İki bölümlük oyun konsolları tarihi isimli bu serimizde oyun konsollarının gelişimine göz atıyor ve geçmişten günümüze dijital oyun konsollarının evrimine hep birlikte tanıklık ediyoruz. Dünyanın ilk oyun konsolu olan Magnavox Odyssey ile başlayan bu videomuzda oyun konsollarının ilk dört jenerasyonuna değiniyoruz. Bir sonraki bölümde ise Playstation ve Xbox gibi markaların doğuşuna ve günümüze kadar uzanan sürece şahitlik edeceğiz.
Her şey 1968 yılında Alman kökenli Amerikan vatandaşı olan Ralp Baer'in Brown Box'ı üretmesiyle başladı. İki mühendis ile birlikte ilk oyun konsolu diyebileceğimiz Brown Box'ı üreten Baer'ın amacı çok açıktı. Henüz emekleme aşamasında olan bilgisayar oyunlarını televizyon vasıtasıyla oynayabileceğimiz bir cihaz yapabilmek. Baer bu fikrine oldukça güveniyordu. Prototip aşamasında olan bu fikri için uzun bir süre yatırımcı aradı. Fakat dönemin popüler televizyon üreticileri bu fikre çok sıcak bakmıyordu. Baer her şeye rağmen bu fikrinden vazgeçmedi ve 1971 yılında kendi markası ile ilk oyun konsolunu Magnavox Odyssey'i piyasaya sürdü. Magnavox Odyssey çıktığı andan kısa bir süre sonra 340.000'in üzerinde satış yapmayı başardı. Bu durum aynı zamanda televizyon üreticilerinin nasıl bir fırsatı teptiklerinin de kanıtı olmuştu.
Magnavox Odyssey aslında bu başarısı ile birlikte yeni bir sektörün kapılarını da açmış oldu. Bu dönem piyasaya yüzlerce farklı konsol çıktı. Firmalar sadece tek bir oyun çalıştıran farklı konsolları piyasaya sürmeye başladı. İnsanlar oyun değiştirir gibi konsol değiştiriyordu. Sonrasında ise arcade makineleri ve Pong'un yükselişinin devam etmesi ile birlikte Nintendo, oyun kartlarını bir kenara bırakma kararı aldı. Atari'nin Pong için özel olarak ürettiği sistemler ile birlikte konsol macerası da hız kazanmış oldu.
2.jenerasyonda kartuşların ortaya çıkması ile birlikte tek oyunlu bu sistemlerden çok oyunlu sistemlere geçildi. Özellikle Atari 2600 ya da bildiğimiz adı Kara Kutu ile birlikte bayrağı devralan Atari böylelikle 3.parti firmaların yükselişinin de başlamasına ön ayak oldu.
80'li yılların başlarında Sierra, Activision gibi firmalar yükselişe geçti. Bu dönemde text Adventure türünün doğuşuna da şahit olduk. 2.jenerasyon döneminde Intellvision, Arcadia 2001, Atari 5200 de dahil olmak üzere birçok farklı konsol piyasaya sürüldü. 1983 yılında ise işler çoğu firma için pek planlandığı gibi gitmedi. Bu yıl ile birlikte sektörün en büyük krizlerinden birisi patlak verdi. Japonya'da Atari Şoku olarak da bilinen bu kriz tüm üreticileri derinden etkiledi. Sahte konsolların ve kartuşların piyasaya çıkması Atari, Activision gibi firmaları büyük derecede zora soktu. Gömülen kartuşlar, kopya ürünler ile birlikte sektörde 3 milyar doların üzerinde bir zarar meydana geldi.
İşte bu dönemin hemen ardından 3. jenerasyon ile birlikte Nintendo devri de başladı diyebiliriz. İnsanlara yeniden konsol aldırtmayı başaran Nintendo, Famicom ya da NES olarak bildiğimiz konsol ile birlikte büyük bir başarıya da imza atmış oldu. 8 bitlik bu şahane konsol Japonya'da 1983, Kuzey Amerika'da 1985 ve Avrupa'da ise 1986'da piyasaya çıktı.
