Marty McFly ve Doctor Emmett Brown... Doksanların başında çocuk olan herkes, az ya da çok, bu iki karaktere aşinadır. Deli, çatlak bir bilim adamı olan Dr. Brown, en sonunda büyük hayalini gerçekleştirir ve bir zaman makinesi yapmayı başarır... Hem de bir araba olarak, DeLorean... Hikayeye daha sonra Marty adlı genç adam katılır. Bu ikilinin delice maceraları sırası ile 1985, 1989 ve 1990 yıllarında vizyona girer ve 80'lerde doğmuş her çocuğun hayal dünyasına hızlı bir giriş yapmıştır. Hem eğlenceli, hem duygusal, hem çok sayıda ince espiri barındıran üçleme, hem Michael J. Fox (Marty) hem de Christopher Lloyd (Dr. Brown) gibi iki ilahi oyuncuyu da bünyesinde taşır. Meşhur karakter oyuncusu Crispin Glover da bu filmde Marty'nin babası olarak iyice parlamaya başlar.
Geleceğe Dönüş macerası, en sonunda Vahşi Batı'ya kadar uzanır ve zorlu bir mücadele sonrasında kahramanlarımızı zamanımıza, güvenli saydıkları dünyaya getirir. Zamanda kırılma, "yoksa sen korkak bir tavuk musun McFly" gibi cümleleri sinema tarihine kazandıran üçleme, dünya çapında hem bir fenomen olur, hem de harika bir vizyon gişesi yapar. Bundan sonra Back to the Future serisi, çizgi film gibi mecralarda ayrı hikayeler olarak hikayesine devam eder. Ve şimdi, uzun yıllar geçtikten sonra çocukluğumuzun favori karakterlerinden olan Dr. Brown ve Marty McFly bizim için oyun olarak geri döndü.
Maceracının hasından, Geleceğe nasıl Dönülür?
Daha önce Sam & Max ve Monkey Island gibi adventure oyun klasiklerini karşımıza episodic (bölüm) olarak karşımıza çıkaran ve bunu da çok başarılı bir şekilde kıvıran TellTale Games, işte bu sefer de Back to the Future ile karşımıza çıkıyor. Duyurulduğundan beri çocukluk anılarımızı depreştiren bu oyun serisi, atası olan üçlemenin yanında ne kadar güçlü durabilecek, ona ne kadar sadık kalacak ve benzeri pek çok soru kafamızda dolandı durdu. Sonuç nasıl olmuş beraber bakalım.
Back to the Future: The Game, bir macera oyunu. Tipik point&click mantığıyla işliyor. Hareket edebileceğimiz alanlar daima kısıtlı ve sürekli etkileşimlere girmemiz gerekiyor nesne veya insanlarla. Fare ile kontrolün yanı sıra "WASD" dörtlüsüyle de Marty'e yön verebilirsiniz ayrıca. Dediğim gibi genelde yapmamız gerekenler belli. Ya bir eşyayı bulup onunla bir şeyler yapacağız ya da bir kişiyi bulup konuşacağız. Yalnız burada en önemli nokta; "Hint" denilen ipucu sistemi. Ben normal seviyede açık bırakıp oyuna girmeme rağmen bolca ipucu aldım ve hiç zorlanmadan devam edebildim diyebilirim. İstediğimiz zaman ipuçlarına başvurabiliyoruz ve bu da ister istemez oyuncuyu kolaycılığa itiyor, oyunun oynanma süresini kısaltıyor. Art arda açabildiğimiz bu ipuçları zaten bilmemiz gereken her şeyi de söylüyor bizlere, neredeyse...