Şeytana pabucunu ters giydirmek
Son yıllarda en çok tartışılan oyunlardan biri şüphesiz Devil May Cry serisinin yenilenmiş haliydi. Alıştığımız, sevdiğimiz Dante gitmiş, yerine garip bir tip gelmişti: Yeni Dante!
Seveni var, sevmeyeni var ama “Şu tip nedir?” diye sormak istiyorum bir kez daha!
Macerasında ilk başladığında sadece bir Resident Evil devam oyunu olarak düşünülmüştü. Hideki Kamiya’nın ellerinden çıkma bu enfes aksiyon serisini, iyi ki ayrı bir oyuna dönüşmüş, ne yalan söyleyeyim.
Yine, yeni, yeniden Dante...2013 yılında konsollara ve PC’lere konuk olan DmC ise birçok yönden Ninja Theory için bir dönüm noktası olmuştu. Yaşlanan ve son oyunları pek başarılı bulunmayan Devil May Cry efsanesinin kendini yenilemesine izin verdiler. Başka bir Dante, bambaşka bir macera.
Belki de oyunun başarısının ardında bunlar yatıyordu. Ninja Theory DmC’yi yenilerken ana karakter başta olmak üzere öyle radikal kararlar almıştı ki, böyle şeylere cesaret edemeyen geliştiricilere büyük bir örnek oluşturmuşlardı.
Kahramanımız yine üstün becerilerini konuşturuyor.
Bu aralar ne kadar çok oyunun Remastered, Definite ve Remake olduğunu fark ettiniz mi? Eh, işin kazanç boyutu görmezden gelinemeyecek seviyede. Firmalar da ellerinden geldiğince bunu kullanıyorlar ve iş çığırından çıktı artık.
Oyuncular açısından baktığımda The Last of Us, Grand Theft Auto V, DmC gibi oyunları anlayabiliyorum. 2013-2014 yıllarında çıkan birçok oyun eski neslin son zamanlarına denk geldi.
PlayStation 4 satın alan ama The Last of Us gibi bir klasiği oynama şansına erişememiş oyuncular bu sayede kendilerini o maceranın içine bırakabildiler. Bence fiyatları çok yüksek olamamak şartıyla son dönem oyunlarının PlayStation 4 ve Xbox One’a gelmesinde sakınca yok. Gerçi pek ucuz değiller ama…
Hemen her şey aynı gibi sankiDmC Devil May Cry: Definite Edition ile ilgili geçmişte yazılan, çizilen ne varsa yine geçerli. Aynı oyunun gelişmiş versiyonu bizlere sunuluyor. Senaryo modu yine harika ve size 9-11 saat arası, doyucu diyebileceğimiz bir deneyim yaşatıyor.
Fark her Remastered oyunda olduğu gibi grafiklerde yatıyor. Limbo, 1080p çözünürlükle gerçekten eski nesilde hiç olamadığı kadar canlı ve güzel görünüyor. Gölgelendirmeler ve ışıklandırma da elden geçirildiği için DmC: Definite Edition, PC kadar olmasa bile ciddi bir fark yaratabiliyor. Ayrıca oyunun yeni nesil konsollarda 60fps ile çalışabildiğini de ekleyelim.
DmC’nin orijinal versiyonundaki kilitlenememe problemi de Definite Edition ile ortadan kalkıyor. Kapışmaları böylesine keskin ve eğlenceli olan bir oyunda düşmana kilitlenememek oldukça can sıkıcıydı. Geçte olsa Ninja Theory aklını başına almış ve oyuna kilit sistemini getirmiş.
Hikayeyi bitirince, yeniden oynamaya sebep sunan zorluk seçenekleri de çeşitlenmiş durumda.
Oyunun kolay olduğunu düşünenler için DmC’nin birkaç sağlam numarası var, benden söylemesi. Buna ek olarak daha önce oyunu ezberlemiş olan oyuncular için birçok düşmanın hareket stili de yeniden düzenlenmiş.
Vergil’s Downfall DLC’sinin de oyunla birlikte sunulduğunu da belirtelim. Sonuç olarak; özellikle eski nesilde kaçıranlar için, DmC Devil May Cry: Definite Edition olmuş!