ArtılarFelaketler zinciri olan ilginç konu ve Uninstall seçeneği
EksilerArtılar dışında geri kalan her şey
Genel olarak en nefret ettiğim olay, beklediğim bir oyunun beni yıkmasıdır.
Özellikle değişik bir fikir ve iyi bir yapımcının elinden çıkıp da, elde
patlarsa o zaman çıldırırım. Beklenti boşa çıkar, hayaller suya düşer. Şu ana
kadar bunu sadece birkaç oyun yaptı, liste aslında oldukça kısa. Ama son olarak
karalanmışlar listeme giren ve beni cidden çıldırtan Bad Day L.A.’ya
şükranlarımı sunuyorum.
Bu ne?
Bad Day L.A.’da Anthony Williams adında bir karakteri canlandırıyoruz. Williams
öyle kendi çapında takılan sıradan bir insandır. Ancak bir gün aklının ucundan
bile geçmeyecek olan, bir takım felaketler zinciri içinde kalır. Çünkü Los
Angeles tarihinin en ama en kötü gününü yaşamaktadır. İnsanlar bir gaz yüzüne
zombi olur, bunun üstüne deprem meydana gelir, Tsunami yaşanır, meteor yağmuru
yağar, Meksika ordusu çıkarma yapar ve bunların arasında sade bir vatandaş
Williams kalır. Yapmamız gereken Anthony Williams olarak bu cehennemden sağ
çıkmak. Asıl soru şu oyunu oynarken biz sağ çıkabilir miyiz?
Konu olarak oldukça ilginç olan Bad Day L.A., aslında belirli bazı klişelerle
dalga geçmeye ve bunu mizahi bir şekilde dile getirmeye çalışan bir yapım. Fakat
bunu bir türlü başaramıyor. Karşımızda oldukça kötü bir oyun duruyor. Yapmamız
gereken gidip on adet teröristi vurmak, yirmi adet zombiyi parçalamak, dört adet
yangını söndürmek gibi abudik gubudik görevler. Bu görevler birkaç tane olsa
affedilebilir, ancak oyun sonuna kadar sürekli böyle. Git bilmem kaç sayıda şunu
yap, diğer göreve geç. Hal böyle olunca insan direk olarak sıkılıyor. Hani benim
mizahi komik atmosferim? Daha görevlerde çuvallayan Bad Day L.A. bunlarla da
sınırlı kalmıyor.
Ağlamak istiyorum
Sürekli olarak yapımda bir çizgisellik var. Yapmanız gerekenler, gitmeniz
gereken yerler vs… bunlar hep monoton ve akışkan değil. Hep belli bir yolda
yapmanız lazım. Açıkçası oyunun konusu ve kocaman bir Los Angeles şehri ele
alındığında biraz özgürlük iyi olurdu. Bari alternatiflik sağlanır ve monoton
sıradan hava dağılırdı. Ancak bu durumdan eser yok.
Grafikler çizgi film tadında olması için yapılmış. Ama onun dışında her işe
yarıyor. Sadece ahenkle halay çeken renkler bütünü söz konusu. Bunun dışında
yetersiz olan modellemeler ve kaplamalar içinizi burkabilir. Belki böyle komedi
olmaya çalışmaya çalışan bir oyun için, grafikler süper olmayabilir. Ancak biraz
daha keskinlik ve düzgün bir işte çıkartılabilirmiş. Kısaca üstünden geçelim
gitsin mantığı ağır basıyor. Seslendirmeler de grafiklere uyuyor. Anthony
Williams dahil oyun boyunca karşılaştığınız diğer ana karakterlerinde
seslendirmeleri berbat. Çevrede karşılaştığınız düşmanlarınız sadece bir kelime
konuşuyor. Bari asıl olan karakterlerin diyalogları farklı, eh bu durumu
çeyreğinden kurtarabilir, ama o da belki. Ses efektleri oldukça kötü, kulaklıkla
oynarsanız kulaklarınızı tırmalayabilir.
Yaktın beni
Oyun boyunca bir de başka karakterle karşılaşacaksınız. Ama yardımdan çok
çevrenin fotoğrafını çeken yabancı turistler gibi dolanıyorlar. Kısaca bunlardan
pek fazla bir şey ummayın. Geldik maçın sonuna, umut bağladığım Bad Day L.A.
beni çok büyük bir hayal kırıklığına uğrattı. Ciddi anlamda bu oyundan güzel bir
sonuç bekliyordum, demek ki koca bir balonmuş. Bu senenin en rüküş ve en kötü
oyunu olarak seçiyorum.