Anomaly Agent İnceleme

Anomaly Agent İnceleme: Anormaller ve normaller, anomaliler ve peşlerindekiler… Ülkemiz topraklarından çıkmış Anomaly Agent’ın incelemesi ile karşınızdayız. Anomalileri kovalayıp kötüleri kovacağız, kafamızı karıştırıp zamanda bir o yana bir bu yana gideceğiz.

Anomaly Agent İnceleme: Anomalilerle Savaş

Anomaly Agent bir 2D platform aksiyon oyunu. Oyunda esas amacımız anomalileri yenme yolunda karşımıza çıkan diğer düşmanları kesip biçerek, oyunun bize verdiği yeteneklerden faydalanarak hikâyede ilerlemek. Anomaly Agent’ın size cidden bir şeyler anlatma derdi var. Oyun sadece işin aksiyonuna odaklanmaktan ziyade sizi hikâyenin içinde tutmak için diyaloglar bile kurgulamış. Bazıları esprili ve gayet eğlenceli diyebilirim bu diyalogların. Ayrıca oyunun aksiyon sistemi ve sürükleyiciliği gayet yeterli diyebilirim. Sizi oyunda tutmak için üzerinize yetenek fırlatıyor adeta oyun. Bunların birçoğu ise hissiyat açısından gayet yeterliler. Düşmanları kesip biçmek bir hayli eğlenceli.

Çeşit Çeşit Eğlence

Anomaly Agent’ın en kuvvetli yönlerinden biri sunduğu dövüş sistemi. Oyunun size ilk öğrettiği şey düşmanların birleşmesi olayı oluyor. Bu sayede oyun elindeki düşman çeşitlerini daha efektif kullanıp size daha fazla düşman çeşitliliği sunuyor. İki düşman birleşip daha güçlü bir düşmana evriliyorlar. Dahası sizin bu zaten çok çeşitli düşmanları kesip biçmek için türlü türlü de özel yeteneğiniz var. Hepsinden öte oyunun temel dövüş dinamiği kombo yapmak üstüne kurulu. Her kombo hareketinde daha fazla hasar verdiğinizi hissedip dudaklarınızı ısırtan bir vuruş hissi var. Hele o özel hareketle üç beş düşmanı aynı anda adeta yok etmek yok mu, gamepad’inize salyalarınız dahi akabilir.

2D oyunlara aşinaysanız bu oyunların süresini uzatmak için her öldüğünüzde sizi adeta hiçliğin ortasından başlattığını, ardından zaten kestiğiniz düşmanları aynı şekilde tekrar keserek ilerlediğinizi bilirsiniz. Minareyi çalan kılıfını da hazır edeceği için buna Souls-Like diye de kılıf bulmuşlar. Sırf bu yüzden şahane gözüken 2D oyunlardan imtina ettiğim oldu. Anomaly Agent’taki en sevdiğim özelliklerden biri ölünce sizi sadece 1 dakika geriden başlatması. O da en kötü ihtimalle. Super Meatball mantığında ölünce hemen olduğunuz yerde başlayıp tekrardan hızlıca aksiyonun içine dalabilirsiniz bu da sizi oyunda tutan en büyük etmen oluyor.

2D oyunların süresini gereksiz uzattığından bahsetmiştim. Bu süresi uzayan oyunlar da genelde süreyi daha da uzun tutmak için ya üstünüze eğlenceli olmayan birkaç mekanik verir ya da aynı mekanik tekrar eder ve oyun tekrara düşerek sizi “eh kardeşim bitsin artık da gidelim” kafasına getirir. Peki, Anomaly Agent elindeki materyaller bitince ne yapıyor sizce? Oyun bitiyor. Hiç uzatmalara oynamaya çalışmamış oyun, “benim anlatacaklarım bu kadar görüşürüz” diyor adeta. Bu da yine size tadı damağınızda kalan bir tecrübe yaşatmış oluyor. Oyundan baymamış oluyorsunuz. Yine de oyunun aksiyonunu sevenler için bir New Game+ modu mevcut, ayrıca ölüp ölüp yeniden başladığınız bir Rogue-Like oyun türünün de geleceğini söylediler. Uzun lafın kısası, Anomaly Agent size 2D oyunların klişelerini dayatmıyor, bunları birer seçenek olarak önünüze sunuyor.

Notaların Dansı

Oyunun nefis aksiyonundan bahsettik, bu aksiyonun baharatlarından bahsetmemek de olmaz. Oyunun müzikleri gerçekten harikalar. Şaheser seviyesinde değiller fakat oyunun geçtiği Cyberpunk ortamını çok güzel yaşatıyorlar. Karakterinizle üstünüze yaldır yaldır gelen düşmanları pata küte keserken bir yandan oyunun tekno müzikleri sizi pek güzel havaya sokuyor. Oyunun atmosferini size yaşatıyor ve tüm düşmanları kesip de bir sonraki görevinize geçmeye hazır olduğunuzda kendinizi yoğun bir mesainin ardından serin bir Boğaziçi akşamına atmış gibi hissediyorsunuz.

Ayrıca oyunun bu müziklerinin size yaşattığı atmosfer boss savaşlarında da mevcut. Her boss’un ayrı ayrı aşamalarının olması ve oyunun kendi dinamiklerini elinden geldiğince kullanması takdire değer. Lakin bazen bu aşamalar kolaydan zora gitmeyip karışabiliyor ve oyunun sunduğu çevresel etkileşim tekrara düşebiliyor. Boss savaşları zayıf kalmış diyebiliriz. Boss’lar küt bir şekilde aynı hareketi yapıp sizi sinir edebiliyor. Bazen kaçacak deliğiniz kalmıyor ama oyunun save sistemi burada bu zayıflıkları çok güzel kapatmış. Yoksa haneye büyük bir eksi yazılabilirdi. Kasten bir tasarım tercihi ise eğer çok isabetli bir tercih olduğunu söyleyebilirim.

Oyunun pek de detaylı olmayan ama işlevsel bir yetenek ağacı da mevcut. Karakterinizin geliştiğini kesinlikle hissediyorsunuz ama her sağlık geliştirmesi aldığımda yetenek ekranında kalmayıp oyunun beni oyun ekranına atması sinirime dokundu. Çok ufak bir detay belki de bazı oyuncular fark etmeyecektir bile.

Oyunun diyalogları çok eğlenceli olmasına rağmen her iki adımda bir diyalog girmesi de bizi atmosferden koparıyor, sonuçta diyaloğu okuyoruz ortada bir sinematik anlatım ve seslendirme mevcut değil. Yine küçük bir ayrıntı ama üstünde durmaya değer. Oyunun mizahı da bu eksikle baş başa gidip kapatmaya çalışıyor. Genel olarak diyalog okumak sıkıcı değil aksine gayet eğlenceli.

Sonuç

Yıllardır 2D aksiyon oyunlarına girmeyi bekleyen ama gereksiz sürelerini uzatmaları ve saçma save sistemleri yüzünden bir türlü o tarafa kendini atamamış bir oyuncu olarak Anomaly Agent adeta bana bir ilaç gibi geldi. Beni bu türe sürükleyen oyunun ülkemiz topraklarından çıkması da ayrı hoş bir ayrıntı. Eğer siz de çok kafa yormadan ve saçma save sistemlerine maruz kalmadan eğlenceli şekilde birkaç saat vakit geçirip kenara koyacak bir 2D aksiyon oyunu peşindeyseniz. Anomaly Agent’a şans verin. Kendiniz adına bir devri başlatabilirsiniz.