Yeni bir şehir, yeni bir dönem, yeni bir kahraman...
2007’nin sonunda yeni nesil konsollar PlayStation 3 ve Xbox360 için raflarda
yer bulan Assassin’s Creed, ertesi yılın Nisan ayında PC kullanıcılarıyla da
buluşmuştu. Kendini fazlasıyla tekrar eden oynanışına rağmen, son derece olumlu
eleştiriler alan yapım, gerek atmosferiyle, gerek kurgusuyla kullanıcıların
gönlünü kazanmayı bildi. Orta Çağ’da, Kudüs’ü almak için yola çıkan Üçüncü Haçlı
Seferi’nin başındaki komutanlarını bir bir avladığımız yapımda, bir yandan da
bize doğaüstü güçler kazandıracak olan artifact’lerin peşine düşüyorduk. Hatta
oyunun son sahnesinde bir artifact ile neler yapılabileceğini gözler önüne seren
Al Mualim’i öldürüp, diğer artifact’lerin yerlerini öğreniyorduk.
"Yeni karakterimiz Ezio, ne kadar da Altair'e benziyor."
Kurgusu gereği, aslında modern zamanda yaşayan bir insanın DNA’larından, önceki
nesillerinin anılarını öğrendiğimiz yapımda, Altair adlı bir suikastçıyı kontrol
ediyorduk. Modern zamanda (2012) ise Desmond Miles isimli bir barmeni yönetip,
laboratuvar ortamında “Animus” adı verilen makine sayesinde, anılara yani
Altair’e dönüyorduk. Hem Altair, hem de Desmond Miles için ilk oyunun sonu bir
hayli enteresan bitmişti. Öyle ki, diğer artifact’lerin yerini öğrenen Altair’in
ne yapacağı merak konusuyken, 2012’de de işler iyice karışıyor, laboratuvarı
silahlı adamlar basıyordu. Düşmanlar henüz Miles’e ulaşmadan oyunun sonu
geliyordu ve sonrasında ne olacağı bir hayli merak uyandırmıştı...
"Artık suya düşmekten korkmaya son!"
Da Vinci’nin tasarımları
Yeni oyun duyurulduğunda her şey kaldığı yerden devam edecek derken, bambaşka
bilgiler yayınlandı. Evvela Assassin’s Creed 2’de Altair’i kontrol
etmeyecekmişiz! Zira artık farklı bir zaman dilimindeyiz. Altair’i 1191’de
bıraktık. Onun yerine Floransalı bir soylu olan ve ailesi, düşman aileler
tarafında öldürülen Ezio Auditore de Firenze’yi 1476 yılında yöneteceğiz.
Dolayısıyla oyunun geçtiği dönemde Leonardo Da Vinci henüz 24 yaşında.
Yayınlanan ilk trailer gösterdi ki, yapımcılar Assassin’s Creed 2’de Da
Vinci’nin tasarımlarından bir hayli yararlanacak. Zaten Da Vinci’nin
Venedik’teki atölyesi de oyunda yer alan mekanlar arasında. Venedik’te
ilerleyeceğimiz yapımda, Saint Marks Kilisesi, The Rialto Köprüsü, The Grand Su
Kanalı ve The Little Su Kanalı gibi yerler de bulunuyor. Gerçeklerine göre
birebir modellenen bu mekanlar, oyunda da sıkça kullanılacak. Ağırlıklı olarak
Venedik’te görev yaptığımız için bolca su kanalı göreceğiz. Neyseki Altair’de
eksik olan bir şey, Ezio Auditore de Firenze’de mevcut; kanala düşüp boğulmak
gibi bir korkunuz olmasın, zira artık karakterimiz yüzebiliyor. Sadece yüzmeyle
de kalmıyoruz. Da Vinci’nin tasarımlarından yararlanan yapımcılar, onun meşhur
uçma makinesini de kullanmamıza imkan tanıyacak...