BiA ismini kullanan farklı bir aksiyon oyunu
Earned in Blood'da yaptığımız şehir turlarını unutmuyorum. Ben ve ekip arkadaşlarım, öncelikle keşif yapıyor, ardından da nazileri ortadan kaldırıyorduk. Onca hengamenin içinde şarap satan bir dükkan aramaya kalkışmamız bile aptallıktı, ama ne var ki şehirdeki son şarap dükkanını da roket saldırısıyla ortadan kaldırmışız meğerse.
Naziler içerde demleniyor muydu artık bilmiyorum, ama yıkık bir binanın çatısında etrafı seyrederken bir arkadaşımızın kafasından vurularak öldürülmesini çıkaramıyorum aklımdan. 2-3 saniye öncesine kadar gülüp eğlendiğiniz adam, saniyeler sonra ruhunu teslim ediyor. Bu hiç de kolay bir durum değil.Yazıya girişi ikinci oyundan yaptım, ama tabii ki ben de Brothers in Arms (BiA) serisine Road to Hill 30 ile merhaba demiş, o güne kadar yapılmış en gerçekçi ve duygusal İkinci Dünya Savaşı oyunuyla karşılaşmıştım.
Son çıkan Hell's Highway'i de beğenmiş biri olarak, sıradaki oyunu merakla beklemeye başlamışken, birden Hollwood bozması (Wolfenstein'in co-op sürümü mü desem) Furious 4 ile karşı karşıya kaldım. Kaçımız bu durumdan memnun? Bence çoğumuz değil...
Ne alaka?Matt Baker, Joe Hartsack ve diğerleri... Brothers in Arms serisi, şimdiye kadar gerçekte yaşanmış olaylardan esinlenerek karşımıza birçok duygusal oyunla çıkmıştı. Bir anda farklı bir yapıya bürünmek ve gerçekçilik duygusunu ortadan kaldırıp, tamamen arcade oyun tarzına adım atmak hangi akla hizmettir Gearbox?
Burnuma Call of Duty: Nazi Zombie modunun kokusu gelmiyor değil. Bu oyun modunun fazlasıyla beğenilmesinin ve Call of Duty ismine ekstra popülarite katmasının Gearbox'ın dikkatini çektiğini düşünüyorum. Tabii ki Quentin Tarantino'nun yönettiği, başrolünde Brad Pitt'in yer aldığı Inglorious Basterds filmini de unutmamak lazım...