Death Stranding incelemesi: Havada uçuşan teoriler, en ufak görselden bile ortaya atılan iddialar, videolar ve uzun süren keyifli tartışmaların ardından Hideo Kojima'nın yeni eseri Death Stranding nihayet karşımıza çıktı. Öncelikle Hideo Kojima'nın MGS serisinden sıyrılmasına ve kendini başka bir proje içerisinde bulmasına sevinen oyuncular arasında yer alıyorum. Ünlü yapımcı her ne kadar kariyerinde çok önemli işlere imza atsa da, bu kariyerinin büyük bir bölümünü MGS serisi ile geçirdi. Bu yüzden yeni denizlere yelken açması, yeni hikayeler ve dinamikler denemesinin beni sevindirdiğini söylemem gerekiyor. Peki bu yenilikleri denediği Death Stranding ne kadar başarılı, daha da önemlisi oyun o "beklediğimiz yapım" mı? Gelin, birlikte bakalım.
Death Stranding İnceleme
Ölüm Kıyısı doğal olarak beraberinde Kiral varlıkları, öteki tarafı getiriyor ve bağ bebeklerinin önemi de işte burada ortaya çıkıyor. Bu noktada oyunun tüm terimlerini ya da kilit noktalarını açıklamayacağım tabii ki. Çünkü bunların detayını oyun içerisinde takip etmek, anlamlandırmaya çalışmak oyunun en keyifli yönlerinden birisi. Yine de anlatmam gereken iki kilit nokta var. Bunlar oyunun fragmanlarında da gördüğümüz Bağ bebekleri (BB) ve Kiral Varlıklar.
Kiral Varlıkları diğer taraf ile bağlantısı olan ve oyun alanının belli noktalarında karşımıza çıkan varlıklar olarak özetleyebiliriz. Oyunun dünyasında biri öldüğünde zamanında yakılmazsa vücudu kiral madde salgılamaya başlıyor ve sonrasında kendisi de bir Kiral varlığa dönüşüyor. Fragmanlarda da gördüğümüz hayalet benzeri bu varlıklar oyun alanının büyük bölümüne dağılmış durumda. Kiral yağmurları ile ortaya çıkan bu varlıklara yakalanırsanız kendinizi büyük bir boss savaşının içerisinde buluyorsunuz. Yeri gelmişken boss savaşlarının işleyişi oyunda malesef biraz kıt bırakılmış. Yoktan var olan yapılan ve değişen atmosfer güzel işliyor ama boss savaşlarında beklediğiniz derinliği bulamıyorsunuz. Eğer yeterli bombaya sahipseniz çok kolay bir şekilde alt edebildiğiniz bu bosslar, aynı zamanda alanı terk ettiğinizde de ortadan kayboluyor. Bu kolaylık kiral varlıklara yakalanma hissini de ortadan kaldırmış. Yani ilk etapta gerildiğiniz, gizlice ilerlediğiniz, hatta nefesinizi bile tuttuğunuz bu varlıklar arasından belli bir süre sonra hızlıca geçmeye, güle oynaya ilerlemeye başlıyorsunuz. Bu durum oyundaki gerilim hissiyatını bir nevi öldürüyor diyebilirim.
Bağ bebekleri ise işte bu varlıkları hisseden, daha doğrusu diğer taraf ile bağlantısı olan araçlar (canlı olmasına rağmen insanlar araç olarak görüyor) olarak geçiyor. Anne karnından 28 haftalıkken çıkarılan bu bebekler aynı şartları taşıyan küvözlere konuyor ve bir nevi insanların diğer varlıkları hissedip onlardan kaçınmalarına yardımcı oluyor. Bu nedenle oyunda karakter giysilerine montelenmiş bebekleri görüyoruz.