1/2

Artık her oyun açık dünya mı olmalı?

Hürcan Köse 3.09.2016 - 11:36
Bir oyunun açık dünyalaştırılması gerçekten gerekli mi?
Eşsiz bir senaryo eşliğinde, ustaca düzenlenmiş haritalardaki olay örgüsü üzerinden sistematik bir şekilde ilerlemek mi yoksa uçsuz bucaksız bir dünyada dilediğiniz şeyi dilediğiniz zaman yapmak mı, yoksa her ikisi de mi?.. Zor bir seçim gerçekten.

Bundan yaklaşık bir on sene önce, açık dünya tarzı oyunların çok bir örneği yoktu. Ne vardı mesela? Grand Theft Auto vardı, True Crime vardı, Godfather'ın oyunu vardı. Açık dünya tarzı oyunlar hep vardı ancak on sene önce günümüzdeki kadar yaygın değildi. Oyun firmaları daha çok oyunculara düzgün ve uzun soluklu hikayeler sunabilmek adına bütün yoğunluğu o yöne verip açık dünya  bazlı bir oyun yapmaya çekiniyor veya uğraşmıyordu. Zaten her oyun da bu sistemi iyi kotaramazdı. Bu yüzden çok da gerek yoktu her oyunda bulunmasına. Peki günümüzde ne değişti?

Artık her oyun açık dünya mı olmalı?
Artık forumlara, sosyal medya yorumlarına, hatta bizim sitemizdeki yorumlara bile baktığımızda açık dünya olmayan oyunlara yönelik bir burun kıvırma akımının başladığını rahatlıkla görebiliyoruz. Yeni bir oyun çıkacağı zaman ilk sorulan sorulardan birisi 'açık dünya olacak mı?' oluyor. Oyun yapımcıları da sanki bu her oyunda olmalıymış gibi, açık dünya elementini çıkan tüm oyunlarda kullanmaya başladı. Şöyle geriye dönüp son birkaç senede çıkmış oyunlara bakın. Neler var aklınıza gelen? Witcher 3, Metal Gear Solid V, Rise of the Tomb Raider, Just Cause 3, Division ve buna daha bir sürü örnek verilebilir. Üstelik bu oyunlara ek olarak çıkış tarihi yaklaşmakta olan yeni açık dünya tarzı oyunlar da var. Bunun en büyük örneklerinden birisi hiç kuşkusuz Final Fantasy XV'tir.

Artık her oyun açık dünya mı olmalı?
Peki bu oyunlarda açık dünya gerçekten önemli mi? Şahsi fikrimi söylemem gerekirse aralarında sadece Witcher 3 ve Just Cause 3'ün açık dünya işini iyi kotarabildiğini söyleyebilirim. Geri kalanları sanki 'ya herkeste var bizde de olsun' dercesine konulmuş gibi. Kocaman dünyalarının olduğu su götürmez bir gerçek. Ancak bu dünyalar ne kadar dolu, doluysa da ne kadar kaliteli materyal ile dolu? Bu soruyu sormak gerekiyor. Mesela kendimden örnek verecek olursam, Rise of the Tomb Raider'ı sadece hikaye akışı için oynadım ve bitirdikten sonra bir daha yüzüne bakmadım. Bu oyunun kötü olduğunu ve oynamaya değmediğini kesinlikle göstermiyor. Ancak açık dünyası çekici mi? Bence değil. Haritanın belirli noktalarına serpiştirilmiş gizli lahitler bir oyunun açık dünya olması için yeterli değil.

Keza Metal Gear Solid V de öyle. Oyunun gerçekten büyük iki haritası var ve her iki harita da çok büyük yüzölçümüne sahip. Ancak içerik olarak farklı şeylere sahip mi? Pek değil. Bir yerden sonra yaptığınız yan görevlerin bile neredeyse hep aynı yerde geçmekte olduğunu fark ediyorsunuz. İnsan böyle durumlarda soruyor. Yahu gerçekten gerek var mıydı açık dünya olmasına?