NES'in açmış olduğu bu kapı, ardından diğer konsolların gelmesine de sebep oldu. Ardı ardına Sega SG-1000, ZX Spectrum, Amstrad CPS, Sega Master System ve dönemin efsanesi olan Commadore 64 bu kapıdan giren ilk konsollar oldu. Konsol üreticilerinin kendi yapımlarını geliştirmesi ve bu çeşitlilik ile birlikte müthiş bir rekabet ortamı da oluştu.
O dönemde bugün hala yeni oyunlarını gördüğümüz Final Fantasy, Dragon Quest, Legends of Zelda, Donkey Kong, Super Mario ve Phantasy Star gibi serilerin doğuşuna tanıklık edildi. 90'lı yıllara doğru hem sunum hem de hikaye açısından farklı yapımlar piyasaya çıkmaya başladı. 1987 yılında Hideo Kojima'nın çıkarmış olduğu ilk Metal Gear oyunu aksiyon gizlilik gibi türlerin doğmasına sebep oldu diyebiliriz.
Comadore 64 başarısı, NES'in yakaladığı başarı derken Nintendo'nun kendi oyun dergisini basması ile birlikte konsollar artık eskisinden de güçlü bir hale gelmiş ve büyük bir sektörün de oluşması sağlanmıştı.
NES ile girdiği rekabette zorlu anlar yaşayan Sega, yeni döneme hızlı bir giriş yapmak istiyordu. 8 Bit dönemini geride bıraktığımız ve 16 Bit dönemine geçilen bu yıllarda Sega Mega Drive ve sonrasında Turbo Grafx 16 gibi konsollar piyasaya sürüldü. 1988 yılında Japonya'da 89'da ise Amerika'da satışa çıkan Meda Drive ya da diğer adı ile Sega Genesis dönemin en çok konuşulan konsollarından birisi oldu. Nintendo ile yaşadığı rekabeti Nintendon't gibi sloganlar ile reklamlara da yansıtan Sega, bu başarısını Sonic ile taçlandırmayı başarmıştı.
Sega'nın kirpi dostumuz ile tozu dumana kattığı bu yıllarda Nintendo'nun hamlesi de gecikmedi. 1989 yılında Gameboy ardından Super Famicom ya da bildiğimiz adı ile SNES piyasaya çıktı. Gameboy ile yarışı çok farklı bir kulvara sürükleyen Nintendo'nun bu el konsolu şimdiye kadar toplamda 118 milyondan fazla sattı. Mega Drive, SNES gibi konsollar başarılı olsalar da doğal olarak Gameboy'un fazlasıyla gölgesinde kalmış oldular.
Gameboy platformunda 30 milyondan fazla satan Tetris dışında 23.64 milyon adet satan Pokemon Red and Blue ile birlikte büyük bir çılgınlık da başlamış oldu. Legend of Zelda ve Mario ile birlikte Nintendo'nun para makinesi haline gelen Pokemon markası, bildiğiniz gibi günümüzde de büyük bir hayran kitlesine sahip. Daha çok dövüş oyunlarından hatırladığımız SNK ise bu dönemde Neo-geo isimli konsolunu satışa çıkardı. Arcade makinelerinin yakaladığı popülerliği evlere getirmeye çalışan firma 650 dolarlık yüksek fiyatına rağmen CD'li sürümü ile birlikte yaklaşık 1 milyon satmayı başardı. Bu başarının büyük pay sahibi ise eğlence mekanları ve oteller olmuştu.
Evet böylelikle konsol tarihinin ilk dört jenarasyonuna kısaca göz atmış olduk. Bir sonraki bölümde Playstation ve Xbox gibi markaların doğuşuna tanıklık edecek ve günümüze kadar uzanan gelişmeleri size aktaracağız.