyor. Özellikle oyunun bu kısmı, SEGA’nın klasik oyunu Panzer Dragon’a fazlasıyla benziyor! Ancak oyunun en güzel yanı (belki de tek güzel yani) oyun esnasında istediğimiz zaman ejderhamızın sırtına atlayıp, düşmanlarımızın korkulu rüyası olmak.

Kırmızı ejderha ile anlaşma yapmış, gözü pek bir savaşçının karşısında kim durabilir ki?

Oyunumuzun grafikleri iyi mi yoksa kötü mü söylemek çok zor. Şöyle ki; oyunun ara demoları ve efektleri oldukça güzel ancak, ana karakterimiz haricindeki tüm karakterler biraz baştan savma yapılmış gibi. Özellikle büyük haritalarda, dokular birbirini çok tekrarlıyor. Sürekli dev ve yeşil bir arazi görüyor gözlerimiz. Düşmanlarımız ise korkunç olmaktan çok komiklik sınırında. Ejderha sırtında geçen bölümler ise ancak günü kurtarmaya yetiyor. Ancak oyundaki demolar çok kaliteliler; fakat bunları grafikten saymamamız lazım öyle değil mi? Kamera açıları ise genelde iyi olsa da ara sıra insanı zorlayacak hale gelebiliyor, özellikle dört bir yanınız düşmanla çevrildiğinde...

Enteresan ama oyunun sesleri ve müzikleri çok güzel. Özellikle orkestral tarzdaki müzikler çok kaliteli. Gerçi her bölümde aynı müziği dinliyoruz ama kaliteli olunca pek rahatsız etmiyor. (Starcraft’ın müziğini hatırlatmak isterim) Ancak maalesef düşmanlarımızın sarf ettiği kelimelerin sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor.