Battleborn

Platformlar PC, PlayStation 4, XBox One
Battleborn
  • Yapımcı - Yayıncı Gearbox Software - 2K Games
  • Çoklu Oyuncu: Var
Merlin Puanı 74
Artılar Yaratıcı karakter tasarımları. Çoklu oyuncu modunun zenginliği. Başarım sistemi. Atmosfer.
Eksiler 30fps. Kendini tekrarlayan harita ve oyun modları. Yeterince derin olmayan hikaye
Özel İnceleme
İsmet Ergül 11.05.2016 - 14:57
Borderlands ekibinden yepyeni bir deneyim!
Half-life: Opposing Force ve Blue Shift ile oyun sektöründe yerini alan Gearbox Software, Borderlands serisi ile gönlümüzü kazanmış, kendine kuvvetli bir yer edinmişti. Borderlands serisinin kıyamet sonrası evrende yaşamlarını sürdüren, çılgın ve bir o kadar da kara mizah sahibi karakterleri ile dikkat çekmeyi başaran Gearbox Software, son yılların en ilgi çekici FPS oyunlarından biri ile karşımıza çıkmıştı. Borderlands serisinin dışına çıkarak, yeni denizlere yelken açılmayı hedefleyen bu ekip, geçtiğimiz yıllarda Battleborn isimli FPS-MOBA türündeki oyununu bizlere tanıtarak ilgimizi çekmişti. Borderlands’i geliştiren ekibin üzerinde çalıştığı bu oyun, kıyamet sonrası bir evrende geçmiyor olsa da, en az Borderlands’deki karakterler kadar çılgın ve kara mizah sahibi olacakları oyunun fragmanlarından da belliydi. Acaba ikinci bir Borderlands mi geliyordu?

MOBA türünün son birkaç senede oyun sektöründe popülerleşmesi ile birlikte yepyeni oynanış tarzlarını denemek istediğini belirten Gearbox Software, bizlere hem hikaye moduna sahip, hem de oyuncuların birbirleri ile kıyasıya çarpışabileceği Battleborn’u sunmaktan dolayı bir hayli heyecanlı olduğunu birçok kez belirtmişti. Tipik bir MOBA oyunu olarak karşımıza çıkmayan Battleborn, öncelikle dinamik yapısı ve Borderlands’in tasarımlarına benzeyen karakterleri ile dikkat çekiyor. Kemerlerinizi bağlayın, çünkü Solus’a gidiyoruz!

Ünlü müzik grubu Gorillaz’ın hareketli rap şarkılarına benzer bir parçayla bizleri karşılayan Battleborn, Jennerit İmparatorluğu’nun kumandanı olan Rendain’in darbe yapması ile başlarken, Jennerit güçlerinin galaksinin en güçlü yaratıkları olan ‘Veralsi’ ile ittifak kurması ile de hızlıca şekilleniyor. Galaksideki yıldızları birer birer Veralsi’lere sunan Rendain, son olarak hedefini Solus yıldızına çevirmiş ve ordusunu hazırlamıştır. Ancak Jennerit İmparatorluğu’nun Veralsi’ler ile ittifak olmasını kabullenemeyen Jennerit güçlerinin ajanı Deande, Rendai’nin bilgilerini Solus’un güçlerine ulaştırır ve Rendain’i tahtından indirerek Solus’un Veralsi işgalinden kurtarmaya çalışır. Hem Jennerit ordusunun baş savaşçıları hem de Solus yıldızının çevresinden gelen yüksek kademeli savaşçılar, Rendain’e karşı bir olarak ‘Battleborn’ adı altında buluşur ve amansız bir savaşa girerler.

Rakiplerinizin canını aldıysanız, bir de onları kışkırtmayı unutmayın!
Bizlere hem hikaye hem de MOBA tadında karşılaşmaları sunan Battleborn, her iki oyun modunu da tek veya çoklu oyuncu ile oynama imkanını da tanıyor. Kahramanlarımızın Rendain’e karşı savaşını konu alan oyunun hikaye modu toplamda 8 adet görevi içeriyor. Solus yıldızında çeşitli gezegenlere gidip işgalleri durdururken, kimi zamanda ekibimize yeni Battleborn’ları katmak için kıyasıya bir mücadele veriyoruz. Buzlu gezegenlerden, Rendain’in ordularının bulunduğu bölgelere kadar birçok farklı bölge hikaye modunda karşımıza çıkarak bizlere farklı atmosferleri sunmakla birlikte, temposunu da düşürmüyor.

Çoklu oyuncu modunu Battleborn’un hikayesine ekleyen Gearbox Software, bizlere arkadaşımızla yan yana oynama imkanını da sunuyor. Ekranı ikiye bölerek bizlere oyunun hikayesini iki kişili oynama imkanını sunan Battleborn, ayrıca beş kişilik grup halinde oynayabilme şansını da veriyor. Anlayacağınız daha çok kişi, daha çok patlama, daha çok eğlence demek!

Batlleborn’u diğer MOBA veya FPS’lerden ayıran özelliklere yavaş yavaş gelirken, oyunun en önemli içeriklerinden biri olan oyunun karakterlerinden bahsetmeden edemeyeceğim. Borderlands evrenindeki ‘çılgın’ karakter konseptini başarılı bir şekilde barındıran Battleborn karakterleri, Peacekeepers, Eldrid, Rogue, LLC ve Jennerit olarak beşe ayrılıyor. Beş örgütün birleşmesi ile ortaya çıkan Battleborn karakterleri ise tamamen birbirinden farklı olmakla birlikte, oynanış açısından bizlere çeşitlilik sunuyor. Battleborn bu beş örgüt tarafından oluşmuş olsa da, bu örgütlerin oyunun hikayesi dışında pek de önemli bir yer tuttuğunu ne yazık ki söyleyemeyeceğim. Birbirlerinin benzeri karakterleri bizlere sunmayan Battleborn’da, Peacekeepers üyeleri ağırlıklı olarak makineli tüfek ve roket atar gibi silahlar kullanırken, LLC karakterleri ise teknolojiyi savaş alanında etkili bir şekilde kullanıyor, Eldrid Battleborn’ları ise doğanın hem iyileştirici hem de yok edici gücünü savaş alanına çekiyorlar.

Birinci şahıs kamera ile oynanan Battleborn, hem uzak, hem orta hem de yakın menzilli karakterleri bizlere sunmakla birlikte, karakterlerin arasındaki dengeleri de başarılı bir şekilde ayarlamış diyebilirim. Yakın mesafe karakterler ile uzak menzilli karakterlere sinsice yaklaşırken, orta menzilli karakterler de takım arkadaşlarını destekleyebiliyor, hatta iyileştirebiliyorlar. Böylelikle birbirleri ile uyumlu karakterlerin bulunduğu bir grubun da önemli olduğunu rahatça anlayabiliyoruz. Battleborn her ne kadar belli etmese de, aslında strateji ve taktik gerektiren bir oyun olarak yerini MOBA oyunlar arasında alıyor. Peki FPS MOBA olarak karşımıza çıkan Battleborn, bizlere oynanış açısından neler sunuyor?

Solus'ta sıradan bir gün.
Capture Point, Incursion ve de Meltdown olarak üç adet oyun modunu bizlere sunan Battleborn, tipik MOBA mekaniklerine yeni bir tat katmayı başarabilmiş. Incursion modu, tek koridorlu bir MOBA deneyimini bize sunmakla birlikte, Capture Point birçok FPS oyununda karşımıza çıkan ‘noktaları ele geçirme ve savunma’ türünde bir oynanışı bizlere sunuyor. Meltdown haritası ile MOBA türünün koridor ve ittirme mekaniklerini barındırsa da, Smite’ın gladyatör arenasına benzer bir oynanışı barındırıyor. Bu oyun modunda Battleborn’lar sahip oldukları minyonları düşmanların kalesine yerleştirerek puan kazanabiliyor ve böylelikle zafer elde edebiliyorlar.

Battleborn sahip olduğu bu üç ayrı oyun moduna, iki ayrı harita seçeneği eklemiş olsa da oyunun kendini tekrarladığını bir süre sonra hissedebiliyorsunuz. Her ne kadar Gearbox Software indirilebilir içeriklerle Battleborn’a harita ve de yeni karakterler ekleyeceğini belirtse de, yeni oyun modlarından şimdilik bir haber bulunmamakta. Bu durumda Battleborn, hem FPS hem de MOBA seven oyuncular için denenmesi gereken bir oyun olurken, bu iki türü sevmeyen oyuncular için kendini tekrarlayan bir oyun olarak kendini gösterebilir.

Her ne kadar Battleborn bizlere ilginç haritalarını ve oyun türlerini sunsa da, seviyeli karşılaşmaların oyunda yer almaması bizleri üzen bir diğer eksi olarak karşımıza çıkıyor. Seviyeli karşılaşmaların gelmesi ile daha organize, daha keyifli ve çekişmeli savaşları bizlere rahatça sunabilecek olan Battleborn’un bu potansiyeli harcamış olması bir hayli üzücü.

Incursion ve Meltdown oyun modunun koridorlara sahip olmasıyla birlikte, sorgulayacağımız ilk konu oyunda kulelerin nasıl olduğudur herhalde. Üs, veya çekirdek olarak adlandırılan karşı takımların ana bölgesinde bulunan devasa robotlara sahip olan Incursion modunda, karşı takımın minyonlarını ortadan kaldırarak koridorda ilerliyor, sonucunda da bu robotlara hasar vererek zafer elde etmeye çalışıyoruz. Haritalarda bulunan ‘sarı kristal’leri toplayarak koridor veya üssümüze kule yerine geçen roket atarlar veya makineli silahlar inşa edebiliyor ve böylelikle savunmamızı da güçlendirebiliyoruz. MOBA türüne daha stratejik bir hava katmayı başarabilen Battleborn bu konuda bizlerin ilgisini çekmeyi başarabildi. Öte yandan, bu kristalleri haritalardan toplamak yerine, rakibinizin minyonlarını yok ederek, ya da direkt rakibinizi yenerek de elde edebiliyorsunuz, seçim sizin!

Savunma makineleri yerleştirerek, rakip ve rakibin minyonlarını yenerek seviye atlayabilen Battleborn’larımız, her seviyede iki adet yeni özellikten birini seçerek daha da güçlenebiliyorlar. Karakterlerinizi özelleştirmede sizlere özgürlük tanıyan Battleborn’da, isterseniz düşmanlarınızı yavaşlatan vuruşlara sahip olan bir yakın mesafe karakterini oynayabilir, isterseniz de ölümün ne olduğunu unutan bir tank ile düşmanlarınızı çileden çıkartabilirsiniz. Öte yandan, özelleştirme seçeneklerini sadece seviye atlamakla sınırlamayan Battleborn, bizlere karşılaşma öncesi hazırlayabileceğimiz ekipmanları da sunuyor. Oyunun hikayesinde ilerleyerek veya oyun için para ile satın alabileceğimiz ekipmanlar ile karakterlere özel setler dizebiliyor ve böylelikle karakterlerimizi farklı şekillerde oynayabiliyoruz. Ancak, bu ekipmanlarımızı karşılaşma anında aktifleştirebilmemiz için zar zor kazandığımız kristallerimizi harcamamız gerekiyor. Bu noktada, savunmayı veya kendinizi geliştirmek gibi bir ikilemde kalabiliyorsunuz.

Böyle takım mı olur? diyorsanız, oluyor vallahi.
Şimdilik 25 adet oynanabilir karakteri bizlere sunan Battleborn’un benim için en ilgi çekici özelliği ise oyunun içeriklerinin başarımlar ile açılabiliyor olması. Hesabınızın seviyesi ile ya da başarımlar ile açılabilen karakterler Battleborn’un oynanış süresini uzatırken, daha da keyifli bir havaya sahip olmaya başlıyor. 800 adet minyon yok ederek Galilea isimli karanlık güçleri kullanan tankımızı açabilirken, hesabımızı 40. Seviyeye taşıyarak Battleborn’ların lideri olan Ghalt’ı elde edebiliyoruz. Öte yandan, elde ettiğimiz bu başarımlar ile hesabımızda diğer oyunculara gösterebileceğimiz unvanlara da sahip olabiliyoruz. Eğer oyunun sunduğu bu tür kilitli içerikleri başarımlarınızla elde etmekten keyif alan bir oyuncu iseniz, sizi Battleborn’un köşesine alalım.

Her ne kadar karakterleri ve kendine has tarzı ile Battleborn dikkatimizi çekip, övgülerimizi kazansa da, konsoldaki 30fps sınırlaması ile bizleri hayal kırıklığına uğratıyor. Birincil şahıs kameraya sahip, hareketli ve çarpışmaların sıkça bulunduğu Battleborn’da bu kısıtlamadan rahatsız olmak kaçınılmaz.

Durum konsollarda böyleyken, PC oyuncularının canını sıkan problem ise optimizasyon sorunları. Bu problem sadece oyunun hikaye modunda karşımıza çıksa da, orta grafik ayarlarında bizlere 10fps'i yaşatarak bir hayli canımızı sıkabiliyor.

Battleborn her ne kadar ilgi çekici karakterleri ve detaylı oynanışı ile karşımıza çıksa da, oyun modlarının ve harita sayısının az olmasından dolayı bir süre sonra kendini tekrar ediyormuş hissini bizlere verebiliyor. Başarımlar ile oyunda yepyeni karakterler, unvanlar açmak her ne kadar keyifli olsa da, bütün karakterleri açtığınız vakit ‘e şimdi ne yapacağım?’ diyerek kendinizi bulmanız da olası. Eğer Borderlands’i seviyor ve de MOBA türü ile aşina iseniz, Battleborn kesinlikle sizlik bir oyun.

Yorumlar 13
MK Okuru
MK Okuru 28.11.2024 01:03
Kalan Karakter: 300 Gönder
MK Okuru
MK Okuru 11.05.2016 20:48
Tr Psn 'de 300 TL'te satışa sunulan oyun . Psn rekoru kırıldı arkadaşlar en sonunda 300 barajıda aşıldı ... 2k games denilen firmadan oyun almayın aldırtmayın .
MK Okuru
MK Okuru 27.04.2017 03:29
9 kuruşa aldım knk
Kalan Karakter: 300 Gönder
Masters
Masters 14.03.2017 16:40
Net söyleyeyim; her ikisini de deneyen biri olarak; Bu oyun Overwatch'in kalitesinin çok üstünde. Overwatch ile kıyasladığımda grafiksel açıdan, stratejik derinlik açısından, içerik açısından katbekat daha iyi. Ama devir reklam devri... Tanıtımdan kaybetti...
Kalan Karakter: 300 Gönder
MK Okuru
MK Okuru 11.05.2016 15:54
paragon vs battleborn alt dragonborn del bloodborne
MK Okuru
MK Okuru 12.05.2016 17:51
Toplayın ne yapar?
MK Okuru
MK Okuru 12.05.2016 11:41
What dedin ?
Rahro Uth
Rahro Uth 11.05.2016 20:57
Windows ME has stopped working.

[OK] [CANCEL]
details...
MK Okuru
MK Okuru 11.05.2016 18:05
nededin kardeş anlamadım :D
Kalan Karakter: 300 Gönder
MK Okuru
MK Okuru 12.05.2016 11:20
MOBA türüne ısınamadım, ısınamayacağımda sanırım. MOBA denen şeyin atası, gerçek kule savunma oyunları daha iyiydi.
Kalan Karakter: 300 Gönder
berkkreb
berkkreb 11.05.2016 23:07
parayla satılan multi odaklı oyunlar hiçbir zaman tutmamıştır multi de insanlar sosyalleşmek ister sen 60 dolar versen bile arkadaşlarınında 60 dolar vereceğini hiç sanmıyorum
Kalan Karakter: 300 Gönder