Oyun dünyasının en başarılı hikayelerinden biri olan Dragon Age, ilk oyununda mükemmel bir performans sergiledi. Söz konusu role-play olduğunda ilk aklıma gelen oyunlardan biridir. 2009 yılında piyasaya sürülen Dragon Age, Dragon Age: Origins ismiyle PC, Xbox 360 ve PS3 platformlarında görüldü.
Karanlık bir dünyayı, yeniden aydınlatmak üzere görevlendirilmiştik. Korkunç ve bir o kadar da güzel bir büyücü olan Morrigan, yanında ışığın şovalyesi Alistair, sesiyle insana huzur veren Leliana, başka bir karanlık ruh olan Sten'in yanında Wynne, Oghren, Zevran ve daha fazla çılgın karakterle tanışmıştık. Her biri bizim rehberimiz veya yol arkadaşımız olmuştu. Aynı amaç uğruna savaşıyorduk.
Dragon Age'i özünde en çok sevdiren taraf, hikayeyi yapacağımız rollere göre değiştirebilmemizdi. Özünde sonunda olacaklar aynı olsa bile (kısman), yarattığımız karakter; Morrigan ile de birlikte olabiliyor veya Alistair ile bile evlenebiliyordu. Her görevde veya her senaryoda, seçeceğimiz cümleler çok önemliydi.
Dragon Age: Origins – Awakening, 2010 yılında Dragon Age dünyasını genişletmek adına çıkartılmış, ek paketti. Bir Grey Warden olarak, görevimiz tekrar karanlığın yayılmasını önlemekti. Aradan geçen bir yıldan sonra, ellerimize Dragon Age II'nin kutusunu aldık. Bu sefer başrolde Hawke vardı. Dragon Age:Origins’te yönettiğimiz karakterin iki önemli özelliği vardı; ismini ve ırkını biz belirliyorduk. Hatta biz kendisine nasıl bir soyağacı tercih edersek, o hale bürünüyordu. İkinci oyunda ise ilk oyundaki tadı alamıyoduk. FRP hastalarını tatmin etmeyen bir senaryosu vardı. Her ne kadar Hawke'ın dış görünüşüne müdehale edebilsek bile, eski tadı alamamak bu oyunun biraz geri planda kalmasına neden olmuştu. İlk oyundaki yol arkadaşlarımızın, bir kısmı bizlerle olsa bile, savaşlardaki aksiyon da biraz geri planda kalmıştı.
Serinin üçüncü oyunu olan Dragon Age: Inquisition, ikinci oyun kadar geri planda kalırsa, işin rengi gerçekten değişebilir. Kocaman bir dünya içerisinde tekrar kaybolmak, maceradan maceraya atılırken, yol arkadaşlarımızla yapacağımız muhabbetleri gerçekten özledim. Dragon Age'i güzel yapan en önemli neden buydu. Yol arkadaşlarımızla kur yapabiliyor, onların diyaloglarını dinlerken, gerçekten eğlenebiliyorduk. Özellikle Morrigan ve Alistair arasında geçen muhabbetler, tadından yenmiyordu. İnanıyorum ki, Dragon Age: Inquisition aynı tadı bizlere sunacak.
Her zaman ki gibi öncelikli olarak single moda odaklanan Dragon Age: Inquisition, BioWare ve Electronic Arts'ın ellerinden çıkacak. 2014'ün üçüncü yarısında bekleyenlerine sunulacak ve yeni nesil konsolların dışında; PS3, Xbox 360 ve PC platformlarına da çıkacak. Firmanın yaptığı açıklamaya göre Dragon Age: Inquisition'ın teknolojisi, Frostbite 3'le gelecek.
İşin senaryosunun her zaman önemli olduğunu savunan firma, bu sefer multiplayer kısmına da değinecek. Farklı ırklar üzerine çalıştıklarını bile açıkladılar. Olabildiğince, tüm platformlarda mükemmel bir görüntüyle bizlere sunulmaya çalışıyor. Tahminimce, oyunun ertelenmesinin en önemli nedeni de bu; daha iyi bir Dragon Age: Inquisiton için.