Hazine avcısı ve kılıç ustası Billy Blade’in macerasına hoş geldiniz. Billy
ile birlikte “Zamanın Tapınağı”nı keşfedecek ve günümüz aksiyon oyunlarının tüm
güzelliklerini, çocuklara yönelik hazırlanmış oyun formatında yaşayacağız.
Zamanda sıklıkla yolculuk yapmamızı gerektirecek olan maceramız, bizi Prince of
Persia’ya fazlasıyla benzeyen çöl topraklarından, buzul çağlarına, hatta
Karayipler’de korsan avcılığına kadar sürükleyecek.
Tüm bu macerayı bir prensesi kurtarmak için yaşayacağımızı sanıyorsanız
kesinlikle yanılıyorsunuz. Kurtarmamız gereken güzeller güzeli, kralların,
sultanların varisi bir bayan değil, pis kokulu, kıllı bir maymun. Sevgili
maymunumuz sihirli kübün içine hapsolunca, kahramanımız Billy bu büyük acıya
dayanamaz ve yollara düşer. İlk gördüğü hiyeroglif yazısında kolayca (!)
anlaşılacağı üzere sevgili dostumuzu kurtarmanın tek bir yolu vardır; düşman
pataklamak ve büyülü sandıklardan sihirli küreler toplamak. Madem öyle; oturup
bekleme değil, harekete geçme vaktidir.
Sandık kırmalı, küre toplamalıyım
Billy Blade, kurulum aşamasından, ara demolarından ve oyun içi grafiklerinden
anlaşılacağı üzere sadece çocuklar baz alınarak yapılmış rengarenk bir yapım.
İlk izlediğimiz çizgi film vari animasyon ile hemen atmosferin nasıl
şekilleneceğini fark ediyoruz. Küreye hapsolan maymunumuzu tekrar eski haline
getirebilmek için harekete geçmeli ve pek çok düşmanla savaşmalıyız. Oyunumuz
başlar başlamaz Prince of Persia’nın çocuk versiyonu olduğu izlenimi veriyor.
Karşımızda açılmayı bekleyen zaman portalları var ve kullanılabilir olan tek
portaldan girince ilk bölüme ulaşıyoruz. Ekranımızda çift kılıçlı, yaman bir
delikanlı beliriyor. Oldukça atletik ve hızlı bir savaşçı olduğunu sandığımız bu
karakter bizi ilk dövüşünde maalesef hayal kırıklığına uğratıyor. Çünkü oyunun
kontrolleri inanılmaz derecede hantal. Çok yükseğe çift zıplama yapabilmesine,
hızlıca kılıç savurmasına rağmen karakterimizi rahatça kontrol etmekte ciddi
problemler yaşıyoruz.
Kontrolleri bir kenara bırakıp çevrede ne olup olmadığı anlamak üzere harekete
geçtiğimizde, bol bol sandık ve fıçı kırıp içlerinden fazlasıyla mana
topluyoruz. Bu manalar ile oyunun devamında çeşitli özel güçlerimizi aktif
edeceğiz, ama ilk bölümde henüz böyle güçlerimiz yok. Şimdilik bu manaları zevk
için topluyoruz. Çevre dizaynı fazlasıyla şirin ve renkli olmasına rağmen sanki
biraz boş gibi görünüyor göze. Her dokunun kendini fazlasıyla tekrar etmesine,
küçük dikdörtgenler prizması olarak modellenmiş objelere, deve olduğunu sadece
sesinden tahmin edebileceğimiz ve poligon sayısı bir elin parmaklarını
geçmeyecek kadar detaysız tasarlarmış karakterlere rağmen hala oyuna devam
etmemizin tek sebebi müzikleridir sanırım. Gerçekten de ilk bölümlerde egzotik
ezgiler taşıyan müzikler bizi; “Azıcık daha dayan” der gibi oyunda tutuyor.
Bari bir kaç bölüm geçeyim
Kendimizi tutup, oyuna bir şekilde devam edince, bu sefer hatalar zinciri
kafamıza sağnak yağmur gibi yağmaya başlıyor. İlk olarak atlama platformlarına
gelince inanılmaz bir kontrol zorluğu yaşıyoruz. Zaten kameranın anormal bir
açıdan bakmasından dolayı oyuna hiç hakim değiliz, bir de kontrollerin
hantallığı eklenince platformdan diğerine atlamak işkenceye dönüyor. Düşmanların
yapay zekâlarından bahsetmeye ise neredeyse hiç gerek yok. Herbirini öldürmenin
en kolay yanı; üzerine hemen koşup sürekli saldırı tuşuna basmak. Yani öyle sağa
sola atlayıp, taklalar atarak akrobatik dövüşlere hiç gerek yok. Sadece üzerine
saldırın yeter.
Teknik yapısı son derece vasat olan Billy Blade’in grafikleri daha önce de
bahsettiğim gibi sadece şirinlik seviseyinde. Her şey son derece boş ve bölüm
tasarımları bir öncekinin aynısı. Üstelik bu kadar düşük grafik seviyesine
rağmen oyun, bilgisayarı fazlasıyla zorluyor. Ekran yenileme hızı yeterli
seviyede olsa bile karakterin ilerleyişi esnasında hızlı ekran geçişi
sağlanamıyor. Bu yüzden oyun “yavaş” hissi uyandırıyor. Ayrıca müzikal yapıdan
bazı artılar yaşatsa da oyun içi seslerde son derece başarısız.
Sonuç olarak çocuklara yönelik bir Prince of Persia oyunu gibi gözüken Billy
Blade, oldukça vasat teknik yapısı ve sayısız hatası ile gösterdiği bu tospembe
tabloyu koruyamıyor. Alınıp oynanmasına gerek duyulacak hiç bir noktası
olmamasına rağmen nadir de olsa çıkan çocuklara yönelik oyunlardan biri olması
ve güzel sayılabilecek ara videoları tek artıları.